Sıkıntı baş göstermeye başladığında ne yaparsın? Ah ben mi? Yazarım...Varis - Bölüm 1
Odasının tavanına bakarak uzun zamandır düşünüyordu. Lanete yenik düşen bedeni ve Hogwarts'tan ayrılması üzerine fazla zaman geçmemişti. Hepsi bir ay içerisinde gerçekleşmişti. O an ne kadar uzun geliyordu zaman... Ama şimdi Anastasia sessiz odasında geçen zamanı düşündüğünde o kadar da uzun olmadığını fark etmişti. Gülümsedi... Yatağında yan tarafa dönüp bir süre masasının yanındaki resme baktı. Gitmeden bir gün önce çektikleri son fotoğraftı. Göz göze geldiği Sirius'un ardından kendisini çekiştiren Lily ile kameraya bakıp gülümsemişti. Çapulcular, Lily, Marlene ve Anastasia... Tekrar yeni yeni anlaştığı çapulcular ve aşık olduğunu yeni kabul ettiği çocukla ayrılmak zor olmuştu.
Gözlerinden yaşlar aktı... Hatıraları o kadar tazeydi ki, sanki dün gibi...
🦁......🦁
"Anastasia bugün trene yetişmeliyiz hadi!" kız gözlerini açtığında odasının tavanıyla merhabalaştı. İstemsizce gülümsedi, fakat bedeni bir o kadar da tedirgindi. Yatağından doğrulan kız yavaşça aynanın karşısına geçip sarı saçlarına elleriyle şekil verdiğinde, derin bir esnemeyle aynada kendisini selamladı. Annesinin tekrar bağırmasıyla birlikte Sia odasından çıkıp yavaşça merdivenleri indiğine annesinin şikayet mırıldanmalarını duyuyordu. Valizleri kapının önündeyken, bunları sabah annesinin indirdiğini biliyordu. Catherine Mortes disiplinli ve bir o kadar da enerjik bir büyüzoologtu. Sia biliyordu ki, annesinin bu enerjisine yetişemediği zaman huysuz oluyordu, bu sabah olduğu gibi.
"Yüce Merlin! Daha hazırlanmamışsın bile!" diyerek kızgın bir şekilde söylendiğinde Sia yalnızca masaya oturup esneyerek karşılık vermişti.
Babası Leonard Mortes hemen yanında elinde her sabah olduğu gibi yine büyücü haberleri için daily prophet'ı okurken, karısının konuşmalarına hiç aldırış etmiyor gibiydi. Sia annesinin asasını sallayıp önüne bıraktığı kahveden bir yudum aldığında, zihninin açıldığına emin olmuştu. Dolapların üzerinde asılı olan listelere göz gezdirmeye başladığı bir anda annesi ile göz göze geldi.
"Her sene uyuşuk uyuşuk hazırlanıp trene geç kalıyoruz Sia!"
Sia sarı saçlarını omzunun üzerinde geriye atıp, önündeki kahvaltıyı yemeye başladığında, babası yandan ona bir bakış attı. Annesinin sözleri ardından Sia sesini çıkarmamaya yeminli gibiydi. Sadece dudakları yukarı doğru büküldü.
"Hogwarts'ın bedenen onu zorladığının farkındasın tatlım!" Sia babasının konuşmasıyla birlikte başını kaldırdı, itiraz edercesine konuştuğunda her dönem bu konuşmayı yaptıkları için bıkkındı.
"Baba bununla başa çıkabilirim!"
"Her sene bunu söylüyorsun Anastasia! Belki de okulunu değiştirmenin vakti gelmiştir."
Sia, babasının endişelerini anlıyordu. Uzun zamandır Hogwarts Mortes ailesi için derin bir lanet saklıyordu. Hogwarts sınırlarına adım atan her Mortes'in kanı damarlarında fazla kalmıyordu. Her dönem yaşadığı küçük burun kanamaları yıllar geçtikçe ve kendisi güçlendikçe şiddetini arttırmaya devam ediyordu. Catherine Storm Mortes, Godric Gryffindor'un varis kanını taşıdığı için kızının Hogwarts'tan başka bir okulda okumasını pek tasvip etmemişti. Godric Gryffindor'un varisi olmak, felaketi uzun zamandır önlüyordu. Bu senede aynı olacağını düşünüyordu Sia.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varis #Sirius Black
FanficGodric Gryffindor'un Varisi olmakla birlikte peşinde bir lanet ve can sıkıcı Sirius Black vardı. .......... Yorgun düşen bedeni istemsizce koridorlar arasında dolanırken bir odaya girmişti. Büyük ve odanın içerisinde bulunan tek cismin yanına doğru...