FEEL

94 15 4
                                        


Yazarın anlatımıyla

Jimin erkenden kalkmış başının ağrısıyla elini yüzünü yıkamıştı aynaya baktığında saçlarını gördü alışması uzun zaman alacaktı akmış turuncu saçları yüzünden sarı boya geçmişti saçlarına, üstüne hemen resmi bir şeyler çıkarttı  daha görüşmeye 1 buçuk saat vardı neden bu kadar erken kalkmıştı ki? Dün geceye ait hiç bir şey hatırlamıyordu ama ağzında garip bir tat vardı. Dişlerini fırçaladı hemen dün akşam ne yemişti yahu?

Kahvaltı hazırlamak için mutfağa yöneldi pijamalarına baktı uzun uzun geçmişi hatırladı. Gözlerinden birer damla aktı düşünmemeyi tercih etti ve kahvaltı hazırlamaya başladı. Kalktıktan sonra Taehyung'un kahvaltısı için yeni bir şeyler hazırladı masada bıraktı bulaşıklara yöneldi makineye doldurdu ahh daha dün akşamın bulaşıkları vardı onlarıda tıkış pıkış yerleştirerek odasına yöneldi bu kadar zamandır çalışmasının meyvelerini toplamaya başlamıştı üstünü giyindi Taehyung'un başucuna bir yazı bıraktı

Acıkırsan masada kahvaltı var yedek anahtarı yastığının altına koyuyorum bir şey olursa ara beni dönmeye çalışırım

Yanına koydu kağıdı ve yavaşça evden çıktı kapıyı kilitleyip dolmuşa yöneldi az kalmıştı bu ortamdan kurtulabilecekti.

10 gün sonra 

Jiminin anlatımıyla

Mesleğim çok güzel ilerliyordu biraz yorucuydu ama o kadarda olacaktı Taehyung'a çok az vakit ayırıyordum farkındaydım ama yapabileceğim bir şey yoktu gece geç saatte eve geliyor Taehyung eğer evimdeyse yanında uyuyor onu izliyordum ama evimde olmuyorsa evine gidiyor orada onu görüp geri eve geçiyordum Taehyung bunu öğrendiğinden beri evimde yatmaya çalışıyordu beni yormamak için kilo verdiğimi hissediyordum zorluyordu ama olacaktı o kadar, tartıya çıktığımda 4 kilo verdiğimi gördüm bu kadar kısa zaman diliminde bu normalin üstündeydi ama yine vücudumda ki morluklar gibi umursamayacaktım bugün yine eve yavaşça girdim Taehyung buradadır diye içeriye girdiğimde koltukta yattığını farkettim yine beni beklerken uyuya kalmıştı o... bunu haketmiyordu her gün beni bekliyordu arıyordu açamıyordum kendime bu yüzden çok kızıyorum ama ne yapabilirim mutfağa yöneldim kettle'ye su koydum bu gecede uyuyamayacaktım sanırım şu son suçlu çok zorluyordu bizi bağlantılarını araştırıyor öz geçmişini araştırıyordum son zamanlarda çok korkunç göründüğümü düşünüyorum iki gündür gözümü kırpamadan çalıştım suçlu sürekli yer değiştiriyor geçen gün öldürmeye çalıştığı adamın yanında oluyordu adını bir türlü bulamıyoruz ama adamlarının adını biliyorum bu sayede onu yakalayabileceğimizi düşünüyorum aynı zamanda bu son günlerde hiç gıda ürünlerine para vermiyorum sadece kahve... şu lanet olası içecekten şimdiden bıkmıştım. Ama bu adamı bulasıya kadar dayanacaktım bu görev bana dünyamın o kadar kötü olmadığını söylüyordu. Her gün duyduğum bağırışlar, ağlamalar, içim yanıyordu ama bende bunun için girmiştim bu mesleğe babam gibi pislikleri öldürmek için çocukların ağlamaması içindi.  Müdürümüz ne kadar kısa zamandada olsa benimle gurur duyuyordu. Kendimi sevmeye başlamıştım neredeyse. Kaynayan kettle"nin çıt sesiyle irkildim kahveyi doldurdum suyu koydum Taehyung'un üstünü örtmeyi unutmuştum arkamı döndüğüm an karşımdaki Taehyung'un göğsüne çarptım Taehyung bana özlemle sarıldı. Ne zamandır yanındaydım ama hiç dokunamamıştım ona, kollarını belime doladı. kokumu içine çekti uzun süre elleri tekrar belime gitti ayrıldı benden "jimin sen kilo mu verdin?" Taehyung'un söylediğiyle zayıfladığımın farkedildiğini anladım. Göz altımdaki morluklara gitti eli "Jimin daha fazla çalışmak yok benimle şimdi yatağa geliyorsun ve uyuyoruz" o kadar mı kötü görünüyordum. "Taehyung" diye mırıldandım gözlerime bakarken "Beni bu gecede affetsen olur mu? Çok önemli bir vaka var da-"
"Jimin sen daha ne kadar affetsen olur mu diyeceksin bu kadar çalışma! sana bir şey olucak diye ödüm kopuyor anlamıyor musun? Sana bir şey olucak diye korkuyorum gözlerimin önünde çöküyorsun farketmiyor musun? Biraz beni düşün lütfen jimin sevgilim beni özlemedin mi?"

Ben şimdi ne diyebilirdim ki yavaşça yaklaştım dudaklarımı dudaklarına bastırdım yavaş ve masum bir öpücüktü "seni çok özledim Taehyung" dedim "o zaman bu gece seni affetmiyorum jimin birbirimize sarılıp uyuyacağız tamam mı?"

"Tamam sevgilim" odaya geçtik direkt yatağa attım kendimi ilaçlarımı kullanmaya devam ediyordum  iki tanesini attım üstümü değiştirdim ardından yatağa yattım Taehyung elinde süt bardaklarıyla odaya girdi "al canım " dedi hemen uzanıp aldım bitirdim ve yatağıma geri döndüm "kaç gündür birlikte yatalım desem direkt koşacakmışsın gibi bir hâlin var " dediğini duydum ama cevap veremeyecek kadar yorgundum. Tabanca sesleri beynimde yankılanıyordu. Arkamdan sarılarak yatan Taehyung'u hissediyordum sadece kollarını belime dolamış elleriyle kitlediği bedenim huzurdan ölmek üzereydi. Hoseok ve jungkook ile de görüşemez olmuştum neredeyse atandıklarıma üzüleceklerdi. Hoseok'un mesleğine ben son vermiştim olmak istediği şeye... o bir dansçıydı sokakta şarkı söylüyor dans ediyordu en büyük hayali idol olmaktı insanlara umut olmaktı onlara yön vermekti üzüldüğünde ona destek olacak bir kaç insan daha istiyordu o bu hayaline çok yakınken benim yüzümden felç kaldı bunları düşündükçe kendimden yeniden nefret ediyordum jungkook iyileşti sayılır o da Hoseok hyungu gibi olmak istiyordu ama olmazdı yapmazdı Hoseok'u tekerlekli sandalyede bırakıp hayranlarına selam veremezdi o öyle biri değildi namjoon ahh o gerçekten çok akıllıydı bilim adamı olmayı çok istedi doktor olmayı daha nice mükemmel şey tam namjoon'a göre olan ama o benim yüzümden öldü bir deha yok oldu. Peki jin o mükemmel eşsiz bir sese, oyunculuğa ve yakışıklılığa sahipti bir çok dizide oynamış ama namjoon'a olan aşkından her şeyine veda etmiş kore medyasında büyük yankı uyandırmıştı. Hiç biri bilmiyordu ki

tüm bu ölümlerin nedeni bendim

Sahi ben neden kendimi tutuklamıyordum ki?düşüncelerimden sıyrılarak bedenimi saran kolların arasında huzurlu bir uykuya daldım.

Sabah alarmımla uyandığımda sadece 4 saat uyuyabildiğimi farkettim arkamı dönerek uyuyan bedenin dudaklarına bir öpücük kondurarak ayaklandım bugün o suçluya baskın yapmayı planlıyordum umarım yetişebilirdik kaçmadan.

Hızlıca kahvaltımı yaptım ve Taehyung'a bir şeyler hazırlayıp üstümü giyindim ona kahvaltı hazırlamaktan hiç sıkılmayacaktım.

Karakola vardığımda meslektaşlarıma selam verdim güvenlik yong guk'a iyi sabahlar diyerek toplantı odasına geçtim jonghyun ile yani müdürümüzle karşılaştım yine erken gelmiştim. "Gel jimin buraya otur" dedi ve yanına sandalye çekti "tüm ekip olarak senden çok memnunuz eğer böyle devam edersen kısa sürede terfiye edersin bu performansla devam et" yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşti. Diğer meslektaşlarımda yavaş yavaş içeriye girince saatin geldiğini anlayan Jonghyun konuşmaya başladı "elimizde neler var?" Her zamanki gibi sert ve net çıkmıştı sesi iki gündür uyumadan çalışıp hazırladığım belgeleri çıkarttım.

Elimi yavaşça kaldırdım "konuşabilir miyim?" Deyip evrakları elime aldım müdürümüzün tabii diyen el işaretiyle konuşmaya başladım duruşumu dikleştirdim net bir ses tonuyla

"sağ kolunun adını buldum Kim Kyungsoo hakkında biraz araştırma yaptım 32 yaşında Busan doğumlu suçlu ile çocukluk arkadaşı ama suçluyla arasında epey yaş farkı varmış daha mı büyük daha mı küçük bilmiyorum suçlumuz şu zamana kadar olan tüm cinayetlerde azmettiren taraf, öldürttüğü kişi ise sağ kolu Kim Kyungsoo. Kaçak alkol, kaçak sigaralar, hırsızlık, cinayet  tüm bunlarda vakası bulunuyor. Hakkında bu kadar şey biliyorken hâlen adını bulamadım ama kaçak olarak getirttiği tüm malları nerede tuttuğunu buldum onu bulabileceğimiz tek yerin orası olduğunu düşünüyor ve acilen bir baskın izni istiyorum"

Müdürün dikkatle dinleyen yüzü gevşedi "aferin sana jimin" dedi ardından belgeleri istedi bir kaç şey inceledikten sonra "izin verildi hemen hazırlanın ve baskın düzenleyin" oh olmuştu bugün gerçekten de huzurlu uyuyacaktı jimin.

Her hangi bir çatışma ihtimaline karşılık çelik yelekler giyildi silahlar hazırlandı jiminin onca gündür yaptığı çalışma işe yarıyordu. Hedefe yaklaşıldığında sirenler kapatıldı binayı yavaş yavaş donattılar jimin arka kapıya yöneldi. Gördüğü insanla silahı yere düştü ardından kendisi nasıl? Nasıl olabilir?

Isınmak için güneşi bekliyorduk ateş yakamıyorduk ellerimiz bağlıydı ısınmak için tanrıya dua ederken gözlerimizi açtık bir baktık ki güneş daha yeni batmış... ama belki ayda ısıtabilirdi bizi belki karanlıklarda da ısınabilirdik?

 either you or me? //vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin