SİRİUS YILDIZI / ASKIYA ALINDI!

Bölüm 7 (Yeni Hayat)

Merhaba canlarım!
Sevgi verip almaya çok ihtiyacım var. Hasta olunca daha da artıyor bu istek. Evet geri döndüm. Kitap geri döndü. Çooook uzun zaman oldu ama nedenini SİDD'nin yeni bölümünde belirttim. Artık iyileşmeye bakıyorum. Bu arada bakmayın kitap baya ileriye gitti de siz bilmiyorsunuz. Bu arada sizden bol yorum ve oy bekliyorum. Moral olsun diye. En azından burada birilerinin olduğunu bileyim. Sizi çok seviyorum. Özür dilerim.

İyi okumalar:)

Bölüm 7
"Afra, sen ne düşünüyorsun? Dersler umarım çok sıkıcı değildir?" diye sordu Bayan Adele.

Hızlıca cevap vermek zorunda kaldım. "Ah, hayır! Çok ama çok daha eğlenceli." dedim gülümsemeyle. Bayan Adele tahtaya dönmeden önce bana gülümsedi ve derse devam etti.

Bende düşünmeye devam ettim. Neden yanlış yere oturmuş olayım ki? Çok saçma! En iyisi dersi dinlemek.

"Evet arkadaşlar, ilk önce sürat konusundan başlayacağız. Bu terimi iyi biliyor olmanız gerek. Ancak biliyorsanız sihri yapabilirsiniz." dedi ve devam etti Bayan Adele. "Ve sihir, sihir ve büyüler daha çok duyguyla hareket eder. Beynimiz sihir yapmada yüzde kırk oran alırken duygularımız ise, buna kalp de diyebiliriz yüzde altmış oran alıyor. Buna dikkat edin." dedi etkileyici bir şekilde. Buradaki her şey dünyada da olsa o zaman eminim ki eğitimde büyük kalkınma olur. Burada hocaları dinlemek harika zevk veriyor. Konuların tamamı olmasa da birazı benzediği için. Sanırım bu dersi fizikle eş değer bir ders. Belki de fizik. Nasılsa öğrenirim. Can kulağıyla dinlemeye devam ettim.

Ders kısa bir süre sonra bitmişti. Zaten Jasica dersin sonuna doğru sokmuştu beni derse. Zil çaldıktan sonra Bayan Adele öğretmen masasına oturdu ve beni yanına çağırdı. Sınıftaki herkes tek tek sınıftan çıkıyordu.

"Afra, nasıl beğendin mi dersi?" dedi tatlı bir sesle.

"Evet, Bayan Adele. Çok sevdim. Fakat dersimiz sihire ilgili bir şey mi yoksa fizik dersi miydi anlamadım." dedim Bayan Adele'nin samimiyetine güvenerek.

"Hahaha, çok tatlısın Afra. Ama sihir dersi böyle olmaz ki. Bu fizik dersi tabi ki."

"Anladım. Şey, ben şimdi ne yapacağımı pek bilmiyorum. Yani buraya geleli çok olmadı. Ve nerede yatıp kalkacağımdan hiç bir şekilde haberim yok. Bayan Jasica bana bilgi vermedi."

"Sorun yok Afra. Diğer dersimizi sonunda hallederiz." dedi ve çantasını alıp sandalyeden kalktı. Gülümsedim ve geçmesine izin verdim. Bayan Adele sınıftan çıktıktan sonra yerime geçtim.

Daha bir kalemim dahi yok ve ben burada ders göreceğim. Oflayıp kafamı masama gömdüm. Aniden çöken uykuyla gözlerimi kapattım. Aniden gelen sesle kafamı hışımla kaldırdım. Kapının girişinde pembe bir şey gördüm ama tam olarak ne seçmedim.

"Kim var orada?" Etrafa bakmaya devam ettim. Ama sanki ortadan kaybolmuştu her neyse. Tek kaşımı kaldırarak devam ettim. "Pekala, o zaman ben ders başlayana kadar kafamı masaya gömüyorum. Her kimsen keyfine bak." deyip kafamı gerçekten gömdüm.

Ders başlayalı beş dakika olmuştu. Ama ben hala tuvaletteydim. Burası dünyadan bile sıkıcıydı şu an. Konuşacak biri olmayınca gerçekten her şey çok sıkıcı oluyor. Kendimi bir ormanda kaybolmuş gibi hissediyorum... Ama daha fazla burada kalamam. Derin bir nefes alıp sınıfa doğru yürümeye başladım.

İçeri girdiğimde Bayan Adele sınıfa girmiş hatta ders anlatıyordu. Hızla masama doğru yürüdüm ama bir tuhaflık vardı. Masada kafasını masaya gömmüş, kafasında siyah kapşonu olan, tamamen siyahlara bürünmüş biri vardı. Çekinerek yanına oturdum onun.