TİK TOK

22

Dıııt dıııt,dıııt dıııt.

"Mirza kapa şu telefonunu, çalıp durmasın.
Mirza sana diyo... Siktir! Duble siktir !
Ela kalk! Çabuk kalk!"

"Arda? Ne oluyor?"

Ela saate baktı.

"Daha sabahın 5'i, kim bu telefonda arayan?"

"Mirza! Ondan önce bu vaziyet ne lan?! Ne ara uyudum kaldım?"

"Aç sonra konuşuruz."

Ela arkasını dönüp yattı. Ulan uyku mu tutmadı da aradı acaba?

Telefon susunca tam aramak için listeye girince tekrar çaldı.

Sevgili panda'm arıyor.

Telefonu açıp odadan çıktım.

"Alo?"

"Sonunda! Neredesin sen?"

"Evde."

"Evde? Emin misin?"

"E-evet."

"Ablan o yüzden az önce beni arayıp 'Arda daha gelmedi seninle mi?' diye sordu."

"Evdeyim ama kendi evimde değil. Bu yalan değil."

"Yanında kim var?"

"Kızma ama... Ela var."

"Biliyordum, doğruymuş. Neden gittin peki? Neden bunu yaptın?"

"Yanına çağırdı tek girmek istememiş."

"Ben de istememiştim..."

"Özür dilerim."

"Dileme Arda dileme. Git uyu, sabah konuşuruz."

"Kızmadın mı?"

"Kızdım. Yanına gittiğin için değil, bana yalan söyleyip gittiğin için. Napıcaz biz Arda? Her defasında yanımdan yalan söyleyip mi ayrılıcan?"

"Hayır tabiki! Sadece söylesem gitme dersin ve gitmem diye söylemedim."

"Gitmeseydin Arda..."

"Ela benim arkadaşım, her sene yan yana girerdik."

"Evet, sana aşık bir arkadaş! Ne kadar güzel!"

"Çok özür dilerim Mirza..."

"Şş tamam, ağlama. Uyu, sabah sakince konuşuruz. Uyuyamazsan evine geç,ya da gelip almamı ister misin?"

"Evet, gelir misin?"

"Tamam, hazırlan birazdan orada olurum."

Mirza yüzüme kapattıktan sonra çıkartılmış gömleğimi giydim. Çalışma masasının üstünden bir kağıt alıp not yazdım.

Mirza geldi beni almaya, daha fazla burada duramazdım. Umarım mutlu bir yıl geçirirsin.

Telefonunun altına bu notu koyup ayakkabılarımı giymek için hole geçtim. Kapıda beklesem en iyisi olacaktı. Kapıyı olabildiğince sessiz çekip çıktım. Aşağı indiğim de bir arabanın yaklaştığını gördüm. Durunca cam aşağı indirildi.

"Selam beyefendi, arabamızı sevgiliniz yollattı, biner misiniz artık?"

O kadar yüzüne dalmışım ki... O konuşmasa daha izlerdim onu. Sinirli yüzüme bakmaz sanıyordum.

Arabaya geçtiğim de camı kapatıp klimayı yükseltti.

"Hasta olma şimdi."

"Bana diyene bak, beyaz atlet ile duruyor."

"Üstümde kot ceketim vardı, araba sıcak."

"Kızdın mı çok?"

"Evet kızdım. Gitmene değil, yalan söylemene kızdım."

"Söylesem gitme derdin."

"Derdim ama önünde durmazdım, çünkü neden gideceğini ve geri geleceğini biliyorum. O kadar da sığ düşünceli değilim, seni tanıyorum ön yargı ile endişelenmiyorum."

"Teşekkür ederim beni böyle tanıdığın için. Ben bile tanımıyorum."

"Biliyorum sevgilim, her şeyi biliyorum. Bu kadar safken bir o kadar güzel olduğunu, hiçbir kötülük düşünmediğini biliyorum. Ama ne olur sen de beni anla. Haberin yoktur şimdi senin. Ela senin fotoğrafını yolladı bana, hem de uyurken. O an zaten kafam attı ama sonra... Ne tür şeytanlara kandığını gördüm. Ona da üzüldüm. Yanımda diyor ama bedenen orada olman bir şey fark etmiyor. Kalbin, ruhun benimle. O... Bunu göremeyecek kadar kör be sevgilim. "

" Sen... Cidden tanıdığım en güzel insansın. Kalbim iyi ki seninle. İyi ki beni sevmişsin. "

" Tiktok'ta yeni bir akım var ya 'Senin yanında olabilir ama yanına benden geliyor, senle bir şey yaparken bana soruyor' diye. Aynı o mooddayız. Senin yanında olabilir ama aklı, kalbi hâla bende. "

" Mirza'dan özlü sözler, vay be! "

" Tabe ne sandın. Isındın mı? "

" Evet, sen yanımdayken üşümekte neymiş. "

" Haklısın reis, öyledir."

"Ya Mirza!"

İkimiz de güldük. Bir daha söz, ona yalan söylemeyecektim.
Beni kendi evine getirdi, saat 7 olmuştu.

"Dolap orada kendine kıyafet çıkar, sonra yat yatağıma uyu. Geliyorum birazdan."

"Sen?"

"Ne ben?"

"Nerede yatıcan?"

"Yanına, nerede yatayım başka?"

"Aynen öyle, koltukta falan yatma sakın."

"Tamam yatmam."

Gidip dolabından siyah tişört ve pijama altı çıkardım. Bunları yürütüp eve götürebilirim. Güzellikleri yanında Mirza kokuyorlar.

"Geleyim mi?"

"Gel gel, giyindim."

Mirza yanıma gelip sarıldı.

"Uyu hadi, sabah konuşuruz yine."

Yanağından öptüm.

"Seni seviyorum bunu bil."

Gidip yatağın sağ tarafına, yüzüm ona dönük yattım. O da yanıma gelip, yüzü bana dönük yattı. Ben bu işi sevmiştim, Alya olmasa taşınırdım buraya, net.