H.K ~1.BÖLÜM

7.5K 167 43
                                    

-" Bazen dünyanın en zor mesleğidir kendi duygularına tercüman olmak . "

Almira' dan

Hayat bazılarımıza iyi davranırken bazılarımıza en acımasız şekilde gerçek yüzünü gösteriyor .

Bu acımasız hayata bir de insanlar girince yaşamak için sebep kalmıyor kimilerimiz için , ama benim yaşamak için bir sebebim var , Mavi .

Yetimhane kapısının önünde 5 yıl önce pembe battaniye içinde sarılı bir halde bulduğum Mavi.

Daha o gün onu kendime emanet olarak benimsemiş kızım, kardeşim olarak kabullenmiştim.

Hayat ona daha bebekken kötü yüzünü göstermişti . Adı gibi masmavi gözlere sahip bir bebekti . Onu o gün kucağıma aldığımda ilk göz göze gelişimiz duygusaldı .

Ağlamaları durmuştu . Boncuk gözlerinden akan yaşları parmağımla sildiğim an huzurla uykuya dalmıştı .

Güvende hissediyordu .

Kollarım belki de o an ona liman gibi gelmişti . Sımsıkı bana sığınmıştı . Kollarıma ...

İsminin geçmesiyle bile onu özlüyordum .Görüş alanıma yetimhane tabelası girince elim çantama gitti bizim bücür aldığım hediyeyi beğenecek miydi acaba.

Yetimhane bekçisine başımla selam verip binanın içine girdim.

Tam merdivenleri aşıp odaya girecekken arkamdan o aşinası olduğum Mavi'nin sesini duydum.

-"Anneabla ,nihayet geldin. Burnum yollarda kaldı." biraz kırılgan sesiyle. Hemen yanına gidip sıkıca sarıldım . Saçları huzur kokuyordu .

-"O burnum değil , gözüm olacak Mavi . Hem sana bir hediyem var Bücür . Al bakalım." deyip çantamdan aldığım küçük oyuncak ayıyı ona verdim.

Ayıyı eline aldığı anda gözleri ışıl ışıl olmuştu. Hızlıca kollarını boynuma sarıp yüzümü öpmeye başladı .

En ufak bir şey de bile mutlu olmayı biliyordu .

-"Dur bücür ya her yerimi salya yaptın "dememle kıkırdamaya başladı .Bir süre yüzüme bakıp hızlı bir şekilde öpüp kaçtı .Bende arkasından gülüp odaya girdim .

Bugün restoranda gerçekten çok yorulmuştum ve her yerim ter kokuyordu banyo yapsam iyi olurdu.

Hızlıca ortak dolaba ilerleyip içinden ihtiyaçlarımı alıp banyoya girdim.

Üzerimi giyip hızlı adımlarla banyodan çıkıp yemekhaneye aşçı Nezaket ablanın yanına gittim.

Nezaket ablanın elinin lezzeti çok iyiydi ve bana yemek yapmayı öğretmek için her şeyi yapıyordu. Kızların ve restorandakilerin dediğine göre de başarmıştı.

Mutfaktan içeri girdiğimde nezaket abla yine kendinden geçmişçesine türkü söylüyordu.

Hızlıca yanına gidip yanağını öpüp geri çekildim.

O ise neye uğradığına şaşırmış türkü söylemeyi kesmişti . Bana şaşkınca bir eli kalbinde bakmaya başladı .

Kısa süre sonra o şaşkınlıktan kurtulmuş , kaşlarını çatmıştı .

HAYAT KOKULUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin