7.Bölüm

57 3 0
                                    

Ali'nin kelimeleri sert bir rüzgar gibi bana çarparken Mehmet ellerini üzerimden çekti. Onun desteği çekilince tekrar yığılacak gibi oldum. Mehmet bana uzanacak gibi olunca Ali hızla aradaki mesafeyi kapatıp kolumdan yakaladı sert bir şekilde.

Gözlerindeki öfke parıltıları beni görünce biraz afalladı. Gözlerimin kıpkırmızı olduğundan emindim. Hala kurumayan gözyaşlarım yüzümde yer edinmişti.

Gözleri yüzümde biraz gezindikten sonra sert bir şekilde Mehmet'e baktı.

"Neler oluyor burada?"

Mehmet şaşkınlıkla bir bana bir Ali'ye bakıyordu.

"Ali Bey ben bilmiyorum. Ağlıyordu. Yardım etmek istedim." Dedi bozguna uğramış bir sesle.

Tekrar bakışlarını bana çevirince bakışlarımı kaçırdım ondan. Kendime gelmek için boştaki elimle gözyaşlarımı sildim.

"Bir şey mi oldu?" dedi sakin bir sesle. Tutuşu yumuşadı ve sanki yaralı bir kuşmuşum gibi tavrı hassaslaştı.

Kelimelerimi bulmak için yutkundum ama ağzımı açıp konuşmak bile zor geldi. Üstümde yenilginin buruk bir yorgunluğu vardı sanki. Kafamı sallarken sessizce fısıldadım. "Bir şey olmadı..."

Bir eliyle çenemi tutup başımı kaldırdı ve gözlerimiz buluştu. Gözyaşlarım bana ihanet ederek teker teker akmaya başladı. Savaşmak ve kendime gelmek istedim. Ali'nin beni ağlarken görmesini istemedim. O umursamaz zırhımı yığıldığım yerden kaldırmaya çalıştım iç dünyamda ama gücüm yetmedi.

"Bir şey olmuş işte Rapunzel..." dedi Ali gözlerime bakarken. O öyle baktıkça sanki yıkık duygularıma dokunuyordu ve daha da ağlıyordum. Gözlerimi kaçırdım ama elinin kıskacından kurtulamadım.

"Ben.. Ben odaya gitmek istiyorum..."

Ali kolumdan çekiştirip beni yönlendirdiğinde birden durup arkasını döndü.

"Seninle konuşacağız Mehmet..." dedi tehditkar bir tonda. Onun bu sert ve gereksiz hareketini umursamadan adımlarımı hızlandırdım. Ali beni Avluya değil de başka bir tarafa yönlendirmesine izin verdim. Önümüze çıkan bir kapıdan içeri girdiğimizde konağın salonuna çıkan bir koridordan geçtik.

Odaya çıktığımızda hızlıca içeri girdik ve Ali kapıyı kapattı.

Uyuşmuş adımlarla ilerleyip yatağın kenarına çöktüm ve kollarımı kendime sardım. Şuan o kadar güçsüz hissediyordum ki, Ali'nin karşısında sabahkinden daha çıplak gibiydim. Belki tenimi değil ama ruhumun kanayan yerlerini görüyordu ve ben nedense aciz hissediyordum.

"Ne oldu?" dedi bana bakmayı sürdürürken.

Kafamı sallayıp sessizce kendime çekildim ama onun durmaya niyeti yok gibiydi.

"Mehmet'in mi teselli etmesini istersin yoksa." Dedi bir iki adım bana yaklaşarak.

Sözleri şimşek gibi aklımda çaktı ve uzuvlarım gücünü bulmuş gibi hareketlendi. Gözyaşlarımı bile unutup kızgınlıkla ona baktım. Onun bu düşüncesine akıl sır erdiremedim.

"Tek derdin bu değil mi?" diye nefretle fısıldadım. "Tek derdin ben orda elin adamıyla ne yapıyordum."

Ali sakin olmaya çalışır gibi gözlerini kapattı kısa süreliğine. Açtığında kara gözleri daha da delirmiş gibiydi. Bir iki adımda yanaşıp sağ elimi yakalayıp beni kaldırdı sertçe.

RAPUNZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin