Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim. Teşekkürler :)
"İstersen seni yurda getirebilirim. Jimin Hyung oradadır." Evet anlamında başını sallamıştı. Üzerini değiştikten sonra arabama binmiştik.
"Yüzün nasıl o hale geldi?" Endişeli bir şekil de bana bakıyordu.
"Kayıtları almaya gittiğim de adam bana Bae adın da bir adamın aldığını söyledi. Ben de adresi alıp oraya gittim. Ufak bir tartışma çıktı sadece. Sonra hemen yanına geldim."
"B...Bae mi? O hapisteydi ama!"
"Tanıyor musun?"
"Eski iş arkadaşım. Bana takıntılıydı. Sanırım hala öyle."
"Demek o adam. Ben de nereden tanıdık geliyor diye kendime soruyordum. Her neyse. Aldık ya kayıtları gerisi önemli değil."
"Çok teşekkür ederim Jungkook."
Geldiğimiz de vakit kaybetmeden hemen Jimin Hyung'un yanına gitmiştik. Ye Jin Jimin'in odasına girmişti. Ben de kapıda bekliyordum.
Ye Jin:
Jimin'in odasına girdiğim de ayağa kalkıp sinirli bir şekilde bana bakıyordu.
"Ne işin var burda?"
"Jimin bu sefer lütfen dinle."
Dinlemek istemediği yüzünden anlaşılıyordu ama susmuş bekliyordu. Elimdeki Cd yi ona göstermiştim ama hiç bir şey anlamamıştı.
"Ne bu?"
"Benim suçsuz olduğumun kanıtı. Bilgisayarını alabilir miyim?"
"Tamam."
Cd'yi bilgisayara takıp kaydı başlatmıştım. İzledikten sonra hiç bir tepki vermemişti. Yumruğunu sıkıyordu. İki elini de tutmuştum.
"Sakin ol lütfen."
"Özür dilerim sana inanmadığım için."
"Sorun değil." Kapıdan bize bakan Jungkook'a elimle içeri gelmesini istemiştim. İçeriye girip Jimin'den özür dilemişti. Ama Jimin hala ona bakmıyordu.
"Hadi ama, sarhoştu ve ne yaptığının farkında değildi. Uzatmanın faydası yok."
"Peki."
1 yıl sonra...
"Jungkook! Siparişleri taşımama yardım edebilir misin?" Cevap bile vermeden yanıma gelip bana yardım etmişti.
"Nereye koyacağız?"
"Şuanlık depoya koyabiliriz. Yer var orada."
Jungkook kutuları söylediğim yere koyduktan sonra benim elimdeki kutuları da alıp oraya koymuştu. Sonra tezgaha yaslanıp başını bana çevirmişti. Ben de o sıra da onu dinleyip baika şeyler yapıyordum.
"Ee, Jimin Hyung ile aranız nasıl? Var mı bir sorun?"
"Çok yoğunuz ikimiz de. Birbirimize vakit ayıramıyoruz. Eskisi gibi değiliz. Ve bu beni çok rahatsız ediyor."
"Ahh... Üzgünüm."
"Sorun değil. Düzelir illaki."
Haftalardır... Hatta aylardır aklımı kurcalıyordu bu. Artık sanki birbirine aşık iki insan gibi değil de, normal iki yakın arkadaş gibi hissediyordum. Büyük ihtimal Jimin de böyle hissediyordu. Bugün onunla konuşsam iyi olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
useless | pjm jjk
Fanfiction-uyuyor musun? -hayır, ölmeye çalışıyorum. (Ship hikayesi değildir)