26

924 48 4
                                    

Aylar sonra merhaba... Gerçekten bölüm yazamıyorum. İlham perim gitti, ya da sadece yorgun...
Yeni iki güzel kurguya başladım bu arada. Vip-6 ve Karantina. Evet bunlara bölüm yazmayıp yeni hikaye yayımlamak tam benlik... Neysem hepinizi çok öpüyorum, iyi okumalar. ❤️ ❤️

"Gitmek zorunda mıyız?"

"Evet, İdil çağırdı. Efe ile tanışmamızı istiyor."

"Kötü hissettim, çocuk sevgilisini kaybetmiş ya hani. Bizi görünce aklına gelecek."

Gömleğini ilikliyen Mirza 'nın karşısına geçtim.

"Mirza... Kalbinden öperim senin, bu kadar tatlı olma. İdil bizi çağırırken bunu düşünmüştür."

"Dimi? Tamam, çıkalım."

Mirza'nın elinden tutup dışarı çıktık. Yine her zamanki gibi nefes kesiciydi... Bazen düşünüp "Bu adam gerçekten beni seviyor mu? Benim mi?" diye manyak manyak tepkiler veriyorum. Yıllarca... Ondan habersiz olmak gerçekten beni üzüyordu...

"Sahi Arda... Bayadır Tiktok videosu çekmiyoruz."

(Çekiyorsunuz, yazar üşengeç youtube'ye atmaya üşeniyor.)

"Aynen ya, biraz onlara da bakalım. Malum izlenmemiz çok."

"Fenomensin Arda. Yakında biri çıkıp senle fotoğraf çekilmek istese şaşırmam."

"Ya hadi ordan, sen benden daha fenomensin. Hele de kadınlar düşüyor sana... Sinir bozucu."

"Oy sen kıskandın mı?"

"Manitini kıskanmayan da ne bileyim."

Güldük karşılıklı. Sonra navigasyona adresi girip arkama yaslandım. Mirza o sırada arabayı çalıştırmıştı.

"Sen bu çifti kendine çok yakın hissettin, normalde herkese böyle yaklaşmazsın."

"Kardeşi bizim gibi, baksana üzgün. Masal çok tatlı. Masal'ı sevmek için bile gidebilirim."

"Sen ve çocuk sevdan... Arda... Bir gün benim yüzümden çocuk sahibi olamazsan ne hissedersin?"

Bunu kendime çok sormuştum. Sonra... Mirza , sevdiğim adam ile olmak sevmediğim biri ile olmaktan daha iyi. Varsın olmasın çocuğumuz.

"Koca bebeğim var, bana yeter o. Sağolsun her yaş grubuna girebiliyor."

Gülümsedi ama hüzün barındıran bir gülümsemeydi bu.

"Koca bebeğin sana sahip olduğu için mutlu."

"Koca bebeğim öyle ufak sorunları düşünüp kendine dert etmesin. Elbet bir çözüm bulunur, dünya sonu değil ya."

"Peki."

Elimi tutup öptü. Kalbim karıncalaştı. Çok güzel etki bırakıyordu bende..

"Geldik sanırım, hangi bina?"

"Pembe bina demişti. Hadi geçelim."

Arabadan inip yanıma geldiğin de elini tuttum.

"Sıkma canını, güzel geçicek... Emin ol."

"İnşallah."

Zile basıp açılmasını bekledik. Yukarı çıktığımız da kapıda Masal ve bir adam vardı.
Mirza kulağıma eğilip fısıldadı.

"Sanırım Efe bu."

"Sanırım."

Kapıya çıkarken arkadan gözlüklü bir çocuk gelip Masal'ı kucağına aldı.

TİK TOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin