Allah'ın adını verdiğim bir yorum yap bir oy at nolur bak o kadar uğraşıyorum ya
Titreyen telefonunu eline aldı jimin gelen mesaja baktı tanımıyordu numarayı.
"Mutlu ol oğlum şu bir kaç gün,o adamla mutlu ol parkta gezin elma toplayın birbirinizi düzün unutma ben her adımında her zaman yanındayım, seni çok seviyorum bu yüzden bir teklif sunmak istiyorum sana ya kendin acıdan intihar ediceksin bir zamana kadar ,ya da bana bir kez "baba"diye bağır o zaman daha acısız ölürsün bence şimdiden bağırmaya başla kendin intihar edersen daha çok acı çekiceksin bak bu hâlde bile seni düşünüyorum benim tatlı çocuğumm^^"
Telefon ellerinden kaydı jiminin yere düştü bu kaçıncı düşüşüydü telefonun değil jiminin bu kaçıncı olacaktı bu kaçıncı...
"Ne oldu jimin?"
Gözündeki damlayı anında sildi hemen telefonu almak için eğildi
"Bir şey yok Taehyung elimden kaydı."
"Tamam geliyorum"
"Taksi şimdiye gitmiştir ayıp oldu adama"
" e senin yüzünden bir de diyorsun ya"
"Kemerimin takılması benim suçum mu ya?"
"Neyse hadi hemen hastaneye gidelim"
"Neden Taehyung "
....
"Hoseok ve jungkook orada olabilir ondan"
"He tamam doğru ya"
Oh, bunu da atlatmıştı jiminin doktoruyla konuşması lazımdı ve jimin bilmemeliydi.
"Nereden taksi bulacağız şimdi"
Taehyung'un sorusuyla Jimin daldığı yerden çıktı bu olanlar onu daha derinlere çekiyordu çıkamayacağı derinliklere kıyıya ulaşmaya çalışıyordu jimin her zamankinden daha zordu bu sefer gitgide derinlere iniyordu kimsenin bulamayacağı yerlere...
Jimin kendisine zarar gelmesinden korkmuyordu jimin bu kadar insanın ölümüne neden olmuştu her acının iki katını hak ettiğini düşünüyordu. Ama acıdan intihar edeceksin diyordu karşısındaki adam acaba Taehyung'a zarar verirmiydi ya Hoseok ya jungkook onlar için çok endişeleniyordu jimin yüzünden bir insan daha ölemezdi.
"Bence de"
Taehyung jimine anlamayarak baktı jimin neden Taehyung'u dinlemiyordu ki.
"Soru sordum jimin "
"N-ne sordun?"
Çok güzel belli edememişti jimin, alkışlıyoruz.
"Hastaneye diyorum nasıl gidiceez"
"Koşalım"
"Nasıl koşacağız akıllı bıdık"
"Böyle"
Öyle hızlı koşmaya başlamıştı ki jimin zaten koştukça iyileşen bir bedene sahipti vücuduna vuran rüzgarlar onda yaralar açmıyor beraberinde getirdiği yapraklarla kapatıyordu yaralarını koştukça güçleniyordu.
Arkasında kalan beden yorulmuştu bile "Jimin bekle"
Jimin istemeyerek durdu "hadi ama Taehyungg"
Telefon diye bir şey yeni akıllarına gelmişti
"ya arasakta neredelerse oraya gitsek çok mantıklı değil mi Jimin"
"Ooo sevgilim yine mantık sıçıyorsun"
"Şaka bir yana gerçekten mantıklı haa"
Tökezleyerek yanına geldi Taehyung jiminin, "sonunda" diyerek kendini yere attı.
"E ara hadi"
"Ben mi arayayım"
"Kim arayacak başka bende numaraları mı var?"
"Taamam"
"Alo Hoseok neredesiniz"
"Jungkook beni biraz gezdirmeye çıkarttı ayağının kırık olduğunu söyledim ama dinlemedi hava çok güzel"
"Ahh, tamam iyi eğlenceler"
Eğlenceler mi? gerçekten eğlenceler mi demişti?
Yüzümüz her zaman gülüyor ama aslında kimse içten gülmüyor bazen sırf karşımızdaki mutlu olsun diye bazen iyi olduğumuzu belli etmek için bazen iki yüzlülükten bazen üzülsekte canımız yansada belli etmemek için aşağılanmamak için gülüyoruz ama bence bu yüzden aşağılanmak daha iyidir yalandan gülmekten.
Sahte gülücükler sahte arkadaşlar gibidir. İstediği zaman gelir yüzüne/yanına ama kötü zamanında ağladığında kayboluverirler. Eğer mutluluktan ağlıyorsan o zaman gerçekten mutlu ol çünkü o zaman ağladığında bile yanında olan bir gülücük vardır. Kötü gününde yanında olan arkadaşlar gibi....
"Görüşürüz"
Telefonu kapattı jimin.
"Jimin, sen arkadaşlarının yanına gitsene benim hastanede şu kayıt işlerini falan halletmem lâzım hadi güzelim."
"Tamam ama bana yaz bak merak ederim"
"Tamam canım yazarım"
Taehyung jiminin dudağına küçük bir öpücük bıraktı ve uzaklaşmaya başladı.
Jimin'de Hoseok ve jungkook'un yanına parka yürümeye başladı.
20 dakika sonra
"Doktorun adı seung jo değil mi?"
"Evet, seung jo"
"Biraz bekleteceğiz sizi isterseniz şuraya oturabilirsiniz"
"Teşekkürler"
'Off 10 dakika oldu nerede bu doktor' diye düşünürken telefonu titredi Taehyung'un.
"Taehyung, hastaneye vardın değil mi işlerini hallettin mi?^^"
Yazıyor...
"Sıra var canım daha bekliyorum geleli 12-13 dakika olmuştur."
Yazıyor...
"Tamam canım^^"
Çevrimiçi
Çevrimiçi mi? Jimin ne yapıyor ki burada da çevrimiçi? arkadaşlarıyla konuştuğunu düşündü Taehyung
"Kim Taehyung gelebilirsin"
Sekreterin uyarısıyla Taehyung ayaklandı 'sonunda' diye bağıracak oldu.
Eğilerek selam verdi Taehyung bu yaşlı doktorun önünde saygısızlık yapmaktan korkuyordu.
"Efendim şu hastanızı hatırlıyorsunuz değil mi adı jimin"
"Bir dakika dosyasını bulmam lâzım evladım"
"Tamam efendim"
"Park jimin değil mi?"
"Evet efendim"
"Bu sabah ilacını unutmadınız değil mi?"
"Hayır efendim"
"Evet ne sorucaktın evladım"
"Ben bugün vücudunda bir kaç morluk gördüm de nedenini merak etmiştim."
"Hmm düşünmem lâzım"
"Tabii efendim"
...
"Uyurgezerdi değil mi?"
"Evet efendim"
"Ya uykusunda gezdiğinde bir yerlere vurmuş olabilir ya da söylemeye korktuğum size açıkladığım olay olmuş olabilir. İlaçlarını düzenli vermeniz çok önemli tam teşhis koyamam ama bir beyin emarı çekilmeli ona göre beyninin bir kısmını kullanıp kullanamadığını söyleyebilirim.
Bu büyürse çıkmaz bir yoldasınız demektir vücudunu kontröl altına alamazsa organları bile iflas edebilir."Titremişti Taehyung umarım bir yerlere vurmuştur diye yalvardı tanrıya umarım....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
either you or me? //vmin
Dla nastolatkówJimin korkuyordu ellerinden, sevdiğinin saçları arasında gezen ellerinden çünkü o elleri ona sevdiğinin hayatını gösteriyordu öleceği zamanı... Karanlık çok seviyordu aydınlığı ama aydınlık sevmiyordu onu? Hep zıttındaydı. Karanlık her şeye rağmen...