Yazarın anlatımıyla
Jimin yalvarıyordu çünkü çok seviyordu jimin bu dünyada ki en güzel seven insandı bizce ,sevdiği için her şeyi göze alırdı... en nefret ettiği özelliği elleriydi, saçları arasında gezen elleri ,çünkü o eller ona sevdiğinin hayatını ,ömrünü gösteriyordu...JİMİN:yoongi yalvarıyorum lütfen beni bırakma lütfen sen olmazsan ölürüm sana yemin ediyorum sana her şeyimi vermeye hazırım
TOSKA: beni çok sevdiğini biliyorum jimin çok özür dilerim kendine zarar verme kalkışma tekrardan özür dilerim
Son görülme 19:05Jimin ağlıyordu her zaman ağlamıştı ama bu sefer... bu sefer ağlayışı onu çok eskiye götürdü annesi ve babasının öldüğü güne
babası çok içen biriydi her akşam eve geç gelir her gece altında bir fahişeyi inletirdi annesi bunları biliyordu ama jimin yüzünden hiç bir şey diyemiyordu, jimin salonda televizyon izliyordu annesi yanına bir meyve tabağıyla gitti evladını çok seviyordu annesi içine kötü bir şey doğmuş gibi bakakaldı minik titrek gözlerine evladının ,birlikte film izlemeye başladılar kapı zili çaldı alışıldık bir vakitte, babasıydı içmişti boynundaki izlere bakılırsa yine birini altında inletmişti yanlarına geldi bir süre oturdu annesi hiç bir şey dememişti nefret de etse eşi olan bu adi adama meyve tabağı uzattı .Babası tabaktaki bıçağa baktı uzun süre jimine bu bıçağın elmayı kesmeyeceğini söyledi büyük bir bıçak getirmesini istedi her şeyden habersiz sessizce bıçağı almaya gitti jimin babasının dediğini ikiletmezdi asla bu babasına olan saygısından değil korkusundandı etrafta ölüm sessizliği vardı mutfağa girip bıçağı eline aldı babasına götürdü babası sessizce bıçağa baktı tekrardan, uzun bir süre ,bıçağı elinden aldı elmayı kesti ifadesiz bir şekilde jiminin yüzüne bakıyordu, annesi onlarla ilgilenmiyordu gözü ekrandaydı ama onları dinlediği apaçık belliydi babası alkolün etkisiyke olsa gerek bıçağı eline sapladı annesi umursamadı aslında babası bile umursamamıştı ki, jimin bıçağı elinden aldı babasının, kesmeye başladı elmayı, birden elindeki acıyla bağırdı annesi yanına koşuyor babası tepkisiz olanları izliyordu annesi bağırmaya başlamıştı jiminin canının yanmasına dayanamıyordu annesinin bu adamla yaşamasının hatta bu dünyada yaşamasının tek nedeni oğluydu babası dayanamayıp elinden aldığı bıçağı evladının önünde 1 2 3 4 derken jiminin annesi yere yığılmıştı kanlar içinde minik elleri çaresizce annesinin yaralanan bölgelerinde geziyordu ağlıyordu jimin çok ağlıyordu minik elleri annesinin saçlarına dolandı o sırada beyninde "4 dakika " diye bağıran çığırışlar, bağırışlar duyuyordu öyle güçlüydü ki kulaklarının patladığını düşünmeye başlamıştı annesinden zar zor gözlerini ayırarak babasına baktı hala ifadesiz yüzüyle bakıyordu gözlerine ,beyni "2 dakika " çığlıkları atarken eli annesinin o güzel saçlarından çekti, gözyaşlarının arasından ,eli hızla babasının "o kesmez" dediği küçük gördüğü meyve bıçağına gitti minik elleriyle ve küçük bıçağıyla son verdi hayatına .Beyninde dakika sesleri işitmiyordu artık jimin sadece bağırışlar duyuyordu .Bu bağırışlar onun muydu yoksa beynindeki o lanet çığırış sesleri mi yankılanıyordu seçemiyordu seçemiyorduk bir süre sonra hepsi tek tek yok oldu yerini gözyaşları ve o çok korktuğu gök gürültüleri doldurdu
Her şey daha yeni başlıyordu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
either you or me? //vmin
Teen FictionJimin korkuyordu ellerinden, sevdiğinin saçları arasında gezen ellerinden çünkü o elleri ona sevdiğinin hayatını gösteriyordu öleceği zamanı... Karanlık çok seviyordu aydınlığı ama aydınlık sevmiyordu onu? Hep zıttındaydı. Karanlık her şeye rağmen...