Eveet! Yepyeni bir kurguyla buradayım. SİRİUS YILDIZI! Aklımda birçok kurgu vardı ama ben ilk olarak SİRİUS YILDIZI ile başlamak istedim. SİDD'nin 2. kitabını hala yazdığım için pek yetişemiyorum. Ama çok güzel kurgular var aklımda. Bu benim ilk fantastik romanım! O yüzden baya heyecanlı ve mutluyum. Sizleri baya eğlenceli ve gizem dolu bir hikaye karşılayacak. Burada tek istediğim samimi ve kocaman bir ailemiz olsun. Oylar ile beni desteklemeniz çok önemli . Ay çok konuştum ya! E hazırsanız sizi SİRİUS YILDIZI ile başbaşa bırakıyorum.
Sizi çoook seviyorum. ♥️
İyi okumlar:)
(18.01.2020)
1970...
Gökyüzünün gözleri buğulanmış, hafif hafif seğiren yaşlarıyla acısını o karanlık gece de göstermeye çalışıyordu. Güneş yoktu ama yıldızlarda küsmüş gibi sönüktü. Paris'in balkonlu evlerinin önünde uçuşan iki beyaz güvercin son güç damlalarıyla kanat çırpıyordu. Ancak biri daha fazla dayanamadı ve bir balkonun kenarında buldu kendini saniyeler sonra. Soğuktan gücü kalmamış güvercin uzanıyordu şimdi. Diğer güvercin hemen soluğu yol arkadaşının yanında buldu. Kanatlarını açıp onu ısıtmaya çalışıyordu ama pek bir işe yaramıyordu. Bu üzüntü güvercini mahvediyordu. Elinden pek bir şey gelmiyordu çünkü. Bunu uzanan güvercin de görüyordu. Onun bu haline üzülen güvercinin üzülmesini istemiyordu. Farkında olmadan içine işleyen sevginin sıcaklığıyla üzülen güvercine bakıyordu. Ona bakışlarıyla üzülme diyordu belki. Ama bu yol arkadaşını kaybetmek üzere olan güvercine üzülmemesini engelleyecek bir neden olmuyordu işte. Onun yanına uzanıp, iyice kanatlarını açıp, ona hayat veriyordu.O gece soğuktan yorulan bir tek dayanaksız güvercin değil genç bir kızdı da. Delikanlı, genç adam yorulan genç kıza baktı. Elindeki elini daha da sıktı.
"Hadi, biraz daha dayan. Sonra her şey daha güzel olacak. Sadece dayan."
Genç kız kafasını sallayarak delikanlıyı onayladı. Ve tuttuğu elini sıktı ve koşmaya devam ettiler.
Gecenin ortasında, sert rüzgar, sis ve hafif seğiren yağmura daha ne kadar dayanacağını bilmiyordu genç kız. Ama sevdiği adamın dediği gibi dayanmalı ve koşmaya devam etmeliydi. Bir gün gerçekten her şey güzel olacaktı. Bu anlayışsız insanların olmadığı yere gidecektiler. Bitmek bilmeyen yol ile genç kız tekrar yoruldu uzun bir süre sonra. Daha fazla dayanamadı ve yere çöktü. Delikanlı, genç adam hızla genç kıza sarıldı ve saçlarını okşadı sarılmaya devam ederken.
"Hadi bebeğim, buradan hızla gitmemiz gerekiyor. Az kaldı. Peşimizdeler, hızlı olmamanız lazım. Kısa bir süre sonra bu soğuk, yorgun halimiz sona erecek. Lütfen hızlanmalıyız bebeğim. Hadi ayağa kalk." dedi adam nefes nefese.
"Çok soğuk ve yoruldum. Uykum geliyor. "dedi genç kız yorgun sesiyle. Sonra ona umutla bakan bir çift mavi gözlere baktı genç kız. Delikanlının gözlerine bakmak ona huzur, hayat veriyordu. O mavi gözleri seviyordu. Gülümsedi.
"Hayır bebeğim, hayır! Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. " dedi delikanlı ve kızı ayağa kaldırdı. "Hadi Eyfel'e vardık sayılır. Birazdan buradan kurtulacağız."dedi ve kızın elini daha da sıkı tuttu. Ve tekrar koşmaya başladılar.
Peşlerindekiler ellerindeki kazık, sopa ve ellerine geçen her tehlikeli aletlerle onların peşine düşmüş, büyük bir topluluk halinde onları arıyorlardı.
"Onları bu gece bulacağız artık. Kaçamazlar. Kızımı o cadının elinden alacağım. Devam edin!" dedi aralarında pos bıyıklı, çatık kaşlı olan adam az önce çiftin gittiği yolu göstererek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİRİUS YILDIZI / ASKIYA ALINDI!
FantasyŞehir değişikliği insana zor ama güzel gelir derler. Evet benimki de tam olarak öyle oldu ama hesaba katmadığım bir şey vardı. Kimsenin hesaba katmayacağı bir şey! Sihir! Bana zor gelen şeyin asıl gerçek sihir olduğunu öğrendiğimde her şey bambaşka...