24.BÖLÜM "KELEBEK "

419 18 4
                                    

24.BÖLÜM "KELEBEK  "

Satırlar yorgun düşmüş, kader bitmek bilmeyen intikam arzusuyla gitgide sona adımlar atıyordu.

Ölüm güzel kokuyordu,  şah damarın geçtiği boynu huzurun gül kuyusu  gibiydi. Zaman sardı üstünü. Intihar , ölümün en kötü haliydi. İntikam, yaşamın cehennem yüzüydü.

Karşımdaki kale gibi dik duran lakin gücü yerlerde sürünen adam benim cinayete meyilli kuzenimdi. Mutlu sona imza atamayan satırlarımın katiliydi.  O toprak yalçın 'dı. Hayır hayır, toprak zemheri. 

"Nisanur hanım gerçekten durumunuz çok kötü. Ciğerleriniz iflas etmiş durum da ve böbrekleriniz iflas etmiş . Bunların sebebi belli ve yaptığınız yanlış. " Doktor acınası sesiyle açıklama yaptı lakin kalbim ritmini şuursuz bir girdaba hapsetmişti .

Orası karanlığın hüküm sürdüğü yerdi.

Orası soğuktu. Zemheri.

Üşüyordum. "Rabbim izin verdikçe yaşayacağım. Sonrasında günahlarımın bedelini ödeyecek olan kainata gideceğim. "Sesim huzursuzdu. Olumsuzca başını sallayan doktor üzgündü.

"Ameliyatla yaşama şansınız var. "Dedi boğuk bir sesle. Umut kelebeğin ömrüne konan bir kırlangıçtı; mevsimler dört döndüğünde ömrü yitecekti  .

"Çok para gerekiyor. "Yaşamak kağıt parçalarına eş değerdi artık. Ellerine ekmek verince bitmiyordu,  önünde fuzûlî  nimetler olacaktı.
Lakin benim önümde kuru ekmek dahi yoktu.

"Bunu halledersiniz.  Yeter ki umudunuz olsun. Ben inanıyorum,  parayı isterseniz bulursunuz. "Bir kitap içinde ne taşırdı?  Hırsız mücevher taşırdı. Bana yardım edecek biri birkaç adım ötemde duruyordu lakin karalaşmış  kalbi önüme duvar örüyordu. Sığındığı karanlıkta göremiyordum onu.

"Evlâ leke fe evlâ. " demiş ve bütün cesaretimi toplayarak yine onun ayaklarına gitmiştim.

Zihnimdeki gerçekler darmadağındı.

Herşey onun yaptıklarıyla başlamıştı. Beni hapsettiği ev buz gibi soğuktu.  Aylar ömrümden  , sağlığımdan yemişti.
Şimdi aynı acziyetle karşımda duruyordu  .

O daha güçlüydü allah'ım.

Bana bunu yapan, gücümü alan güçlüydü.

Aylardır kaldığımız hastenede direncini toplayan ilk ben olmuş ve iki gündür kapısında bulunduğum adam artık gözlerini açmış,  ela irisleri umutla bakarken dudaklarında sükunet yatıyordu. 

Benim kocam değildi!  O beni yakan adam değildi!  O sadece aldığım canlarla  canımdan can almıştı.

O bir katildi.

Gerçek olan şuydu; toprak zemheri anne ve babasının intikamını kardeşlerimi öldürerek ve beni yıllarca bir eve hapsederek almıştı. Ama pişmandı. Bunu pes eden kalbinden anlamıştım.

Kim kazanmıştı?

Onu asla affetmeyecektim. Alınacak olan can benim canımdı. Bulut ve yusufu öldürmüştü. Şehadet sevdalım şehadete kavuşmuştu. Kelebek hak ettiği yangınla yanıyordu hâlen.

Boynumdaki günahla kanatlarımı kırıyordu. Gücüm yoktu sarmaya. Şayet ALLAH isterse elbette ömrüm yerini bulacaktı.

Kelebek şehadete elbet uçacak..

CEHENNEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin