Bir sonbahar akşamı;ben nerede olduğumu bilmiyorum,üzgünüm, ölmek istiyorum, kimsesizim, hayata lanet ediyorum, sevdiğimi istiyorum... Bana olmayan ailemin yokluğunu bana hatırlatmayan, çok tatlı olan, ilk görüşte aşık olabileceğiniz ama benim izin vermeyeceğim kızı istiyorum. Carol 'u istiyorum. O' nun yanına gitmek istiyorum.
Ağır ağır ayağa kalktım ve üstlerinde sincaplar olan çam ağaçlarıyla kaplı olan ormanımsı yerde yürümeye başladım. Hala ağlıyorum. Sabah O'nun o halini gördüğümden beri ağlıyorum. Artık gözlerim ağrımaya, yanmaya başladı. Ne yapacağım şimdi? Ne olacak şimdi? Öldürecek miyim kendimi? Bence evet, öldürmeliyim kendimi. Ama burada nasıl, neyle öldüreceğim kendimi? Kendimi açlığa mı mahküm etsem? Veya bir cam parçası falan bulup kollarıma bu sefer daha derin façalar mı atmalıyım?
Ben böyle düşünerek yürüyorum ama orada birilerini gördüm gibi. Cidden, orada biri var sanki. Elinde tüfek gibi Bi şeyler var. Ve yanında bir Sibirya Kurdu gibi bir köpek.
Kaçmalı mıyım? Yoksa yanıma gelmesini bekleyip yardım mı istemeliyim?
![](https://img.wattpad.com/cover/211636578-288-k968372.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonbahar
AléatoireAteş, sokaklarda yatan, ekmek parasını insanların ayakkabılarını temizleyerek kazanan, daha 16 yaşında olan bir genç ama Ateş' in çok büyük bir sırrı vardır ve bir süre sonra bu sır açığa çıkar. Tabiiki de Ateş bu macerada yanlız değil ; sevgilisi...