useless | pjm jjk

14'

Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim. Teşekkürler :)

Onu görünce çok korkmuştum. Jimin gitti mi diye bakmak için arkamı döndüğüm de Bae beni kolumdan çekiştirmeye başlamıştı.

Jimin:

Özel araçla dün ki fan meeting yaptığımız yerin önünden geçmiştik. Geçerken Ye Jin'in arabası'nın hala orada olduğunu görmüştüm. Ama o evine gitmemiş miydi? Belki de bir şey unutup tekrar geri dönmüştür. Ama neden bu saatte? Araçtan inmeden önce diğerlerinin gitmesini ve benim tekrar geleceğimi söylemiştim.

Arabanın yanına gidip telefonumu cebimden çıkardım. Ye Jini aradığım da  cevap vermemişti. Bir kaç kez daha aramıştım ama açmıyordu. Mekanın kapısına yaklaşıp içerisini görmeye çalışmıştım. İçeride ışık falan yanmıyordu. Kısacası kimse yoktu. Peki Ye Jin neredeydi? Ofise gitmeye karar vermiştim.

İçeriye girdiğim de sekretere Ye Jin'in bugün gelip gelmediğini sordum. Gelmemiş. Şüphelenmeye başladım. Bae'nin de gelmediğini söylemişti. Ofisten çıkıp Bae'yi aradım.

"Ye Jin nerede?"

"Mm, bilmem."

"Nasıl bilmem? İkinizde ofiste değilsiniz." Telefonu yüzüme kapatmıştı.

Bir kaç dakika sonra telefonuma bir mesaj gelmişti. Ye Jin bana konum atmış. Neler oluyor?

Ye Jin'in attığı konuma giderken telefonum çalmıştı. Jungkook arıyordu.

"Neredesin?"

"Ufak bir işim çıktı. Akşam orda olurum."

"Onunla ilgili değil mi?"

"Ahh, evet. Kimseye söyleme ama lütfen."

"Peki. Dikkat et."

Benim için çok endişeleniyorlardı. Fazla abartıyor gibiydiler. Ama belki de haklılardır... Daha önce buraya hiç gelmemiştim. Arabadan inip yavaşça eve yaklaşırken etrafa bakıyordum. Her yer bomboştu. Kimse yoktu. Eve biraz daha yaklaştıktan sonra cama tıklamıştım. Kapı aniden açıldığında karşımda Bae'yi görmüştüm. Elindeki silahı bana doğrultmuştu.

"Ahh... Ciddi misin sen? Beni daha da çok korkutabileceğin bir şey yok mu?"

"Hala şaka yapabiliyorsun demek."

İçeriye girdiğimde arkamdan kapıyı kilitlemişti. Ye Jin de bir koltukta oturuyordu.

"Jimin! Ne işin var senin burada?"

Ona cevap verecekken Bae sözümü kesmişti. "Ben çağırdım. Bir sorun mu var?"

"Evet var. Bırak onu. Senin işin benimle."

"Şşş tamam Ye Jin. Sorun yok. Senin için burdayım." Onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Buradan nasıl kurtulabileceğimizi düşünüyordum.

Jungkook:

Saatler geçmesine rağmen Jimin Hyung'dan haber yoktu. Aramalarıma cevap vermiyordu. Diğerlerini fazla oyalayamıyordum. Yalan söylemek içimden gelmiyordu. Daha fazla bekleyemeyecektim.

Jimin:

Bae arkasını dönüp başka şeylerle ilgilendikçe Ye Jin ile anlaşmaya çalışıyorduk ama bir türlü olmuyordu. Fırsat bulamıyorduk. Saatler geçmişti.