"kes şunu! neredeyse hepsini bitirdin mankafa!"
millie, kıkırtılar eşliğinde jack'in ellerine vurdu ve böğürtlenleri ondan uzaklaştırmaya çalıştı. kutuyu arkasına doğru çekip tezgahın öbür tarafına kaçtı hızlıca. kırmızı kazağında bolca un ve kabartma tozu lekeleri vardı. sabahtan beri erkekarkadaşıyla mutfakta can sıkıntısından kurtulmak için bir şeyler pişiriyorlardı.
jack kızı takip edip kendini acındırma numarası yaptı bemen. "ah, hadi ama bebeğim! son bir tane! yemin ederim daha yemeyeceğim."
millie cidden mi? dercesine tek kaşını havaya kaldırdı. uçları sarı boyalı uzun saçlarını tek hareketle omzunun gerisine atıp alaylı bir gülüş savurdu.
"seni tanımasam buna inanabilirdim jack. olmaz. onları cheesecake'in içine koyacağız. meyvelerimden uzak dur!"
jack kızarkadaşını kovalamaya devam edip ellerini öne uzattı. "lütfen. son bir tane."
millie iç çekip olduğu yerde sonunda durdu ama jack'in fazla yaklaşmasına da izin vermedi. "tamam. son bir tane almana izin veririm ama yaptığım cheesecake'den yiyemezsin."
"ama bu haksızlık bobby!"
"seçimini yap dylan."
jack küçük bir çocuk gibi kollarını kavuşturarak ofladı. millie'yi kandırmak için ne yapabilirdi? o lanet böğürtlenler o kadar lezzetliydi ki daha fazla yemek istiyordu. fakat biricik sevgili buna izin vermiyordu.
sonra birden zihninde bir ampul parladı.
"peki ya böğürtlenlerden yemeyip, sadece birazcık suyundan içersem?"
millie kaşlarını çatıp ona ne demek istediğini soracakken jack hızlıca genç kızın yanına geldi ve böğürtlen kutusunu eline aldı. nedense millie hiç sesini çıkarmamış ya da herhangi bir itirazda bulunmamıştı.
jack özenle böğürtlenlere bakıp altta kalıp ezilmiş ve suyu çıkmış olan bir tanesini buldu. onu yavaşça eline aldı. millie oğlanın ne yaptığı anlamaya çalışırken jack nazikçe parmak uçlarıyla kızın çenesini kavrayıp başını yukarı kaldırdı. böğürtleni millie'nin dolgun dudaklarına adeta bir ruj gibi sürdü ve yaydırdı. kızın göz bebekleri büyümüş, nefesi kesilmişti.
işini bitirip yeterince tatmin olan jack, millie daha ne olduğunu anlayamadan birdenbire kızı öpmüştü.
millie kollarını onun boynuna dolayıp kızarmış yanaklarına aldırmadan oğlana karşılık verdi. bir zaman sonra jack aniden geri kaçıp arkasını döndü ve millie görmeden elindeki böğürtleni ağzına attı. planının işe yaramasıyla birlikte ağır basan zafer duygusu yarım ağız sırıtmasına sebep oldu.
"hadi cheesecake yapmaya devam edelim, böğürtlen dudak."
millie başını iki yana sallayıp nefesini düzene sokmaya çalıştı. "senden nefret ediyorum grazer."