LIE

74 15 3
                                        

Vote at cocumm

Taehyung'un anlatımıyla

O .... şeyde neydi öyle korksamda çekilmedim ne olduğunu anlamadan, gitgide yaklaşıyordu. Yeminle korkmaya başlamıştım dosdoğru üstüme geldiğini farkedince kaçmak yeni aklıma geldi ama kaçamadım çığlık sesleri kulaklarımı doldururken vücuduma ölmüş sığırın ağırlığında ya da o hızlı olduğu için bu kadar büyük bir etki yaratan vücudumun acısıyla çığlıklarımı havayla buruşturdum yankıları dinledim.

Bu neydi yahu ölücektim neredeyse ayağa bile kalkamıyordum gerçekten biryerlerim kırılmış olabilirdi.

Kafamı kaldırmaya çalışarak üzerime düşen şeyin ne olduğuna baktım nasıl jimin mi o?

Zar zor yerden kaldırdığım elimle vücudunu bu tarafa yatırdım gerçekten jimin....

Üstüme doğru yaklaşırken çığlıklarını duymuştum demek ki çarpmanın etkisiyle bayılmıştı ya da daha kötüsü...

Yüzüne bakmaya çalışırken şişmiş dudaklarını ve gözlerini gördüm onu bu hâle ben mi getirmiştim?

O anda Jimin'in canımı yakan sözleri aklıma gelmişti o bu kadar dolmuşken ben ona nasıl dümdüz ayrılalım demiştim? Salak kafam benim içimdeki öksüzle daha ağır şeyler hissediyordum vücudumda kafamı kaldırdım yavaşça, Jimin'e bir şey olmazdı olmamalıydı. Çok güçlü düşmüştü vücuduna bakıyorken açık gözle görülür bir yara yoktu

Telefonuma yöneldim çekip çekmediğine baktım aha sonunda çok azda olsa çekiyordu. Babamı aradım hemen kesik nefeslerimle babama bizi hemen bulması gerektiğini söyledim. Şu ormandan çıkmaktan başka bir şey istemiyordum.

Aaah tanrım canım çok yanıyordu acaba jimin nasıldı düşünmek bile istemiyorum. Ama en azından benim gibi ağzına yüzüne dal falan girmemişti.

"Jimin, jimin beni duyuyor musun?"
"Aaaaaah"
Çok soyut bir şekilde çıkmıştı sesi çok sessiz, içinde bir sürü kavram bulunduruyordu.

Jimin'in gözünden bir yaş süzüldüğünü gördüm canı bu kadar çok mu acıyordu? Babama bir kez daha telefon ederken sövmeyi unutmuyor. Bağırıyordum "nerede kaldınız baba çok kötüyüz" "yukarıya bak yakınlarda yanıp sönen ışıklar görüyor musunuz? "Göremiyorum baba bir dakika aa evet gördüm baba telefonumun ışığını yakıyorum bekle"

Telefonumun ışığını açıp yereyakın uçmakta olan helikoptere ışığı sallıyordum. "Gördüm gördüm sonunda"

Saat 01:45 ti uçağın kalkmasına az kalmıştı düşündüğüm kadarıyla havaalanı buraya uzaktı.

Jimin çok kötü görünüyordu canı çok yanıyordu. Helikopterin bizden yaklaşık 300 metre gerideki açık alana indiğini gördüm hemen Jimin'i götürmeliydik. Bize yaklaşan dört adam gördüm sonrasını hatırlamakta güçlük çekiyorum helikopterde ki Hoseok ve jungkook'u hatırlıyordum ama onlarda çok silikti nasıl buraya gelmeyi kabul etmişlerdi?

Karanlık...

Gözlerimi açmaya başladığımda bir uçaktaydım yanımda jimin'de vardı. O hâla yatıyordu uçağın revirinde yatıyorduk ama nasıl ne ara? Hiç bir şey hatırlamıyordum. Daha iyiydim yanımdaki hemşireye sordum nasıl? Diye "vücudundaki ağrıların azaldığını umuyoruz" dedi ardından "ona ne oldu" gibi bir soru yöneltti "yüksek bir yerden düştü" demekle yetindim

"onu biliyoruz"
"duygusal anlamda"

"Affedersiniz bu sizinle alakalı bir şey değil karışmazsanız sevinirim"

Bozulan yüz şekli ve morali görülmeye değerdi. özel odadan çıkarken kapıyı çarpmasıyla jimin'in bağırarak sıçraması bir oldu ,anında terler içinde kalmıştı.

Bir süre çevresini izledi delirmiş gibi etrafına bakıyordu. Bana döndü en son, gözlerini kısarak baktı sonra ayağa kalktı boş duvarlarda ellerini gezdirdi ardından aklına bir şey gelmiş gibi kapının arkasına yöneldi irkilerek duvara attı kendini çok sert çarpmıştı yavaşça eğildi bacaklarını vücuduyla birleştirdi elleriyle yüzünü kapattı ağlamaya başladı arada kapının arkasına yeniden bakıyor ağlamaları katlanıyor korkmuş ve iğrenmişçesine kapının arkasına bakıp ağlamaya devam ediyordu.

Bu hareketleri karşısında gerçekten korkmuştum ne olmuştu. Ayaklanıp yanına gittim eğildim koluna dokundum benden gerçekten çok korkmuştu anında kolunu çekmişti.

"Jimin iyi misin?"

"Sen kimsin lanet olsun! Adımı nereden biliyorsun ne istiyorsun benden duvarlarda neden fotoğraflarım var neden bende bile olmayan bebeklik fotoğraflarım burada bu arada eğer kimsen beni gerçekten iyi tanıyorsun neye üzüldüğümü neye ağladığımı-"

Ayağa kalktı anında kapının arkasından bir şey çıkarmış gibi yapıp eliyle gösterdi "annemin ölüsünün fotoğrafını nasıl buldun? Babamı nasıl kanlar içindeki fotoğrafını buldun? Ya bu

(Elindekilere yere atarmışçasına yeni fotoğraflar koparır gibi kapıya yöneldi)

babamın benden nefret ettiğini nereden biliyorsun sen buraya bu fotoğrafın üstüne yazmışsın birde !  Sen kimsin lan sen kimsin?

Ne oluyordu ya? Jimin'e ne oluyordu?

"Arkadaşlarım nerede namjoon hyungla konuşmam lazım hakkımda her şeyi biliyorsun madem bunu da biliyorsundur. Namjoon jin hoseok ve jungkook ne-re-de?"

Taehyung'un gözleri büyüdü titredi kızardı b-bu n-nasıl olabilirdi?

"J-jimin"

"Lanet olsun sapık mısın nesin sen ya?"

"Ji-jimin o- o-onlar.."

"Tanrımmm onlar ne? Be adam"

Taehyung güçlükle yaklaştı Jimin'e Jimin ise onun ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Taehyung jiminin iki kolundan tuttu sarstı uzun süre tokat attı "kendine gel" diye bağırdı jimin ittirmeye çalışarak yetindi Taehyung ise jiminin dudaklarına yapıştı dişlerini dudağına geçirdi Taehyung.

"Lanet herif bir erkek fahişesi arıyorsan kendini becer"
"tanımadın mı beni jimin"
"Tanrım sabır ver" diyerek

jimin Taehyung'u ittirdi.

Duvardan bir şeyler çıkarır gibi ellerini kullanıyordu jimin bir eliyle de çıkarttıklarını topluyordu güya. Elini Taehyung'a sallayarak "Beni bir daha ağlatamazsın şerefsiz"
"Keşke bunlar bir kabus olsa demi?"

 either you or me? //vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin