Kevser (ASKIYA ALINDI)

Eğlence

"Anneciğim gitmek istemiyorum gerçekten, aklım sende kalacak."

"Hasan söyle kızına eğer gitmiyorsa küstüm konuşmuyorum onunla."

Hasan baba gülerek ayağa kalktı.

"Beni karıştırmasanız hayatım."

Belma anne kaşlarını çatmaya çalışarak yatağında doğruldı.

"Beni de indir aşağı bu o da beni boğuyor artık hem kendimi çok iyi hissediyorum."

Gerçekten iyi görünüyordu. Yine de onu bırakıp akşam yapılacak olan okulun düzenlediği eğlenceye gitmek gelmiyordu içimden.

"Anne senin hatrın için giderdim aslında ama malesef bana eşlik edecek kimse yok şu an birini bulamam."

Belma anne kızına tatlı tatlı gülerek cevap verdi.

"Tuncu çağırırız onunla gidersin hem o da biraz çevre edinir Melih'ten başka bir tane arkadaşı yok çocuğun."

Nasıl olsa bunu Tuncun kabul etmeyeceğini düşünerek başımı salladım.

"işi varsa zorlamak yok ama tamam mı güzel annem."

Belma anne hevesle Hasan babaya seslendi.

"Ay ne işi olacak. Hasan Bey ara bakayım şu oğlanı ara da ver telefonu."

Hasan baba kuzu kuzu oğlunu arayıp telefonu karısının eline bıraktı. Telefon bir kaç kez çalınca açmayacağını düşünüp içinden oh çekti Kevser, ama erken sevinmiş olmalı ki Belma anne hevesle konuştu.

"Tunç oğlum nasılsın. İyisindir iyi. Akşam Kevser'in okulunun her sene düzenlediği bir eğlence programı var ona eşlik edersin değil mi oğlum?"

Karşıdan gelen sesi duyamıyordu Kevser duymasına da gerek yoktu bir bahane bulup gelmeyecekti nasıl olsa. Belma annenin memnun ifadesine bakınca ters giden bir şeyler olduğunu anlaması uzun sürmedi.
Telefonu kapatan Belma Anne hevesle kızına döndü.

" Git hazırlan iki saat sonra alacak seni."

Kevser kaşlarını kaldırıp algılama güçlüğü çeken insanlar gibi manasız bakıyordu annesine. Kabul etmişti. Israr etmeden hemde.

"T-tamam anne."

Diyebildi sadece. Annesinin bir kaç hafta öncesine kadar solgun ama şu anda canlı ve kırmızı olan yanaklarına öpücük bırakıp çıktı odadan. Hasan Bey karısının yanına oturup sırıttı.

"Senden korkulur hatun."

"Sakın iyileştiğimi bu çocuklar birbirine açılana kadar ağzından kaçırayım deme çok fena olur Hasan."

Hasan bey eliyle ağzına sahte bir fermuar çekerken sarıldı karısına. Oğlunun dönüşü ile günden güne canlanan karısı İsveç'ten getirilen bir iğne sayesinde hastalığın yarısından çoğunu atlatmıştı. Ama Kevser ve Tuncu evlendirmeyi daha kızları eve geldiği ilk günden aklına koyan kadın iyi olduğunu saklayarak bu durumu kullanmak istemişti. Kadınlar gerçekten şeytana pabucunu ters giydirir dedi içinden Hasan bey. Zira karısı iyilik abidesi pamuk prensesi Belma bile bu denli iş çevirebiliyorsa diğer kadınlara bu zamana kadar dönüp bakmadığı için şükür etti.

***

Ne güzel gitmeyecektim işte. Ne giyeceğim şimdi ben. Gittiğim yetmiyor birde içince sapıtan biri ile gidiyorum. Harika!

İçten içe dövünmenin yararı olmayacağını anlayınca telefonu eline alıp liseden beri en yakını olan arkadaşını aradı Kevser.

"Türkan kuzum bende geliyorum akşam."