-three-

352 24 0
                                    

Dilini ağzımın içinde gezdirdiğinde vücudumun her yerine bir sıcaklık dalgasının yayıldığını hissettim, dudaklarına dişlerimi sürttükçe o dilini daha çok ağzıma itiyordu ve bu beni daha çok yükseltiyordu, daha fazlasını istiyordum.

Onu istiyordum.

Dilini damağıma bastırdığında daha fazla dayanamayacağımı anladım ve cüssesine rağmen onu tek seferde sertçe iterek dudaklarımdan ayrılmasını ve arkaya doğru uzanmasını sağladım. Kucağına oturup üstüne doğru eğildim ve dudaklarımı onu çıldırtmak istercesine boynuna sürttüm, fazla zaman geçmeden altımdaki sertliği hissedince kalçalarımı hareket ettirerek baskımı arttırdım ve yavaşça şişliğe sürtünmeye başladım.

Hafifçe inledikten sonra fısıldadı. "Scarlett, bebeğim bunu yapmak istediğine emin misin? Sarhoşsun, pişman olmanı istemiyorum."

Sanki mümkünmüş gibi altımda daha da sertleşiyordu, o an onu çıldırttığımı ve hissettiğim ıslaklıkla onun da beni çıldırttığını düşündüm.

Hafızamı yokladım ve daha önce bu adamı arzuladığım kadar kimseyi arzulamadığımı fark ettim, onu içimde hissetmek istiyordum ve ellerini vücudumda gezdirmesinin hayali beni daha da çıldırtıyordu.

Dudaklarımı boynundan ayırıp vücudumu dikleştirdim ve üstünde oturur pozisyona geldim. Gözlerimi gözlerine çevirdim, dudakları kıpkırmızı olmuştu, göz bebekleri büyümüştü ve nefes alışverişleri hızlıydı.

Bense daha önce hissetmediğim şeyler hissediyordum, ya da hissettiğimi kabul etmediğim. İçimde olan bu duyguyu tanımlayamıyordum, çok karışıktı.

İçimdeki bir ses ne halt yediğimi hatırlatınca ne yapacağımı bilemeyip üstünden indim ve az önce o yaramazlıkları yapan ben değilmişim gibi yanına uzanıp başımı göğüsüne koydum.

Bozuntuya vermeden belimi kavradı ve vücutlarımız arasında hiç boşluk kalmayacak şekilde beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

İkimiz de tek bir kelime bile etmedik. Huzurluydum ve kendimi hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum. Ne kadar içimde hareketlenen duygular beni dürtse de huzurumu bozup onları kafama takmak istemedim.

"Kolların beni evdeymişim gibi hissettiriyor, Evans."

"Kollarımda olduğun sürece evdesin, Johansson."

best friends // evanssonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin