~10~

542 39 29
                                    

10. Bölümdeyiz arkadaşlar. Sizden bol bol yorum bekliyorum. 💜

   Gözlerimi yavaşça açtım. Karşımda odamın tanıdık tavanın görmeyince iyice doğruldum ve etrafıma baktım. Ah, doğru ya dün Yoongi ile koltukta uyumuştuk. Üstümüzde bir örtü vardı ve Yoongi hala mışıl mışıl uyuyordu.

   Bana sımsıkı sarılmıştı. Sanki hiç bırakmak istemiyormuş gibi. Jiyong'un tehditlerinin ardından onun ısrarla benim yanımda olması ve dünkü konuşmamız beni çok iyi hissettirmişti.

   O iyi ki yanımdaydı.

   Benim kaba patronum.

   Artık benim için sinir bozucu ve düşüncesiz bir yönetici olmaktan fazlasıydı. O benim gerçekten arkadaşımmış gibi hissediyordum.

   Telefonuma uzandım ve saate baktım. İşe çoktan geç kalmıştık. Tekrardan Yoongi'ye döndüğümde gözlerini kırpıştırarak bana baktığını fark ettim.

   Çok fazla yakın olduğumuzu ve neredeyse onun kucağına oturduğumu fark edip hızlıca ayağa kalktım. Bana gülümsedi ve günaydın dedi.

--Sana da günaydın Yoongi, ama neredeyse öğlen olmuş ve biz işe çok geç kaldık. Ben hiç bu saate kadar uyumazdım, ne oldu bilmiyorum.

"Sorun yok Hera, dün gece sen uyuduğunda bizimkilere gelmeyeceğimizi haber vermiştim."

--Tamam, o zaman istersen kahvaltı edelim.

"Hera, konuşmamız gerekiyor biliyorsun değil mi? O adam seni tehdit ediyor ve ben bunu görüp boş boş oturacak biri değilim. Ne yapacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Mesela, bu evde tek başına kalmak senin için hiç güvenli değil."

--Tamam Yoongi, bunları kahvaltı ederken konuşuruz. Ben gerçekten acıktım.

"Tamam. Lavabo nerede?"

--Kapıdan çıkınca solda.

   Dedim ve odadan çıktım. Ne konuşacaktık acaba? Ve de, 'bu evde tek başına kalmak senin için hiç güvenli değil' sorununa nasıl bir çözüm bulacaktı ki? Bazı şeyleri çözemezdi.

   Kahvaltıyı hazırlarken normalde olduğundan kat kat özenmiştim. Daha önceden yemeklerimi beğenmişti değil mi? Bugün de beğense fena olmazdı.

   Benim bir buçuk saatte ancak hazırlayacağım kahvaltı, Yoongi'nin yardımı sayesinde yarım saatte hazırlanmıştı ve şuan onun suratına bakarak kahvaltımı ediyordum.

   Sabah uyandığında çok masum görünüyordu ama şuan suratından o masumluk gitmiş, yerine ciddi Yoongi gelmişti.

   Ben onun yüzüne boş boş bakarken o konuşmaya başladı.

"Hera, sana söylediğim gibi, bu evde kalman çok riskli. Sana burada zarar verebilir ve ben yanında olamayabilirim."

--Tamam ama sen sadece ben evdeyken değil, nerede olursam olayım yanımda olamayabilirsin. Ve de yanımda olmak zorunda değilsin. Seni zor durumda bırakıyormuşum gibi hissediyorum. Bırak her şeyi ben halledeyim.

   Onu ikna edeceğimi düşünmüştüm ki lafımı birden kesti.

"Beni zor durumda falan bırakmıyorsun. İlk önce bunu kafandan çıkar. Ben kendi istediğim için buradayım ve başından Jiyong belasını atana kadar da durmayı düşünmüyorum."

   Biraz düşündü ve devam etti.

"Sana Jin ve Namjoon'dan bahsetmiştim değil mi? Onlar bununla ilgilenebilirler ve o Jiyong denen herifin yerini bulabilirler. Gerisini de biz halletmeye çalışırız. Sen benim bu konuda yapacağıma karışma. Ben halledeceğim."

SEESAW | MYG ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin