8-hep burada ol

92 9 3
                                    

Jungkook'dan...

"Daha iyi misin?"

Ellerim ile yenilenen göz yaşlarını silip gözlerine bakmıştım.

"Evet...iyiyim. Çünkü buradasın."

"Sen neredeysen ben de oradayım."

"Hadi gidelim buradan."

Burnunu çekip gözlerini ovmuştu. Yanakları göz yaşlarından dolayı hâlâ ıslaktı. Gözleri kırmızılaşmış saçları dağılmıştı. Resmen dağılmıştı. Basit bir kavga yüzünden.

"Bu gece burada kalalım."

"H-hayır Seul'e gidelim."

Ellerini kavrayıp birer öpücük kondurdum.

"Evim buraya uzak. Hem dinlenmiş  oluruz."

"A-ailen evdeyse?"

"Umurumda değil. Hadi daha fazla üşümeden gidelim."

"Peki."

Elinden tutup ileriye doğru yürümeye başlamıştık. Taksiye biner binmez hemen kendime çekip sarılmıştım. Titriyordu. Çok mu üşüyordu yoksa duyduklarını sindirememiş miydi?

Elini kavrayıp ovalamaya başlamıştım. Arada iç çekiyordu. Geri dönüp annesine 'neden'diye haykırmak istiyordum. Yüzüne,ağzıma ne gelirse saymak istiyordum. Ama sadece istiyordum.  Meleğim çok üzülmüştü,çok sinirlenmişti. Kısacası yorulmuştu. Konuşmak istemiyordum,susmaktı elimden gelen. Konuşarak kafasını daha fazla şişirmek istemiyordum.

"Anlatsana."

Kısık sesiyle konuşup ellerimi daha sıkı kavramıştı. Taksicinin bizden bağımsız olması işim gelmiş ve konuşmaya başlamıştım.

"Okulda az kalsın düşüyordum. Ayağım merdivene takıldı."

Hafifçe kıkırdadı. Bunu devam et olarak anlayıp konuşmaya devam ettim.

"Yemekhanede Taehyung sevdiği kıza açılmaya giderken ayağı takılıp yanındaki kızım kucağına oturdu."

Yine kısık sesli bir kıkırdama duyulmuştu.

"Geldik efendim."

Taksicinin sesi ile dediği parayı verip taksiden inmiştik. Evim aynıydı. Aynı abartı ve solmuş çiçekler. Eh,artık evim değildi.

Jimin bir an tereddüt edip durunca ellerini tutup ona döndüm.

"Kook,ya ailen bana bir şey derse?"

"Sevgilim,ben buradayım. Sana kimse hiçbir şey diyemez."

Hâlâ hüzünlü gözlerle bakıyordu. Biraz daha yaklaşıp ellerimi belinin iki yanına koydum.

"Odamı görmek istemez misin,kocaman bir yatağım var. Belki..."

Muzip bir ifade ile gözlerine bakınca başını çevirip gülümsemişti.

"Belki ne Kookie?"

Ellerini yakama çıkarıp düzeltir gibi yapmıştı.

"Bence sen ne demek istediğimi biliyorsun."

Sırıtmama karşılık verip belindeki ellerimi tutmuştu.

"Hadi gidelim."

Elinden tutup kapıya ilerleyip kapıyı tıklatmıştım.

Me Before You·JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin