Do You Love Me? / Min Yoongi

Ne Dikiliyorsunuz Başımızda?

Uyandığımda Yoongi'nin hâlâ daha uyuduğunu gördüm.Onu izlemeye başladım.Sonra tekrar gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.Bi 5-10 dakika geçtikten sonra bizimkilerin sesini duydum.Bir an belki bana öyle geldiğini düşündüm ama yaklaştıklarında gerçekten burada olduklarını anladım.Uyuyor numarası yaptım.
Taehyung:Hadi şu anı ölümsüzleştirelim.
Flash sesiyle bizim fotoğrafımızı çektiğini anlamıştım.Yoongi kıpraşmaya başladı.
Jimin:Ayh çok tatlılar.Kahretsin.
Hoseok:Yoongi hyungu bu kadar romantik bilmezdim.
Jungkook:Kalbim ısındı.
Saliha:Off kahretsin önce ben sevgili yapacaktım.
Yoongi:Ne oluyor be?Ne dikiliyorsunuz başımızda?
Jin:Hadi hadi kalkın.Beraber güzel bir kahvaltı yapalım.
Yoongi:Saat kaç?
Soobin:10'a geliyor.
Yoongi:Bebeğim...bebeğim kalk.
Dudaklarıma küçük küçük öpücükler konduruyordu.
Yoongi:Hadi bebeğim kalk kahvaltımızı yapalım.
Yanağımı okşadı.
Yoongi:Bebeğim hadi.
Ben:Kalkmak istemiyorum.
Dudaklarıma küçük öpücüklerini kondurmaya devam ederken saçlarımı okşuyordu.Gözlerimi açtım.
Yoongi:Günaydın bebeğim.
Ben:Günaydın sevgilim.
Jimin:Sizi kaç kere aradık haberiniz var mı?Neden açmıyorsunuz?
Yoongi:Telefonlarımızı kapattık Jimin-shi.
Namjoon:Hyung çok güzel şeyler hazırlamışsın.
Ben:Evet bende bayıldım.Çok güzel.
Saliha:Her zaman ki gibi ballısın.
Ben:Ahh biliyorum.Çok acıktım.
Jin:Hadi eve gidelim.Kahvaltı yapalım.
  Eve gittik.Üzerimi değiştirdim ve aşağı indim.Kahvaltımızı yaptık.
Ben:Yarın konsolosluğa gideceğim.
Saliha:Bende geleceğim.
  Kafamı salladım.
Jimin:Dün bizi ektiniz ama umarım eğlenmişsinizdir.
Ben:Çok güzeldi.
Yeonjun:Birlikte daha fazla zaman geçirmelisiniz.
Yoongi:Konuştuk, daha fazla zaman ayırmaya çalışacağız birbirimize.
Jin:Bak gözüm üstünde.Bu kızı üzersen senin ağzına sıçarım.
Jungkook:Çok açık olmadı mı?
  Gülümsedim.
Jin:Açıksa açık bana ne?Üzersen üzerim.
Yoongi:Tamam.
  Micheal Jackson'un Smooth Criminal şarkısı kulaklarımı doldurmuştu.Nakarat kısmıydı.Saliha'nın telefonu çalıyordu.
Saliha:Telefonunun sesi kapalı.
  Telefonu kapattı.
Jimin:Smooth Criminal?
Ben:Sen gerçekten...
Saliha:Ben gerçekten ne?
Ben:Sen gerçekten harikasın.
Saliha:Seninkisi Remember the Time.
Ben:Ne ara değiştirdin?
Saliha:Oldu birkaç gün.
  Gülümsedim.
Saliha:Bora abim aradı.
Ben:Beni niye aramıyor?
Saliha:Telefonunun sesi.
Ben:Tamam, mantıklıydı.
  Telefonumun sesini açtım.
Ben:Öhh 7 kere aramış.
  Saliha güldü.
Hoseok:Neden ikinizinde zil sesi Micheal Jackson'un şarkısı?
Ben&Saliha:Adama bayılıyorum.
Saliha:Hem de annemde şarkılarını çok severdi.
Ben:Neyse, Bora abim ne diyor?
Saliha:Modele ihtiyaçları varmış, onu söylüyor.Senin gelmeni istiyor.
Yoongi:Bana ne, benim sevgilim modellik yapmayacak.Diğer adamların sevgilime bakmasını istemiyorum.
Taehyung:Hyung çok mu kıskançsın?
Yoongi:Hah ben mi?Ben kıskancım öyle mi?Kıskanç falan değilim.
Namjoon:O zaman ne bu tavırlar?
Ben:Bir dakika bir dakika, sen mi kıskanç değilsin?Güldürme beni.
Jimin:Hyung daha sevgili değilken Berke'nin üstüne atlamıştın noonam için hatırlatırım.
Ben:Konuş Jimin!
Jimin:Tamam hadi Berke'yi geçtim.Sen benim üstüme atladın!O kıskançlık değilde neydi o zaman?
Ben:Evet Jimin konuş!
  Gülmeye başladı.
Jimin:Ya noona bir dur ciddiyetimi bozdun.
Yoongi:Jimin sen sus, sende fazla konuşma istersen sevgilim.
  Yoongi Jimin'e öldürücü bakışlar atıyordu.Jimin'de gülüyordu.
Ben:Jimin ölebiliriz.
Jimin:Bence de.Ama kabul et hyung çok ama çok kıskançsın.
Yoongi:Yoooo kıskanç falan değilim.
Jin:Tamam sen kıskanç değilsin, anladık biz.
Hoseok:Aynen.
Yoongi:Değilim tabii.
Gülümsedim.
***
5 saat geçmişti.Şu anda saat 15:50 idi.Telefonum çalıyordu.Minho'ydu.
Ben:Alo efendim.
Minho:Ela gelmen lazım.Plan yapacağız.
Ben:Tamam.
Minho:Saliha ile gel.
Ben:Tamam görüşürüz.
Minho:Görüşürüz.
Saliha'ya hazırlanmasını söyledim ve bende hazırlandım.Siyah bir kot, siyah boğazlı kazak ve siyah bot.Telefonumu alıp aşağı indim.Saliha'da benden 1-2 dakika sonra inmiştim.
Ben:Biz çıkıyoruz.
Hoseok:Okeeeeeeeeey.
Çıktık.Arabalara bindik ve konsolosluğa doğru yol aldık.

Çok geçmeden gelmiştik.Minseok bizi karşıladı.
Minseok:Selam bayanlar.
Biz:Selam.
Yavaş yavaş toplantı odasına gidiyorduk.İçeri girdiğimizde birkaç asker, bir savcı, birkaç polis, Woojin ve Minho'yu gördüm.Birbirimizi selamladık.
Minho:Evet millet bu ekiple gidiyoruz.
Woojin:Evet, önce...
***
  Konsolosluktaydık.
Ben:Sizin ne işiniz var burada?
Jin:Sizi görmeye geldik.
Ben:Az sonra biz operasyona gidiyoruz biliyorsunuz, değil mi?
Jimin:Tabii ki biliyoruz noona.
  Plan yapmıştık şimdide operasyon günüydü.
Minho:Hazırlanmamı lazım.
  Ben hazırdım.Giyinmiştim.
Minho:Ne ara hazırlandın?
Ben:Çok oldu.
  Kafasını salladı.Saliha hazırlanmaya gitti.Bizde benim odama gittik.
Beomgyu:Oha noona odan çok büyük.
Gülümsedim.
Yoongi:Yara almadan eve sağsalim dönüyorsunuz, tamam mı sevgilim?
Ben:Bilmiyorum.
Saçlarımı okşadı.
Yoongi:Yaralanma.
  Anlıma bir öpücük kondurdu.
Jimin:Bir çift bu kadar mı güzel olur yaa?
Hoseok:Oluyormuş demek ki.
  Gülümsedim.
***
  İçeri girdik sessizce.Etraftaki bütün insanları etrafa toplamamak için dövüşüyorduk.Adama birkaç yumruk attıktan sonra kafasını kırdım.Karşı koridordan gelen adamın erkekliğine sert bir şekilde iki kere tekme attım.O adamında kafasını kırdım.

  Arkamdan bir adam geldi ve elini ağızıma kapattı.Dirseğimi karnına geçirdim ve geriye doğru diz kapağına tekme attım.Onunda kafasını kırıp yoluma devam ettim.

