10'

1.1K 80 30
                                    

Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim. Teşekkürler :)

1 ay sonra...

Çekimlere 1 ay önce başladık ve herşey harika gidiyordu. Bae ile kısa zamanda çok yakın olduk. Son zamanlarda biraz eğlenmeye ihtiyacım vardı. Artık kendime daha çok zaman ayırıyordum. Zaten önceden bunu yapmayarak büyük bir hata yapmışım. Aslında ünlü olmak pek benlik iş değil. Magazinciler, eleştiriler ve bunun gibi bir çok şey. Moral bozucu ama yapacak bir şey yok.

Çekimler bittikten sonra karavanıma gittim. Suyumu içip küçük yatağıma uzandım. En büyük hobilerimden biridir uzanmak. Kapının çaldığını duyduğum da nazikçe 'Girebilirsin!' diye bağırdım. İçeriye Bae'nin girdiğini görünce pozisyonumu değiştirip yatağa oturdum. Ama içeriye girmedi.

"Seninle konuşmak istiyorum. Gelir misin benimle?" Dedi hafif bir tebessüm ile.

Kötü bir şey olduğunu düşünerek endişelendim. "Ne oldu? Kötü bir şey mi var?"

"Hayır hayır! Kötü bir şey yok. Gel."

Bunu dediğini duyduğumda rahatladım ve bir iç çektim. Terliklerimi giyip Bae'nin yanına gittim. Elime karton bardakta bir kahve tutuşturdu. Daha sonra konuşmaya başladı.

"Eee nasılsın?" Benimle göz teması kuramıyordu.

"Bae bunu mu diyecektin? Nasıl olduğumu biliyorsun... İyiyim ben."

"Iıımm... Pekii." Elindeki boş kahve kutusunu elinde sıkıştırıyordu.

"Bae ne diy..." Tam ben bir şey diyecekken oda bir şey dedi. "Ye Jin sanırım senden hoşlanıyorum."

Bunu duyduğumda elimdeki kahveyi düşürüp bir anlık 'Ne!' diye bağırdım. "S...sen ciddi değilsin dimi?"

"Ciddiyim. Hemde çok."

"Bae ama..."

"Evet biliyorum, daha yeni yeni birbirimizi tanıyoruz. Evet beni arkadaş olarak görüyorsun. Sadece söylemek istedim. Seni zorlamıyorum."

"İnan ne diyeceğimi bilmiyorum."

"Bir şey demene gerek yok. Sadece düşün. İstemezsen arkadaş kalırız yine şimdiki gibi."

Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyordum. Daha yeni bu kadar yakınlaşmıştık. Aramız açılacaktı... İşte bu durumdan nefret ediyorum.

"Peki." Diyerek yanından ayrıldım. Çekimler bittiği için karavandan eşyalarımı alıp arabama bindim. Aynadan biraz kendime baktım. Ne gerek vardı şimdi buna...

Kapıdan girdim ve anahtarı masa'nın üzerine bıraktım. Durduk yere böyle bir şey olmadı canımı sıkıyordu. İşlerim bittikten sonra yatağıma yerleşip biraz düşündüm olur muydu diye. Mantıklı olan neydi bilmiyordum artık. Uzun zaman hayatıma kimseyi almayacaktım.

Kafamı dinlemeliydim. Daha Jimini bile unutamamışken başkasıyla birlikte olamazdım. Jimin'den uzaklaşırsam onu unutmam daha kolay olur sandım. Herkese 'iyiyim' diyorum, ama kendimi kandırıyorum resmen. Jimin olmadan iyi olamıyorum. Her şey daha da kötüye gidiyor. Günler geçtikçe onu daha da çok özlüyorum. Daha da çok bağlanıyorum... Onu unutmam içinde Bae'yi kullanamazdım. Ne yapacağımı bilmiyordum.

Gece doğru düzgün uyuyamamıştım düşünmekten. Yorgun bir şekilde yatağımdan kalkıp önceden hazırlamış olduğum giysilerimi dolabımdan alıp yatağıma attım. Biraz gözlerimi ovuşturdum. Mutfağa gidip küçük şeyler atıştırdım. Acele ile evden çıkıp arabama bindim. İşe geç kalıyordum.

