either you or me? //vmin

I'M READY TO LET GO

Yazarın anlatımıyla

Karanlıklar bizi çok seviyordu
aydınlığa bırakamıyordu ,kıskanıyordu.

Jimin yerden nasıl olur dercesine bakıyordu Taehyung'un yüzüne nasıl ya? Nasıl?

Polislerin ikazı duyuldu.

"Çabuk teslim olun! etrafınız kuşatıldı kaçamazsınız!"

Taehyung duyulan ikazla irkildi.

Jimin'e yöneldi eğildi gözlerine baktı
"Ellerine bak" dedi Taehyung.  Jimin şaşkınlıktan kocaman olmuş gözleriyle anlamayarak ellerine baktı.

"Ya şimdi o ellerle benim ellerimi kelepçeleyeceksin"

Taehyung ellerini tuttu jiminin, yüzünde acayip korkunç bir sertlik, sesinde ise yumuşacık iyi kalpli bir adam vardı.

"Ya şimdi o ellerle elimi tutup beni buradan kaçıracaksın"

Jimin duyduklarıyla iki katı şoka uğradı ne yapmalıydı? Yıllardır hayalini kurduğu mesleği bu adam için bırakıp üstüne suçluyla iş birliği mi yapacaktı? Ya ... o da giderse jimin bu sefer ne yapacaktı? uzun süre düşündü jimin

Taehyung hâlâ Jimin'in gözlerinin içine bakıyordu hızlı olmasını ister gibi.

Jimin beynini dinlerse burada kalacaktı kalbini kullanmayı denedi beyni çalışmamayı tercih etmişti çünkü kalbi apaçık söylüyordu bilinçsizce Taehyung'un ellerini tuttu

Taehyung bunu bekler gibi ayaklandı  hemen, jimin her şeyi uğruna tutmuştu adamın ellerini

                                _-_-_-_-_-_-_-_-_

Jimin dayanamıyordu artık koşmaya Taehyung'un "hadi Jimin " diye bağıran ormanda yankılanan sesi kuşları kaçırdı

nerede o hemen yorulan Taehyung?
Peki nerede o koşmaktan zevk alan jimin?

Taehyung yavaşça Jimin'in yanına yaklaştı elini uzattı. "Tamam biraz oturalım" diyen sesi doldurdu kulaklarını Jimin'in.

"Taehyung" dedi jimin nefes nefese

Bu koca ormanda nefes almakta zorlanıyordu jimin, yorulduğundan değil şu ana kadar savaştığı her şeyi uğruna bu adamın yanında, geleceğinden uzaklaşıyordu.

Taehyung derin bir nefes aldı "babamı arayacağım bize bir uçak kiralasın"

Jimin anlamamıştı ve Taehyung ilk defa yanında anne veya babasıyla konuşacaktı.

"Taehyung, nereye?"

Taehyung telefon kulağında Jimin'e dudaklarını büzmüş işaret parmağıyla önünü kapatıyordu.

Jimin endişelenmeye başlamıştı yarım saat önce tüm iki gününü ayırıp aradığı adamı yakalamak için çırpındığı hapse atmak için çalıştığı adamın sevdiği adam oluşu kalbini ağrıtıyordu ama Taehyung bu sefer Jimin'in elinden kurtulamayacaktı.

"Alo! baba biz şuan bir ormanın içindeyiz bizim şu kaçak malları depoladığımız yer var ya onun arka kapısından dümdüz yarım saattir koşuyoruz bizi alabilir misiniz?"

"He birde bu gece saat 03:00'a tokyo'ya iki bilet ayarlar mısın?"

Jimin yavaşça Taehyung'u dürttü "Jungkook ve hoseok ne olucak?"

"Pardon baba 4 bilet"

"Tamam, tamam anladım bekliyoruz hızlı ol lütfen" 

İşi düştüğünde nasılda babası oluyordu.