  Sessizce holde ilerliyordum ki önüme patronları çıktı.Patron derken mafya babası gibi bir şey.
Mafya:İlk defa kendi isteği ile gelen bir kız.Çok şaşırtıcı.
  Bileğimden tuttu ve beni bir odaya soktu.Beni bildiğin çuval gibi yere fırlattı.
Mafya:Evet, soyunabilirsin.
Ben:Ben o kızlardan değilim!
  Yerden hızlıca kalktım.
Mafya:Onlardan değilsen neden buradasın?
  Ben adama "Seni sikeceğim." bakışı atıyorum adam gülümsüyor.Kahretsin nöbetçi eczane gibiyim, bütün hastalar beni buluyor.Adam gömleğinin düğmelerini açarak üzerime geldi.
Ben:Gelme!
  Bileğimden tutarak duvara yapıştırdı.Beni duvarla arasına aldı.Bileklerimi duvara yasladı ve yavaşça üzerime eğildi.
Ben:Eğer bana bir santim daha yaklaşırsan elini kırarım.
  Adam boynuma gelince bileğimde olan elini ters çevirip kırdım.Diğer elimlede saçını çekip onu ittirmeye başladım.Kapının kolunu ayağımla çevirdim ve odadan çıktım.
Mafya:Bari kolumu bırak.
Ben:Kes sesini.
  ***
  Konsolosluğa geldik.Adamı teslim ettik.Odama girdim.
Ben:Siz gitmediniz mi?
Hoseok:Sizi bekledik.Hadi hazırlanın yemeğe gidiyoruz.
Ben:Off uyumak istiyorum.
Jin:Al birini vur ötekini.Yemin ediyorum tam da birbirinizi bulmuşsunuz.Tepeden tırnağa her şeyinizle aynısınız.
  Fesat düşünmeye başlayınca piç bir şekilde gülümsedim.
Saliha:İyi tarafından bak en azından o fesatın teki değil.
  Saliha'ya döndüm.
Ben:Ha ha ha.Çok komik.
Jimin:Hey acıktım hadi.
Jin:O benim lafım Jimin-shi.
Jimin:Tamam hyung.
Ben:İyi tamam bekleyin biz üstümüzü değiştirip gelelim.
  Üstümüzü değiştirip geldik.Restorana gittik ve yemekleri sipariş ettik.
Yoongi:İyisin dimi?
Ben:Hıhı.
Yoongi:Saliha sen?
Saliha:İyiyim.
  Kafasını salladı.
Yoongi:Operasyona gittiğinizde genellikle tutukladığınız kişiler erkek oluyor, sana kötü şeyler yapmaya kalkmıyorlar umarım.
Ben:Yok canım ne yapabilirler ki.
  Hıçkırdım.Bundan nefret ediyorum ya!
Yoongi:Ne yapmaya kalkışıyor o... pislikler?
  Sessiz kalmayı tercih ettim.
Yoongi:Ela bana bir cevap ver.
Ben:Off sevişmek falan istiyorlar.
  Dişlerini birbirine bastırıyor, elini yumruk yapıyordu.
Yoongi:Sana dokunuyorlar mı?
Ben:Dokundurtmuyorum, o pis heriflerin altına yatacak sürtüklerden değilim.
Yoongi:Gerekirse senin gözlerine bile bakmayacak.Oyarım o gözleri.
Jimin:Hyung kıskanç değildin hani sen?
Yoongi:Tamam kıskancım.Çok kıskancım, kıskançlıktan ölüp bitiyorum.Biri ona baktığında çok kıskanıyorum tamam mı?Birinin ona dokunma düşüncesi bile beni delirtiyor.Dokunan o herifin nefes almasına bile izin vermek istemiyorum.Oldu mu, rahatladınız mı?
Jungkook:Anlatamam.
  Gülümsedim.Yumruk olmuş elini tuttum.
Ben:O gerizekalı erkekler sikimde bile değil.
Saliha:Hangi adamdı o?
Ben:Başları.
  Güldü.
Saliha:Kolu kırık olan.
  Yemekler geldi.Sandalyemde dikleştim.
Ben:Evet kolunu kırmış olabilirim.
  Kıkırdadılar.Yemeklerimizi yedik.Restorandan çıktık.Arabaları uzağa park ettiğimiz için yürümek zorundaydık.Yoongi önden önden gidiyordu tek başına.Canını sıkan şeyler vardı ve ben bunu öğrenmeliydim.