5.Bölüm

39.4K 1.6K 471
                                        

Heyy biz geldik...

Keyifli okumalar size efenim.

             Sezen Aksu : Yetinmeyi bilir misin?

Kalbimi binlerce kez kırsan da, o kalbin içinde hep yaşıyor olacaksın.

Falcı kadının bana baktığı faldan sonra yemeğimizi yiyip eve dönmüştük. Korhan birlikte film izlememizi teklif etmişti ama bunu kabul etmemiştim. Kafamın içi darmadağındı. Oturup düşünmeli belki de biraz uyumalıydım. Ve kendime en kısa zamanda bir yer bulup buradan gitmeliydim. Küçük kendime ait bir ev. Düşüncesi bile yüzümde tebessüm ettiriyordu. Her şeyin güzel olacağına sonsuz kere inanıyordum.

Çünkü kalbim bunu doğruluyordu.

Üst kata Korhanın bana ayırdığı odaya girip kapıyı kapattım. Kilitleme gereği duymadım, sanırım ona güveniyordum.

Oysa ben hep, güveneciğin insanın elinde bir hançer olduğunu ve günü gelince kalbime bastıracağına inanıyordum.

Çünkü güvendiğim insanlar elinde hep bir hançer vardı, kalbime doğru tuttukları.

Kapı çaldığında arkamı döndüm.   "Gel." Dedim. Korhan elinde şarap şişesi ile karşımda dikiliyordu. Tek kaşını kaldırıp bedenini kapının kenerına yasladı.

" İçer miyiz?" Dediğinde alayla gülüp üzerimde ki hırkayı çıkarıp dantelli askılı atletimle kaldım. Beni baştan aşağı süzerken. Alayla ona döndüm.

" Yine mi öpmek istiyorsun beni?" İmalı bir ses kullandığımda güldü ve başını iki yana salladı yanıma gelirken.

" O gün sarhoş değildim Hare. Ayık kafayla bile isteye seni öptüm. Pişman değilim, yine olsa yine aynısını hiç düşünmeden yaparım." dediğinde sessizce mırıldandım.

" İyi halt edersin." dedim şikayetçi olarak. Rahatsız olmamıştım ama bunu onun bilmesine gerek yoktu? 

" Bana karşılık verirken öyle demiyordun?" Yatakta ki yastığı alıp ona fırlattım. Son anda kaçtı ve yastık yere düştü.

" Kes sesini Korhan. " Gülerek eğildi ve yerdeki yastığı alıp yanıma doğru geldi.

" Gel hadi film izleyeceğiz." deyip bileğimden kavrayarak beni ayağa kaldırdı.

" Ya Korhan bırak, uyuyacağım." dedim mızmızlanarak. Şu an yatmak ve mümkünse iki gün yataktan çıkmak istemiyordum.

" Uyumayıp bütün gece beni düşleyeceksin bilmiyorum sanki." Sinirle omuzuna hafif bir yumruk attım. Egolu manyak.

" Acıttın be kızım." Dedi yüzünü buruşturup. O görmeden hafifçe güldüm.

Teresa çıktığımızda koltuğu iyice manzaranın önüne çekmiş, masayı hazırlamış ve film açmıştı. Masanın üzerinde ki atıştırmalıkları gördüğümde şaşkınca ona baktım.

" Bu kadar şeyi ne ara aldın? Ve neden bu kadar çok şey var? Neremize yiyeceğiz." dedim hayretle bakıp otururken.

" Yeriz yeriz gel. Otur şöyle." Beni oturtup filmi başlattı ve kendini yanıma bıraktı. Bilgisayarın ekranından saate baktım. 22:28 geç olmuştu bayağı. Film de en az iki saat sürerdi.

HARE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin