15. Bölüm

87 13 23
                                    

Multimedia:Atakan(buna da düşün tabii)
Keyifli okumalar🌸
~~~~~~
"Ee var mı bir fikri olan?"dedim pizzamdan bir ısırak daha alarak. Kızlara olanları anlatmış, verecekleri cevapları bekliyordum.

"B ile başlayan bir isim..."dedi Eylül.

"Bir şey soracağım. 'Bu' derken kesildi diyorsun. Ne biliyorsun isim söyleyeceğini kızım? Belki 'Buraya gel' diyecekken kesildi?Belki bir şeyi 'bu ne?' diye soracakken kesildi? Ne biliyorsun isim olduğuna ha canım maymunum?"dedi Zeynep. Bu kızın mantıklı konuşmasından gerçekten nefret etmeye başlamıştım. Moralimi bozuyordu yahu!

"Ya öyle olsa bile biz yine de tahminde bulunalım ki, ben ona aniden naber Buğra falan diye mesaj atınca şaşırsın ismimi nereden biliyorsun diye,"dedim parmağımla kendimi işaret ederek. Bu 'zekayı gör işte' işaretiydi. Anladınız siz. Ama Buğra nedir ya?

"Ben bir şeyler buldum ki!"dedi Eylül heyecanla. Hadi hayırlısı.

"Ne buldun kuzum?"dedim sakince. Aha başlıyoruz.

"Burhan nasıl? Ya daa Bahadır?"ya al işte. Tövbe estağfurullah ya.

"Emekli dede isimleri niye sayıyorsun kızım? Tövbe tövbe ya."dedi Zeynep göz devirerek. Utanarak söylüyorum, bu kız yine haklı.

"Tamam ya! Bir saniye, başkaları da var. Mesela Behlül?"

"Ben de Adnan!"diye bağırdım bozulan sinirimle. Behlül diyor ya. Tövbe yarabbim.

"Ama sen de her şeye kızıyorsun,"dedi ve kolasını alarak küsmüş gibi kafasını çevirdi. Kıyamıyorum da ama ya.

"Tamam tamam, devam et."dediğimde Zeynep bana 'niye devam et diyorsun mal?!' bakışlarından atıyordu. Peki umursuyor muydum? Hayır.

"Bahattin, Behruz, Bedircan, Bahri, Bereket?" Demesiyle kahkahamı saldım. Bir daha bu kızdan isim önerisi duymak istediğimi sanmıyorumdum.

"Valla seni bilmiyorum ama benim beyin hücrelerim daha fazla buna dayanamayacak gibi,"dedi Zeynep ve biten pizza kutusunu çöpe attıktan sonra salona ilerledi.

Dudaklarımı büzdüm ve arkasından baktım. Harektelere bak hele hele. Ama şimdi havalı da ha.

"Dur kız bak ne diyorum şimdi,"dedi Eylül ayaklanmak isteyen beni tutarak. Hadi bismillah.

"Ne diyorsun gülüm?"dedim ona dikkatlice bakarak. Ne güzel saçları varmış bu zillinin.

"Bu çocuk şimdi heyecandan mı bayılmış yani?"dedi ellerini çırparak. Ben de ciddiyetle dinliyorum ha.

"Hayır Eylül, bayılmamış güzelim. Sadece yataktan düşmüş ve kafasını komodine çarpmış."diye mırıldandım göz devirerek. Ben ne diyorum bu kız ne anlıyor.

"Ya durduk yerde bir insan niye yataktan düşüp kafasını komodine çarpsın? Tamam ben yapıyorum ama ben de bir maymunum sonuçta, bu benim en doğal hakkım."dedi kendini savunmak istercesine. Bazen bu kızla konuşurken ne diyeceğimi bilemiyordum.

"Ya of Eylül, niye lafa tutuyorsun beni canım? Hem daha ben bardakları toplamadım,"dedim ve laf bulamadığımı çaktırmamaya çalışarak kirli bardaklarımızı elime aldım.

"İyi o zaman sen amelelik yap, ben de gidip Zeynep'i sinirlendireyim bari."diyerek salona ilerledi. Seni gidi pislik tatlı şey.

Kirli bardakları bulaşık makinesine yerleştirdikten sonra içeriye seslendim.

"Çay isteyen var mı?"

"Olur!"

"Elinden zehir olsa içerim gülüüüm!"hadi bunu kim dedi tahmin edin.

Kar Tanesi/YarıTextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin