Gökyüzüne Bakarken...

84 8 4
                                    

Bahar her yaz gecesi olduğu gibi evlerinin bahçesindeki çimlere uzanmış gökyüzünü izliyordu. Yıldızlar onun en sevdiği arkadaşlarıydı. Babası ve annesi televizyon izliyor, o ise yıldızlara odaklanmıştı.

Yaz gecelerinin soğuk esen rüzgarıyla üşümüş ve eve girmişti.
İlk başta merdivenlerden kendi odasına çıktı.

Telefonu ile oyalandı arkadaşları ile mesajlaştı. Yarım saat geçmesine rağmen alt kattan hiçbir ses duymamıştı. Bahar aşağıya indi ve korkulu gözlerle televizyona kilitlenmiş annesi ve babasına seslendi.

"Baba ne oldu?"

"Bahar eşyalarını 10 dakika içerisinde topla,acilen gitmemiz gerek"

"Biri bana ne olduğunu açıklayabilir mi?"

"Kızım virüs yayılıyor her yere dünyanın her yerine! O yüzden bir kere daha söyletme, eşyalarını topla ve on dakikaya hazır ol."

Bahar korkuyordu. Ayakları titreye titreye merdivenlerden odasına çıktı. En büyük kırmızı çantasını çıkardı. İçine eline ne geldiyse koydu ve çantasının fermuarını zorlaya zorlaya kapattı, aşağıya indiğinde babası ve annesi mutfaktan çıkıyordu.

"Hazır mısın kızım?"

"Hazırım baba." Dedi gözündeki bir damla yaşı silerek.

Koşarak sitenin otoparkına gittiler. Karşı komşuları, siteye yeni taşınan aile ve Bahar'ın tanıdığı herkes arabalarına biniyordu.

Bazıları çoktan gitmiş, bazıları evden henüz çıkmamışlardı. Bahar çantasını yan koltuğuna koyarak kapısını kapattı.Babası arabayı çalıştırdı ve sitenin içinden çıktılar. Bahar dönüp arkasına, belkide bir daha hiçbir zaman dönemeyeceği evine son bir kez baktı. Ve sessizce önüne döndü. Annesi radyoyu açtı, radyoda şehirdeki insanlıktan çıkmış birilerinin insanlara vahşice saldırıp onları öldürdüklerinden bahsediyordu.

"Böyle bir şey olamaz!" Dedi bahar sesini yükselterek.

"Korkma kızım."

Bahar güçlü bir kızdı ve eğer olurda yanlız kalırsa hayatta kalmak için neler yapılacağı hakkında az çok bilgisi vardı.


Annesi;

"Orhan radyoda şehrin ortasından geçen yol dışındaki tüm yollar kapalı diyor. Orası şehrin en kalabalık noktası oradan geçersek..."

"Nurdan! Aklından kötü şeyler geçirmeyi bırak. Yapacak başka bir yolumuz yok, oradan geçmeye mecburuz."

"Ama..."

"Aması filan yok o yoldan geçiyoruz."

Bahar cam kenarında oturmuş ve olabilecek şeyleri düşünüyordu. Eğer olurda ailesini kaybetseydi, nasıl yalnız kalırdı? Bu kötü düşünceleri aklından çıkarmak istiyordu. Şehrin orta yolundan geçmelerine az bir zaman kalmıştı.
Şehir ışıkları yaklaşıyor, Bahar ve ailesinin içindeki korku ve stres daha da artıyordu.
Otoyolda ilerlemeye devam ediyorlardı bir anda yakınlardan gelen ateş sesleri duyulmaya başladı.
Bahar belli etmeden ağlıyordu. Şehrin manzarasını yavaş yavaş görmeye başladılar. Şehirden alevler yükselmiş ve gökyüzünde bir duman tabakası oluşmuştu. Baharın 1-2 saat önce gördüğü muhteşem gökyüzü ile şimdi gördüğü gökyüzü çok farklıydı. 1-2 saat önce mutlu bir şekilde gökyüzünü izlerken şimdi ise kaygılı bir şekilde korkarak gökyüzüne bakıyordu. Şehire git gide yaklaşırken gördükleri kötü şeyler artmıştı. Yolun kenarında bizide arabanıza alın diyen aileler, yanan evler,evsiz ve umutsuzca koşan insanlar.
Bahar ilk durumdaki heyecanını ve korkusunu biraz azalmıştı. Şehire gelmelerine yaklaşık yalnızca 5 dakika kalmıştı. Şehre yaklaştıkça trafik oluşmaya başlamış, kornalar ve insan çığlıklarının sesi 10 katına çıkmıştı. Trafikte arabalar ilerlemezken, Orhan kızıyla konuşmak için arkasına döndü.

"Kızım,iyi mis.."

"Aaaaaaaa"

Baharın çığlığıyla babası ani bir şekilde önüne döndü. Arabalarının ön camına yapışan yaratık camı çatlatmıştı. Ve cama kafa atarak camı kırmaya çalışıyordu.

"Orhan bir şey yap!"

Adam hemen arabayı çalıştırıp geriye doğru gitti. Hız alarak;

"Sıkı tutunun!!!"

Ani bir fren yaptı. İşe yaramıştı, o değişik yaratık uçarak uzağa yani daha öndeki arabalara doğru fırlamıştı. Bahar ani fren esnasında kafasını vurmuştu ve hafif bir tramva geçiriyordu. Nurdan ise kemeri sayesinde sorunsuz atlatmıştı. Nurdan arkasını döndü ve Bahar ile konuştu;

"Bahar!!!Kızım,kızım duyuyor musun beni?Baharrr!!!"

"Tamam anne iyiyim bir şeyim yok sadece kafamı vurdum başım dönüyor o kadar."

"Tamam kızım."

Orhan bir yandan trafiğin akmamasına sinirli bir yandan da ne yapacaklarını düşünüyordu.
Orhan çaresiz bir şekilde kafasını ovuşturdu.
O anda trafiğin açıldığını gören Bahar;

"Baba!Yol açılmaya başladı."

Orhan kafasını kaldırdı ve arabayı çalıştırdı ve arabayı sürmeye başladı.
Bir yandan diğer arabalar bir yandan arabalara saldırmaya çalışan yaratıklar, şehirden çıkan dumanlar... Etraf tamamı ile yıkıntı bir şehire dönüşmüştü.

Şehrin tam olarak ana yoluna geldiklerine vahşet daha da artmıştı. Yerlerde insan cesetleri, saldırgan yaratıklar, yaratıklardan kaçan insanlar, kanlar, dumanlar, korna sesleri, trafik kazaları...
Bir anda tam Baharın camına bir yaratık yapışmıştı.
Bahar korkuyla ne yaptığını bilmeden yanlışlıkla camı açma tuşuna basılı tutmuş ve cam en altına kadar açılmıştı. Nurdan arkasına dönüp Baharı kendine doğru çekmeye çalışırken yaratık Bahar'ın çığlıkları ve can çekişmeleri arasında Bahar'ın kolunu ısırmaya çalışıyordu.

"Babaaaa!!!Gaza bass!!!"

Orhan gazı köklemiş ve diğer arabaların arasından geçmeye çalışıyordu. Sadece önüne bakan Orhan hiçbir yere bakmadan gidiyordu. Bir anda gözü sağ tarafa çarpan Nurdan;

"Orhan,dikkat et!!!"

YIKINTILARIN ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin