O yoksulluğa doğmuş bir kız. O anne rahmine düşer düşmez babasını, doğar doğmaz da annesini kaybetmiş bir çocuk. Ölen annesinin ismini taşıyan nadir çocuklardanda bir tanesi Kevser. Hayatta sahip olduğu tek yakınları yaşlı anneannesi ve dedesi. Dedesi elim bir kazaya kurban gidince yaşlı anneannesininde kalbi dayanamamış o da yalnız bırakmıştı Kevseri. Dedesinin katili Kevser'in herşeyi olabilir miydi? İşte bunu zaman gösterecekti.
***
Tunç babasının aslan oğlu, annesinin birtanesiydi. Yirmi yaşında delikanlı adam olmuş bir türlü uslanmamıştı. Okulu bitmediği için babasının şirketine de pek uğramıyor gününü gün ederek geçiriyordu bütün vaktini. Ta ki o güne kadar. O gün Tunç bu zamana kadar işlediği kabahatlerin en büyüğünü işlemişti. Birinin hayatına mal olacağını bilse hiç kalkışırmıydı böyle birşeye. Asla! İşin adli kısmı halledilirdi ama ya vicdani kısmı işte onun imkanı yoktu.
***
Hayat onları bir şekilde bir araya getirmişti. Tunç etrafında istemediği bu küçük köylü kızının altı yıl gibi bir sürede bu denli evrim geçirip genç ve alımlı bir avukat olduğunu görünce yine ondan nefret edebilecek miydi? Kalbine söz geçirebilirse neden olmasın. Altı yıl boyunca yurtdışında kalmış ama yine de kaderinden kaçamamıştı. Onun imtihanı yeni başlıyordu.
* Hikayemde çocuk gelin yoktur. Olaylar gelişince zaten anlayacaksınız ama küçük bir uyarı yapmak istedim.
Şimdiden iyi okumalar canlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kevser (ASKIYA ALINDI)
Novela JuvenilAniden kızın belindeki elini çözerek karanlıkta parlayan gözlerine baktı önce sonra diğer eliyle kızın elini tutup adeta sürüklemeye başladı. Kevser anın verdiği şaşkınlığını atmaya çalışırken Tunç kızı kendi odasına getirip kapıyı kapatmıştı bile. ...