DEJA BREW

61 7 0
                                        

99 gün sonra

Jimin'in anlatımıyla

Taehyung'a dair aklımda kalan son şeyler de silinmeye başlamıştı buna kokusu dahil...

Onu ne kadar özlesemde elimden bir şey gelmiyordu Hoseok hyunguna Paris'e taşındığımı artık orda yaşayacağımı söyleyip telefonu kapatmıştım tekrar  hattımı değiştirip beni aramalarını engelledim ama hiç birinin aklına daha kore'ye dönebileceğim gelmemişti. Ya da aramak istememişlerdi? Artık umrumda olmayan bu sorulardan sıyrıldım soo jung'u hep evime alıyordum o çok tatlı bir kızdı ama şu son 2 haftadır hiç gelmemişti merak etmeye başlamıştım. Han nehrine gidip soo jung'u arıyordum ama yoktu bulamıyordum. Burada olduğum sürece pek dışarıda çıkmıyordum ömrümün şu 2-3 gününde parmaklıkların ardında düşüp şeytanla konuşup delirmek istemiyordum. Soo jung şu ana kadar onunla konuşmama izin vermemişti ama son iki haftadır delirdiğimi düşünüyorum. Babamdan aldığım tehditler aynıydı devam ediyordu hâlâ söylüyordu ölmek için bir "baba" diye bağırman yeterli diye umrumda değildi.

Taehyung jungkook ve Hoseok'un beni bulmasını istiyorum onlara sarılmak ama sarılmam Taehyung'a, yapamam ki o... Benim hiç bir şeyim değil ne gelirki elimden kaç zamandır bekliyorum ama yok bu sabah uyandığımda bunları düşünüyordum her zaman ki gibi...

Ama umrumda değil ki? Ölmeme kaç gün kalmış şurada

Telefonumda hissettiğim titreşimle şeytanı duydum "açma sakın" inadına açtım bana zarar verebileceğini bile bile.

"Alo?"

Karşıdan ses gelmedi.

"Soo jung sen misin?"

Ses gelmedi ama bir iç çekiş duyuldu.

Titreyen ağzımla

"J-jungkook" diyebildim.

"H-Hoseok? "Dedim kekeme gibi

"Aklından geçirmek istemediğin isim"

Donup kaldım bağırmak kendimi yırtmak istedim parmakllarım hemen kapatma tuşuna yöneldi. Ama karşımdaki insan anlamış gibi

"Kapatma" dedi aniden.

"Jimin yalvarırım neredesin söyle çıldırmak üzereyiz korkuyoruz n'olur artık yapma bunu bize"

Kalp atışımı dinledim ses çıkartmadım bir şey diyemedim

"Beni düşünmüyorsun biliyorum benden nefret ediyorsun ama taemin'i düşün ne kadar üzüldüğünü"

"Taehyung sus! Taemin'in senin benden önceki eşinden çocuğun olduğunu biliyorum bir de evlat edinelim diyorsun sen nasıl bir insansın"

Bu sefer karşıdaki adam cevap veremedi.

"Neyden bahsediyorsun" şimdi saf ayağına mı yatacaktı cidden bu muydu? Bu kadar düşebilir miydi?

"Taehyung belli ki kendini affettirmek için aramışsın ama sana olan öfkemi alevlendirmekten başka bir şey yapmıyorsun tanrı için kapatıyorum telefonu!"

"O gün o öldü"

Karşıdan gelen sesle dikkatim ona yoğunlaştı kim ölmüştü?

"Kim?"

"Karım zannettiğin kadın!"

N-ne nasıl olur yalan, inanmıyorum asla inanmayacağım.

"Sana güvenmiyorum yalan söylüyorsun"

"Sana bir numara atıcam ikiz kardeşim onunla konuş belki ona güvenirsin"

İkiz kardeşi mi? Ne alaka ya beynim ağrırken sadece sövüyordum içimden.

 either you or me? //vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin