Multimedia: Kutay
Büşra sıraya ayaklarını vururken kaşlarını çatmış sinirden ağlamak üzereydi. Bense bahçede konuştuğumuz -konuşamadığımız- gruptaki bir çocuk ve yanındaki kızla aynı sınıfta olmamızdan dolayı utanıp kızarıyordum. Belki Büşra bizi rezil etmeseydi biraz daha rahat olabilirdi.
Ama arabadaki ukalanın hangi sınıfta olduğunu merak etmeye başlamıştım. Yani, filmlerde böyle olurdu. O kızla erkek aynı sınıfa düşerdi ve... Ama burda ben 'o kız' ve o da 'o erkek' olmadığı için düşüncelerim biraz komik kaçıyordu. Ve utanç verici...
"Aleda?"
"Hı?"
"Senden bir şey isteyece--" Devam edemeden öğretmen içeri girmişti ama ben ne diyeceğimi tahmin ediyordum. 'Hey Aleda, ben Demir'den fazlasıyla hoşlanıyorum ve bana yardım etmeni istiyorum' diyecekti.
Biyoloji hocamız tek kaşını kaldırıp yeni gelen kız ve oğlanı incelerken bütün sınıfa gözüyle oturmamız için işaret vermişti.
"Sınıfta yeni öğrenciler görüyorum." dediğinde kız hemen ayağa kalktı ve kendini tanıttı.
"Adım Ece. Ankara'dan buraya burslu geldim." dediğinde sınıftaki 'abazalar'ın dikkatini çekmişti. Gerçi onların dikkatini herkes çekerdi. Ankara'dan burslu gelmesi oldukça etkileyiciydi. Bu okulda fazla burslu yoktu.
Biyoloji hocası gözünü Ece'nin yanındaki çocukta gezdirdiğimde çocuk bu tanışma merasimlerini gereksiz bulduğunu belirten bakışlarla ayağa kalktı.
"Ulaş." Kendini tek kelimeyle tanıtması biyoloji hocasını tatmin etmemişti tabii.
"Nerden geliyorsun Ulaş?"
"Ankara."
"Burslu musun?"
"Hayır." Ulaş'ın kısa cevapları hocanın onun daha da üstüne gitmesine neden olmuştu.
"Bu okula neden geldin Ulaş?"
"Öyle istedim." dediğinde Ece onu uyarırcasına dirseğiyle dürttü. Haklıydı. Sonuçta kimse biyoloji hocasını kızdırmak istemezdi.
"Pekala, yerine otura--" Hoca lafını tamamlayamadan kapı büyük bir gürültüyle açıldığında bütün sınıf -pekala ben de dahil- yerinde sıçradı. İçeri girenleri gördüğümde ağzımın açılmasına engel olamadım.
Arabadaki ukalanın ve Kutay'ın ne işi vardı burda?
"Kapısız köyden mi geldiniz?" Hocanın sorusuna hevesli çocuklar gibi Kutay cevap verdi.
"Biz nakil geldik ama sınıfımızı bulamadık."
"Nakil geldiğinizi görebiliyorum evladım. Kapıyı çalsaydın bari?"
"Pardon hocam..."
"Adın ne listeden bakayım."
"Kutay Pesen." dediğinde hoca gözünü sınıf listesinde gezdirdi. Gördüğü şeye üzüldüğünü mimiklerinden anlayabilirdiniz.
"Bu sınıftasın. Geç otur bir yere." Kutay sınıfta yer bulmak için gözünü gezdirdiğinde en önde boş yerin olduğunu gördü.
"Senin adın ne? Sarışın olan." Hoca sorduğunda ukala cevap verdi.
"Ege. Ege Yıldırım."
Bakışlarımı Ege'den ayıramadım. Rahat duruşu kızların sessiz sandıkları ama onun bile duyacağı kadar yüksek çıkan iç çekişlerine neden olmuştu.
Yanımdaki fısıltılı tartışmayla bakışlarımı ukaladan almak zorunda kalmıştım.
"Kutay öndeki boş yere otursana sen?" dedi Büşra fısıldayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTURSAM SEV
Romance''Ne sen benim aşık olabileceğim birisin, ne de ben sana aşık olacak bir aptal... Saçmalık."