*Kışyarı*
Evlilik olayından Jon'un da haberi olmuştu. Ned dün akşam onunla bu konuyu konuşmuştu. Jon razıydı. Zaten her zaman içinde Lyanna'ya karşı bir sevgi vardı. Robb ve Jon Büyük Salon'da oturuyordu. Jon kuzgunla gönderilecek bazı mektupları kontrol ederken Robb ona bakıyordu. Keyfinin yerinde olduğu belliydi. "Yani onunla evleneceksin?" Jon başını kaldırdı. "Hıh?" "Lyanna. Beraber büyüdüğümüz kız. Aynı kişiden bahsediyoruz değil mi?" "Evet. Lyanna Baratheon. Stannis'in kızı. Ve evet, beraber büyüdüğümüz kız." dedi tekrar kağıtlarla ilgilenerek. "Jon biz çok yakın arkadaştık. Ona birden bire aşkla bağlanman, yani, arkadaştan fazlası olman zor olmayacak mı? Yani, biz kardeş gibi yakındık." "Hayır Robb. Ben ona kardeş olarak görmedim hiçbir zaman. Göremedim. Onun için daima farklı hissettim." Robb başını salladı düşünceli bir şekilde. "Çocukluk aşkı yani." "Bilmiyorum. Sanırım birgün onunla evleneceğimi biliyordum. Belki de bu yüzdendir." "Yani onu evleneceğin için, karın olacağı için mi seveceksin?" "Onu ne olursa olsun seveceğim. Evlenmesek bile. Bazı duygular kelimelerle ifade edilemiyor Robb. Bunu anlaman için en iyisini umuyorum. Umarım bir gün sen de bir kadına benim hissettiklerimi hissedersin. O zaman beni anlayabilirsin." "O kadının olmadığını nereden biliyorsun?" Jon şaşırdı. "Var mı? O zaman beni anlıyorsundur." Robb başını salladı. "O da seni seviyor mu? Lyanna?" "Onun razı olduğunu söylediler. O da istiyor. Ve sanırım bu evet demek." "Belki sadece geleceği için iyi bir ittifak olduğunu düşünüp kabul etmiştir." "Neden kurcalıyorsun?" "Kurcalamıyorum. Sadece mutlu olmanı istiyorum. Yani ikinizin de. Düşünmeden edemiyorum. Evlendikten sonra bile karı koca gibi olamazsanız ne olacak? Ya sen hala onu arkadaşın olarak ve o da seni aynı şekilde görürse ne olacak. Aranızdaki ilişki arkadaşlığın dışına çıkamazsa? Sadece sözde karı koca olup arkadaş kalmaya devan ederseniz?" Jon gülümsedi. Kağıtları toplamaya koyuldu. "Bu ilişki uzun zaman önce arkadaşlıktan çıktı Robb. Büyü biraz. Her şey iyi olacak." dedi omzunu ovup yanından geçti ve oradan ayrıldı. "Tabi. Her şey iyi olacak. Özür dilerim Jon. Gelecekteki karın için olan hislerim için özür dilerim. Onu ve hislerimi unutacağım. Ve sizin için en iyisini dileyeceğim." dedi kendi kendine söylenerek. Jon babasının yanına giderken yolunu Arya kesti. Kızgın bakışları Jon'u gülümsetti. "Ne oldu?" "Evlenecekmişsin. Annem konuşurken duydum. Bana ne zaman söylecektin?" Jon güldü, yanından geçen adama kağıtları verip babasına teslim etmesini istedi. Arya'yı kucağına aldı. Arya ona sımsıkı sarıldı. "Seni elimden almasına izin vermeyeceğim." "Kimin?" "O kadının. Karının." Jon güldü. "Beni elinden alan kimse yok Arya. Buradayım." Arya kucağından indi. "Evlenince beni unutmayacaksın değil mi? Benimle yine vakit geçireceksin değil mi? Karın bize izin verir değil mi...?" Jon güldü. "Bahsettiğin kadın Lyanna. Arya. Sana bahsettiğim küçükken arkadaş olduğumuz kadın." "Küçükken sevdiğin kız mı.?" Jon susmasını işaret etti etrafına baktı. Sonra önünde çöktü gülümsedi. "Evet o. Ve onunla evlenmem bir şeyi değiştirmeyecek. Yine seninle olacağım. Ayrıca onun seni çok seveceğine eminim. Sen de tıpkı ona benziyorsun. O da küçükken böyleydi." "Nasıl?" Jon gülümseyip düşüncelere daldı. "Senin gibi işte. Neyse, onu görünce ne demek istediğimi anlayacaksın." Bir süre sustular. "Sansa o geleceği için çok heyecanlı. Prenses'le yakın bir ilişki kurmak için elinden geleni yapacakmış. Onun arkadaşı olmak istiyormuş ve bilmem ne ne. Belki Lyanna Sansa'ya bizim gibi olmasını öğretebilir." Jon seslice güldü. Catelyn yanlarına geldi. "Jon." Jon ayağa kalktı. "Anne." Catelyn Jon'un üstünü başını düzeltmeye çalıştı. Jon gülümseyerek Arya'ya baktı. "Yarın burada olacaklar. Sakın heyecanlanma ve en iyi şekilde ağırla onu. Bu bir ittifak adımı olabilir ama benim tek umursadığım senin mutluluğun. Ve tabi onun. Onunla mutlu olacağına eminsin değil mi?" Jon annesinin elini tuttu. "Anne. O benim için ideal olan tek kadın. Karım olarak başkasını düşünemiyorum. Güven bana, her şey çok güzel olacak ve hepimiz, ben ve Lyanna da dahil, mutlu olacağız." Annesi gülümsedi. "İdeal olabilir ama şunu unutmuş olabilirsin Jon. Siz iyi anlaştığınız kadar kavga da ederdiniz. Birbiriniz için uygunsunuz ama zıtsınız da. Küçükken en çok sen ve Lyanna kavga ederdiniz." " Ve yine en çok biz konuşurduk. Bizim kavgalarımız anlıktı anne. Ayrıca onunla atışmayı seviyorum. Bizim ilişkimiz senin ve babamınki gibi değil, olmayacakta." Catelyn derin bir nefes aldı. "O bir Prenses Jon. Diğer kadınlar gibi değil. Umarım..." "Onun diğerlerinden farklı olduğunu zaten biliyorum anne." dedi hızlıca geçiştirip yanından gülerek ayrıldı. Bugün mutluluğunu kimse bozamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraliçelerin Savaşı:Paralel Evren
FanfikceKraliçelerin Savaşı: Tahtın Sahibi kitabının 104. bölümündeki konuşmalardan esinlenerek yazdığım bir kitaptır. ===== Kraliçelerin Savaşı serisinin orijinal senaryosu @sinem_hazal_adlı kullanıcıya aittir. Gerekli izinler alınmıştır, teliflik bir duru...