Godric Gryffindor'un Varisi olmakla birlikte peşinde bir lanet ve can sıkıcı Sirius Black vardı.
..........
Yorgun düşen bedeni istemsizce koridorlar arasında dolanırken bir odaya girmişti. Büyük ve odanın içerisinde bulunan tek cismin yanına doğru...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Varis - 12.Bölüm
Noel tatili gelmişti ve o günün sabahında tüm aile hiç eksiksiz Mortes malikanesindeydi. Belki Noel gününde en sevdiği kısım tüm ailesini bir arada görmekti ama bu sene ayrı bir mutluluk onu kaplamıştı. Bu Noel tüm arkadaşları onunla olacaktı. Sirius'un şakalarını bu kadar özleyeceğini söyleselerdi gülüp geçerdi ama şimdi sabahın ilk ışıklarında kalkmış ve hazırlanmıştı. Büyük babasıyla birlikte tren istasyonunda arkadaşlarının gelmesini bekliyordu. Bugün heyecanlandığı tek kısım uzun aradan sonra Sirius'u tekrar görecek olmaktı.
Başındaki ressam şapkasını düzeltirken, kendisini bir fransız gibi hissediyordu. Büyük babası yanında dururken, birkaç gece yaşadıkları olay aklına gelip duruyordu. Lucretia...
Derin bir nefes aldı. Büyük annesiyle bu konuyu konuşmuştu. Hatta kendisine neden bu ismi koyduklarını da sormuştu? Açıkçası mantıklı bir cevap alamamıştı. Sadece babası kızının olduğunu duyunca ağzından düşmeyen bu ismi koymayı uygun görmüşlerdi. Büyük babası ise Anastasia koymuştu. Ama aileden hiçbiri Lucretia ismini kullanmıyordu. O zaman neden vardı?
Sia üşüyen burnunun üzerini eldivenli elleriyle kapatıp ısınmasını sağladı. Ama gelen trenle birlikte heyecanı artmıştı. Onları görecek olmak heyecanlandırıyordu. Sarı saçlarını düzeltip kendisine bakan büyük babasına gülümsedi. Neden gelmek istediğini anlamamıştı ama içlerinden birisini merak ettiğini biliyordu. Ve bu ona yetiyordu.
Trenden inen öğrencilerle birlikte en sonunda çapulcuların inmesiyle birlikte Sirius'un kendisini arayan gözleriyle karşılaştığında ikisi de gülümsedi. Birkaç ayda değişmesini beklemiyordu ama yine de iyi göründüğünü söyleyebilirdi. Koşarak Sirius'un kollarına atladığında, belinden kavrayıp döndüren Sirius'un kahkahası, Sia'nın gülümsemesi arasında kaybolmuştu. Onu o kadar çok özlemişti ki...
Sirius'un kolları arasında arkadaşlarına bakarken, hepsinin neşeli bir şekilde kendisini karşılaması onu daha da pozitif bir ruh haline bürünmesine yardımcı olmuştu. Sonunda Marlene ve Lily'nin de trenden inip yanlarına gelmesiyle ekip tamamlanmıştı.
"Büyük babamı bekletmeyelim." dedikten sonra Sia, eliyle büyük babasını gösterdiğinde herkes onu onaylayıp, istasyondan ayrılmak üzere ilerlemişlerdi.
🦁.....🦁
Mortes Malikanesi uzun zamandır kendi hanesi dışında insanlara ev sahipliği yapması bir ilkti. Mortes ailesi ferdleri evlendikten sonra kendi evlerine taşınırlardı ve malikane ailenin en yaşlı üyesine kalırdı. Aile yemekleri her sene bir başka Mortes'in evinde yapılırdı. Fakat resmi günlerde ve Noel zamanı Büyük Mortes Malikanesi elbetteki tek aile toplantısının yapıldığı yerdi. Aile fertlerinin iki eli kanda olsa dahi, bu yemeklere katılmak önemliydi. O gün sadece bir kutlama değildi, tüm ailelerine şükran günüydü.