İçeriye girdim ama etrafıma bakınca kimsenin olmadığını fark ettim. Sekreterin yanına gidip Bae'nin nerede olduğunu sordum. Bana toplantıda olduğunu söyledi. Şaşırmıştım. Hemen koşarak toplantı odasına gittim. Kapıyı tıklayıp içeriye girdiğimde boş bir sandalyeye oturdum. Ama ne yazık ki toplantı tam oturduğumda bitmişti. Ben tam kalmak üzereyken Bae bana kalkmamam gerektiğini söyledi. Yanıma gelip oturduğunda büyük bir heyecanla bana bakmıştı.

"Nedir seni bu kadar heyecanlandıran?"

"Çok ünlü insanlarla iş birliği yapacağız! Bu bizim için çok büyük bir fırsat. Sana kim olduklarını söylemeyeceğim. Sürpriz olucak."

"Ama ben merak ederimm!"

"Söylemeyeceğim."

"Peki, ne zaman olacak bu işbirliği?"

"Özür dilerim sana geç söyledim sürpriz olacak diye. Bu gece uçak kalkacak. Yolculuk Güney Kore'ye."

Bir saniye. Güney Kore mi dedi o? "Ne? Güney Kore mi?"

"Evet. Bir sorun mu var?"

"Ben uzun zaman gitmemeyi düşünüyordum aslında..."

"Neden?"

"Önemli bir şey değil." Aslında önemliydi.

"Pekala. Az sonra sana biletini vereceğim. Kalkış saati vs. hepsi yazıyor orada. Sakın geç kalma."

"Tamam. Teşekkür ederim."

Elini omzuma koymuştu. "Bugünlük sana ihtiyacım yok. Evine gidip dinlenebilirsin."

Teşekkür amaçlı başımı eğip odadan çıktım. Elimdeki bilete baktım. Kalkış saati bu gece saat 03.00'daydı.

Evime geldiğimde hemen bavulumu hazırlamaya başladım. Hazırladıktan sonra biraz uyumayı planlıyordum. Ve öyle de yapmıştım.

Bir kaç saat sonra...

Alarmım çaldığında yerimden sıçramıştım. Saat 01.37'ydi. Üzerimi değişip havaalanına yol aldım. Geldiğimde Bae'yi aramıştım. İşlemleri hallettikten sonra biraz bekledik. Korkuyordum... Onu tekrar görmek istemiyorum. Zaten o da beni görmek istemiyordur. Uçağa bindiğimiz de ikimizde yorgunluktan anında uyumuştuk.

Uçuş bittikten sonra havaalanından çıkıp bir taksiye bindik. Bae bana dönmüştü. "Otele geleceksin değil mi?"

"Aa hayır. Burada zaten bir evim var. Oraya gitmeyi düşünüyordum."

"Tamam. O zaman seni orada bırakırım. Yarında konum atarım sana. Toplantı için." Göz kırpmıştı. Bende onaylamıştım.

Eve geldiğimde biraz etrafa baktım. Bütün anılar gözümde canlanmıştı. Odama girdiğimde duvarda asılı olan fotoğraflara baktım. Jimin ile olan fotoğraflarım. Atmaya zamanım bile olmamıştı. Hatta atacakmıydım o bile belli değildi. Bir resmi alıp uzun uzun baktım. Zaman ne çabuk geçiyordu. Daha dün gibi hatılıyordum bu anı. Fotoğrafı anlık olarak cebime atmıştım. Üzerimi değiştikten sonra eşyalarımı yerleştirdim. Biraz etrafı temizledikten sonra da uyuyacaktım.

Alarmım çaldıktan sonra hazırlanıp toplantıya gidiyordum. Her zamanki gibi geç kalıyordum. Hızlı adımlarla yürüyordum. Kapıda durup üzerimi düzelttim. Derin bir nefes alıp içeriye adımımı atmıştım. Aceleden etrafıma bakmadan Bae'nin yanına oturmuştum.

Oturduktan sonra önüme gelen ilk kişiye bakmıştım. Ama öylece kala kaldım. Rüya olmalıydı. Ye Jin uyan. Karşımda Jimin duruyordu. Ve diğer üyelerde vardı. Ben Jimin'e, Jimin de bana bakıyordu.

Devam edecek...

useless | pjm jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin