Bölüm 8 (Nefret!)

68 15 4
                                    

Selam!
Arkadaşlar bu yazıyı düzenliyorum tekrar, sebebi size duyurudur! Sirius Yıldızını bir süre askıya alacağım. Sebebi ise bir an önce Sorular İçinde Dokunmayı bitirmek istemem. Daha sonra, daha heyecanlı ve çok güzel maceralarımla döneceğim. Söz! 🌠

Oy ve yorumlamaya unutmayın!
İyi okumlar:)

Bölüm 8
Tüm canlıların  aslında bir amacı vardır dünyaya gelirken. Hatta diğer tüm yaratılan varlıklarında bir amacı var. Dünya da olmasına gerek yoktur. Kimisi umut olur, kimisi can alır, kimisi mutlu eder, kimisi acı verir veya alır, kimisi sadece vardır. Sadece vardır... Varlığıyla ya nefret kazandırır ya da sevgi. Sevgiyle de aşkı!

Peki benim amacım ne?

Ben ne için amacımı bilmiyorum?

Saatler önce...
Aşağa da gördüğüm bu ışıklar, bu yaratıklar, bu görüntü beklemediğim bir şeydi. Aşağıda koca bir kalabalık vardı.

"Okulun bahçesinde büyük bir sahne var. Konser mi var?" diye şaşkınlıkla sordum.

"Hayır, bu sadece bir parti. Bizler parti, eğlence ve zevke düşkün yaratıklarız. Sizler gibi, belki daha fazla. Ve bugünki partinin sebebi de sensin." dedi heyecanla Emmy.

"B-ben mi?"

"Evet, sen. Ama sakın endişe etme. Sebebi sensin. Yani her gün parti yapılır. Her gün bir sebep bulunur. Bugünün şanslısı sen oldun. Yani bugün olmasaydın yine parti olacaktı. Gerilmene gerek yok."

"Anladım." dedim kısık bir sesle. Burası çok tuhaftı. Burası neresiydi?

"Hadi hazırlanalım öyleyse!" dedi büyük bir sevinçle Emmy.

"Üzgünüm ama ben hazırlanamam."deyip yatağa oturdum. "Çünkü buraya tek bir parça kıyafetimi getirmedim."

"Sana dolabında giysiler olduğunu söyledim ya!" dedi Emmy şaşırarak.

"Ama onlar benim değil. Yani ya tuhaf bir şey olursa o giysilerle bana."

"Ahh! Saçmalama, bunlar sihirle hazırlanıyor ayrıca. El değmemiş. Eminim bayılacaksın. İstediğin kıyafeti hayal et ve dolabın kapağını aç. Sana istediğini verecektir."

"Yani sihirli dolap gibi bir şey."

Beni onaylarcasına başını oynattı Emmy.

"Pekala. Öyle olsun. Ama fazla kalmayalım parti de. Böyle ortamları pek sevmiyorum. Biraz yabaniyim de ben." deyip gülümsedim.

"Sorun yok. O yabanilik bende de var. Ama alışacaksın zaten." dedi pembe saçlarıyla oynarken.

Dolabın önüne geçip gözlerimi kapattım ve pembe, üstünde beyaz benekleri olan bir elbise hayal ettim. Gözlerimi açtım ve Emmy'e baktım. Yatağın üstünde oturmuş bana bakıyordu heyecanla. Ondan onay istedim. Onayını gözleriyle verdikten sonra dolap kapısını açtım. Şaşkınlıkla dudak büktüm.

"Vaov! Gerçekten de oldu. Aklımdaki elbise bu. Ama bu dolapta bu elbiseden başka bir şey yok."

"Dolabında giysiler birikecek zaten. Elbiseleri geri götüremezsin. Aynısından da bir daha isteyemezsin. Şimdi giyin ben de giyineceğim." deyip yataktan kalktı ve o da benim gibi dolabın önüne geçip bir şeyler hayal etti. Dolaptan sarı mini bir elbise çıkarmıştı. Çılgınlar gibi çığlık atıp elbiseye sarıldı.

"Aşkım! Çok güzel bir elbisesin sen!" dedi bağırarak. Bense sesli bir şekilde gülüyordum.

Ayakkabıları da aynı şekilde temin ettik. Saç ve makyajı sihirli aletler yapmıştı. Ve bu inanılmazdı! Maşa kendi kendine benim saçlarımı yaparken makyaj malzemeleri beni boyuyordu zaten. Üstelik konuşabiliyor ve sohbet ediyorlardı. Sanki kuaföre gelmiş, hazırlanıyorduk. Bunu ben yapamıyorum, hala sihir öğrenmediğim için. Ama Emmy bu işte harika! Onun kalbini kırmamak için her şeyi yaparım. Çok düşünceli.

SİRİUS YILDIZI / ASKIYA ALINDI! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin