TİK TOK

24

@ardadinc :Yakışıklıya düet atalım dedim. @mirzasoykan

@mirzasoykan : Hoş düetlerde bugün. ❤️

@ardadinc : Bebeğim takım elbisenin yakıştığı tek insan olabilirsin. ❤️

@mirzasoykan :Senden sonra, sen ne giysen yakışır.

@fatihsayerx: Vıcıklar sizi.

@ardadinc : Sana ne be!

(YORUM KISITLAMASI GETİRDİNİZ.)

----------------

"Mirza! Gelsene."

"Efendim sevgilim?"

"Masadan lenslerimi getirir misin? "

Mirza lenslerimi aldıktan sonra yanıma gelip yanağımdan öptü. Gülümseyip lenslerimi taktım.

"Teşekkür ederim sevgilim."

"Rica ederim."

Mirza saçlarımı karıştırdırdı.

"Mirza!"

"Saçların dağınık daha güzel duruyor."

"Önüme geliyor ama."

"Bekle o zaman."

Çekmeceden Alya'nın küçük lastik tokalarından birini alıp yanıma geldi. Uzun boylu olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kaldım yüzünü görebilmek için. Saçlarımın ucunu bağladı.

"Küçük çocuk gibi oldum kesin!"

"Hayır, çok tatlı oldun bence."

Kollarımı ona sarıp kafamı kalp hizasına koydum.

"Her defasında kalp ritmini dinlemek bana huzur veriyor."

"Yanımda olduğun da hissettiğim duyguları çok seviyorum. Bana napıyorsun sen?"

"Birşey yapmıyorum, sadece seviyorum. Eğilsene."

Mirza lafımı ikiletmeyip yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Öpmeye başlamıştım ki kapı açıldı.

"Pardon!"

"Kapı tıklatmak var Alya!"

"Bağırma bana, öpüşün gelin mutfağa, yemeğe!"

Mirza burnumun ucunu öpüp geri çekildi.

" Hadi ablanı dinleyelim, zamanımız çok."

"Alya ile beraber oldukça bizim zamanımız çoook!"

Bir den eğilim öpüp geri çekildi.

"Öyle masum bakınca dayanamadım."

"Sana hep öyle bakayım o zaman."

"O zaman hep öperim seni..."

"İhtimaller sarhoş olur, ben seni kesin öperim."

"Saçma ama evet, her ihtimalde her olasılıkta öperim seni."

Mirza'nın sırtına atladım.

"Uçur beni spaydi!"

Mirza gülüp mutfağa kadar sırtında taşıdı.

"Çocuk bu çocuk! Mirza'nın sırtı gitti, in çocuğun üstünden."

"Ya sana ne abla? Şikayetçi değil Mirza."

"Büyüyememiş ya, sen bunu bırak Mirza, yaşına uygun birini bul."

"Abla! Sen değil miydin Mirza ile aramı yapan? Şimdi ne değişti?"

"Şaka yaptım, sakin ol. Senin o."

"Mal mı bu çocuk? Senin benim diyorsun."

"Alya abla boşver bunu, sol tarafından kalkmış bugün."

Mirza'nın koluna cimcik attım.

"Tamam sevgilim, sakin ol sen."

Mirza'nın kolunun altına girip sarıldım.

"İlgi manyağı oldu, az önce çocuğun sırtındaydın."

"Abla kahvaltını yapsana sen, karışma bize. Hem sen işe gidince film izlicez."

"Ne izliceksiniz?"

"Alacakaranlık."

"Avengers."

"Alacakaranlık tabiki, romantik bir şeyler olsun Mirza!"

"Tamam bebeğim, alacakaranlık olsun..."

"Neyse size doyum olmaz, ben çıkıyorum. İyi eğlenceler size."

Alya çıktıktan sonra Mirza bana döndü.

"İyi misin?"

"Evet, sadece fazlaca seni sevmek istiyorum."

"Sev beni, aşk kuşu seni."

Mirza ile masayı toplayıp salona geçtik.

"Aç alacakaranlık'ı sen, ben geliyorum."

Ben filmi açana kadar elinde battaniyeyle ile gelmişti.

"Üşüme sen, hasta olursun."

Koltuğa uzanıp filmi açtık, 3 bölümü de üst süte izlerken Mirza düzenli nefes almaya başladı. Üstünü iyice örtüp filmi dondurdum. Asıl film uyuyan Mirza'ydı, ondan daha güzel film olamazdı.

Uh saçma bir bölüm ile merhaba, ilham yok yazamıyorum! Hadi bakalım nereye gidecek bunların sonu.