Selamlar!
Nasılsınız, umarım mükemmelsinizdir! Artık fantastik maceramızın başladığı o harika bölümlerden birindeyiz. Biraz uzun sürdü atmam evet ama diğer bölümün okunma sayısına bakarak attım. Umarım eskisi gibi okunmaya devam ederiz. Harika bir bölümle başbaşa bırakıyorum sizi!İyi okumlar:) 💓
Bölüm 6
"Avez-vous changé le passé ou l'avenir? Mais vous avez démarré une passerelle!"Bu cümleyi kurduktan sonra odada duyduğum tek şey hızlı hızlı nefes alışverişlerim oldu. Çünkü hiçbir şey olmadı. Aynadaki yansımama baktığımda bir şey fark ettim. Ben gerçekten dünyanın en ezik, en aptal kızıydım. Gözlerim sakince doldu, bardaktan boşalır gibi yaşlarım dökülmeye başladı. Kısa süre sonra hıçkıra hışkıra ağlamaya başladım. Kalbim kırıktı, beynim bana oyun oynamıştı ve gerçekten de sihir diye bir şeyin olduğunu zannettim. Gerçekten! Bu kadar aptal nasıl olurum? Gördüğüm rüyayı gerçek zannettim. Evet, sadece bir rüya!
Daha fazla aynada gözyaşlarımı seyredemedim. Yere çöküp, cenin pozisyonunda oturup, kollarımı dizlerime sardım ve kafamı sağ kolumun üstüne koyup ağlamaya başladım. Gerçekten de bu dünyadan kurtulmak istiyorum. O kadar aptalım ki, bu dünyada artık yaşıyamam.
"Bu dünyada artık yaşıyamam!" diye çığlık attım boş bodrumda. Sonra hıçkıra hıçkıra, salya sümük ağladım. Kısa bir süre sonra ağlamaktan yoruldum ve kafamı kaldırdım. Ayağa kalkıp merdivene doğru yürümeye başladım. Son bir kez, son bir kez aynaya bakmamı söyleyen iç sesime küfür ettim ve arkamı döndüm. Arkamı döner dönmez çığlıkla merdivenin ilk basamağında kıç üstü düştüm.
"J-Jasica! Ama sen hayaldin. Her şey yalandı. N-nasıl yani?" dedim nefes nefese. Aniden gelmesi beni gerçekten korkutuyor.
"Gerçekten gitmek istiyor musun, istemiyor musun, öğrenmem gerekiyordu. Neyse ki gerçekten seçilmiş kişi sensin. Hadi, kalk ordan!" dedi yüzündeki ürkütücü gülümsemeyle.
Yerimden hızla kalktım. Derin bir nefes alıp gözyaşlarımı sildim.
"Tamam, seninle geleceğim. Ama şunu öğrenmem gerek. Eğer yedi gün kalmak istersem ve yeniden dönersem, dünyada ne kadar zaman boyunca olmamış olacağım?"
"Eğer dönersen yedi gün sonunda, gittiğin vakit ve geldiğin vakit arasında sadece üç saniye olacak. Yani hiç gitmemişsin gibi. Ama yaşadıklarını asla ve asla unutmayacaksın."
"Anladım. Peki oraya ne olarak gideceğim, bana açıkla, lütfen!" dedim açıklama beklerken.
"Öğrenci, oraya lise öğrencisi olmaya gidiyorsun. Sihir ve daha birçok şey öğreneceksin. Ama daha fazla açıklayamam. Vakit azalıyor. Orada her şeyi açıklarım. Hazır mısın?" dedi şüpheyle.
Tüm benliğim, tüm kararlılığımla "Hazırım!" dedim. Konuşmama devam edecektim ki hızla elimden tuttu ve aynanın karşısına geçmemi sağladı. Şimdi birlikte aynaya bakıyorduk. Kalbimin atışları hızlanırken, Jasica'nın benim elimi tutması ayrı bir ironiydi.
"Evet, ne zaman gidiyoruz?" dedim tedirginlikle. Nasıl gidecektik ki, ışınlanma? Ah!
"Pekala," dedi ve elimi avucuna aldı, "elini aç, avucunu görmem gerek."
Açık avucunda, açık avcum vardı şimdi. Daha sonra diğer elini aynaya karşı oynatmaya başladı ve aniden işaret parmağını ağzına soktu. Yüzümü buruştururken, midem bulandı. Çünkü fena halde emiyordu parmağını. "Bak, eğer açsan bir şeyler hazırlayabilirim!" diye önerdim. Ama o gözlerini kapattı ve emmeye devam etti. Bende dudak büküp omuz silktim. "Bir çanta hazırlamalı mıyım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİRİUS YILDIZI / ASKIYA ALINDI!
FantasyŞehir değişikliği insana zor ama güzel gelir derler. Evet benimki de tam olarak öyle oldu ama hesaba katmadığım bir şey vardı. Kimsenin hesaba katmayacağı bir şey! Sihir! Bana zor gelen şeyin asıl gerçek sihir olduğunu öğrendiğimde her şey bambaşka...