18

2.7K 130 28
                                    

Şuan salonda Ela, ben ve Arda oturmuştuk. Arda tabi yine beni yanına oturtmuştu, bundan gram pişman değilim.

Arda: Sebebi, ziyaretini söyle artık.

Ela: Neden buradasın? Alya'ya da haber vermemişsin.

Arda: Alya arasa söylerdim ona.

Ela: Bugün bir şeyler yaparız diye düşündüm, ama buradasın.

Arda: Burada olmak istediğim için olmasın. Arasaydın sana "Mirza ile işim var" derdim, aramak yerine gelmen senin aptallığın.

Susmuş onları izliyordum.

Ela: Bunu bana mı tercih ediyorsun?! Senin sevgilin benim!

Arda: Benim sevgilim değilsin, sana kızmayıp sevgine saygı duydum diye sevgilim olmazsın. Hiç ağzımdan duydun mu öyle laf?

Ela: Ama...

Arda: Ama ne Ela? Seviyorsun saygı duyarım ama karşılık alamazsın. Anladın mı beni? Buraya boşa geldin, şimdi daha fazla rahatsızlık vermeden git.

Ela: Hastalığını sana da bulaştırmış! Hasta düşünceli o, seni beni seviyorsun!

Arda: Kimi sevdiğim seni ilgilendirmez, onu da ilgilendirmez, beni ilgilendirir. Şimdi git.

Ela sinirle salondan çıkıyorken geri dönüp televizyon yanında ki fotoğraf çerçevesini alıp kafama attı.

Ela: Hepsi senin yüzünden, neden çıkıp geri geldin?! Ben senin varlığını silmişken nasıl gelirsin geri?! Allah belanı versin!

Mirza: Bak Ela, geçmiş hatırına sus ve git.

Ela : Ne geçmişi, ne?! Sürekli Arda'yı bana kendi gözünden anlattığın geçmiş mi? Onu benden daha güzel sevdiğin geçmişi mi? Ben o geçmişte sır dinleyen arkadaştım, sen gitmesen ben Arda'ya yaklaşamayacaktım.

Mirza: Arda'yı güzel veya çirkin, bir şekilde seviyorum. Bunu bildiğin halde gidip ona yavşayan sensin, suçlu ben olmam saçma.

Ela: Hiç demedin mi? Ben anlatıyorum, ya benim gözümden bakıp severse diye?

Sona doğru sesi kısılmıştı...

Ela: Onu çok sevdim be Mirza, şuan senin değil benim yanıma gelmeliydi...

Mirza : Daha fazla evimde kalmanı istemiyorum, gider misin?

Arda: Nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun? Kız beddua okudu sana?

Mirza : O benim küçük kız kardeşim, nasıl kıyabilirim ki...

Tıransa girmiş gibi karşı duvara bakarken Arda Ela'yı kaldırıp yolladı. Sonra yanıma gelip sarıldı.

Arda: Sana geldiğim gün bela ile geldim, sanırım gitmeliyim...

Mirza: Hayır, sarıl yeter.

Arda çapkınca gülüp konuştu.

Arda: Yine işimiz yarım kaldı, bir daha olursa Allah Şahid açmam kapıyı isterse kırsınlar.

Mirza: Sen kafayı başka şeylerle bozmuşsun oradan escordun gibi mi duruyorum?

Arda: Hayır, sevgilim gibi duruyorsun.

Diyip dudağımı öptü, yok resmen rüya bu, başka açıklaması olamaz.

Koltuğa düşmem sağlayıp üstüme fazla ağırlığını vermeden çıktı. Öpüşmemiz daha derin hal alırken geri çekildim.

"Bazı şeyler için daha erken, evet ben de istiyorum ama erken..."

"Anlıyorum seni, haklısın."

Arda üstümden kalkıp, beni de kaldırdı.

"Kızmadım dimi?"

"Hayır, daha saatler bile olmadı."

"Koltuğa oturup sarıldık, bu bile şuanlık yeter bize...

TİK TOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin