24.Bölüm

80 13 23
                                    

Multimedia:Zeynep
Bölümde telefon konuşmaları falan noluyo yahu xkdndk(bir de biraz geçmişe gidelim) Uzun bir bölüm oldu🔆
Keyifli okumalar🌸
~~~~~~
Dikkatle Zeynep'in yüzünü incelerken bir yandan da şaka yapıp yapmadığını anlamak için çabalıyordum. Yüzü ciddi duruyordu ama o zaten hep ciddiydi değil mi?

"Şimdi aşkım, şakayı kakayla karıştırmayalım. Birbirlerini öperken yani yanaktan değil mi? Bu Defne de öpüyor beni arada,"dedi Eylül gerçekleştirdiği ilk ciddi konuşmayla. Normalde olsa tebrik ederdim ama ortam ciddiyet gerektiriyordu işte.

"Evet Zeyno aşkım bu kız haklı. Hem sen de böyle demek istedin zaten değil mi?"dedim beklentiyle yüzüne bakarken. O ise bakışlarını bizden kaçırmışetrafını inceliyordu. İşte bu hiç normal değildi.

"Hayır Defne öyle demek istemedim. Bildiğin öyleli öpmek işte."dedi hafif kızaran yanaklarının ardındaki sıkıntılı sesiyle. Tamam, ne demek istediğini anlamıştım ama bir yanlışlık olmalıydı.

"Neredeler şimdi?"dedim düz bir ifadeyle ona bakarken.

"Defne-"dediğinde mantıklı düşünmemi söyleyeceğini anlayarak ayaklandım oturduğum yerden. Mantık falan istemiyordum. Hem zaten orman demişti, değil mi? Bulurdum ben.

İkisini de arkamda bırakarak hızlı hızlı ilerlerken birkaç kez arkamdan seslenmelerini duydum ama umursamadım ve yürümeye devam ettim. Ağaçların içine daldığımda uzaktan iki siluet gördüm. Onlar olmalılardı.

"Asel, bak bence Defne'ye söyleyelim. Olmaz mı?"dedi Ali karanlıktan zar zor seçebilsem Asel'e bakarken.

"Ne diyeceğiz Ali? Biz senin en yakın arkadaşlarınız, ama bir aydan fazladır çıkmamıza rağmen sana söyleme gereği duymadık mı diyeceğiz?"dedi Asel ondan ayrılıp bir adım gerileyerek. Ay ışığının hafif aydınlattığı yüzlerini saklandığım ağacın arkasından yarı yarıya seçebiliyordum.

"Evet aynen böyle diyeceğiz. Hem hatırlamak istersen eğer ben ilk başta söyleyelim dedim. Ama sen saklamak istedin değil mi?"Ali'yi ilk kez ciddi konuşurken duyuyordum ve inanın bana bu şekilde olacaksa hep çocuk gibi davranmasını tercih ederdim.

"Evet dedim ama...Anlamıyorsun. Bu aralar biraz sıkıntıları var gibi duruyor ve ben bizi onaylamayacağını düşündüm. Sonuçta kendisi mutsuzken bizim mutlu olmamız ona batabilirdi ve-"dediğinde şaşkınlıkla dudaklarım aralandı ve dolu gözlerimle daha fazla orada duramadım. Bir adım öne atıp bana dönmelerini sağlarken hiddetle Asel'e baktım.

"De-Defne?"dedi şaşkın şaşkın bakarak kekelerken. Ben ise ona ne şaşkın ne de üzgün bakıyordum. Daha çok kızgın ve de kırgındım.

"Duyduklarımın nasıl bir açıklaması olur bilmiyorum ama açıklamak ister misiniz?" dedim ikisine birden. Ali gözlerini benden kaçırmış Asel ise başını eğmişti.

"YA BİR ŞEY SÖYLESENİZE!"dedim en sonunda çileden çıkarken. Kim derdi ki bu klasik sahneyi arkadaşlarınla çekeceksin diye?

"Ben-"diye başlayan Ali'yi elimi kaldırarak susturdum. Evet belki konuşun demiştim ama daha çok Asel'den duymak isterdim neden benim hakkımda böyle düşündüğünü.

"Sen söyle Asel, neden böyle düşündün? Ben sizin mutsuzluğunuzu isteyen en son kişiyken, neden mutluluğunuzu istemeyecek ilk insana dönüşüyorum? Cevap ver bana, neden böyle oldu söylesene!"dedim gözümden bir damla yaş akarken. Belki anlayamazdınız ama kardeşim olarak düşünüyordum ikisini de ben.  Ve şimdi eğer mutluluklarını kıskanacağımı düşünerek hareket ediyorlarsa ben bundan şüphe ederdim.

Kar Tanesi/YarıTextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin