7 YIL

17 3 0
                                    

   Bakkal amca memnun olmuş gibi başını salladı ve telefona tekrar bir şeyler yazmaya başladı. Sonra telefonu bana çevirdi,okumaya başladım ;

"Peki senin ailen nerede? Niye tek başınasın?"

   Bir anda somurtmaya başlamıştım. Ve telefonu elime alarak yavaş hareketlerle yazmaya başladım ;

"Benim ailem beni burada bırakıp gitti. Onlar beni sevmiyorlar. O yüzden bende onları sevmiyorum. Acaba kapınızın önünde çalışabilir miyim?", yazdım. Amca okuduktan sonra bana acımış gibi baktı. Ve "yes" diyerek beni onayladı.

   Artık bir çalışma alanım da vardı ve ben en azından sevinecek bir şey bulmuştum. Ama ona değil, sevinecek bir şey bulduğuma seviniyordum. Ne garip bir durum.

   "Şimdi ne yapmam gerekiyor?" diye düşünürken bir anda önümde bir gölge belirdi. Kafamı kaldırıp baktığımda tıpkı Vini Uehara 'ya benziyordu. Ve çok tatlıydı. Tabii adamı bir gaye benzetmem yanlış olabilirdi ama yinede benziyordu.

  Adam bana bakarak gülümsedi ve konuşmaya başladı;
"
  Bonjur monsieur, allez-vous nettoyer mes chaussures?" (Merhaba küçük bey, ayakkabımı temizler misin acaba?)

  Adamın ne dediğini bilmiyordum bu yüzden bakkal amcaya dediğim şeyi tekrarladım;

" I'm Türhhis!", adam şaşkınlıkla gülümsedi bir anda,ve konuşmaya devam etti ;

" Aııae, ben biraz bilyorum Türkhis konuşmak. Aıııe, sen banim eyakkabı te-temizleyebilir?"

Adamın Türkçe konuşması beni güldürmüştü.Bende kafamı sallayarak onayladım ve gülümsedim. Adam ayağını boya sandalını üzerine koydu ve telefonla ilgilenmeye başladı. Adamın ayakkabısı sivri burundu, siyah renkli ve üzerinde bazı ejderha motifleri vardı. Önünde ise demirimsi bir şeyler vardı.

Adamın iki ayakkabısını da temizledikten sonra beklentiyle baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Adamın iki ayakkabısını da temizledikten sonra beklentiyle baktım. O da bana acımış gibi baktı ve bana toplam 50 euro verdi. Ben gözlerimi kocaman açarak adama baktım ve ayağa fırlayıp sıkı sıkı sarıldım. Bu benim kazandığım ilk paraydı ve kendimi kimsenin hissetmediği kadar şanslı hissettim. Adam bozuk Türkçesiyle "tamem tamem" dedi ve gitti.

  Toplam 7 yılımı verdim bu işe. Artık usta olmuştum gibi bir şeydi zaten ilk defa yaptığımda da düzgün yapabilmiştim. ;-)

  Artık 16 yaşımdayım ve bir sırrım var. Ama bunu kimse bilmemeli...

Sonbahar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin