KENT HİKAYESİ

🖤-7-🖤

Ablam telefonda biraz daha konuşup kapattı. Defne "Ne olmuş?! Ne?! Söyle ne hastanesi?" dedi panikle. Ablam "Tamam tamam sakin olun, Volkan kafasını çarpmış o yüzden hastaneye gitmişler. Tedbir amaçlı bu gece hastanede kalacaklarmış." dedi. Defne "Biz de gidelim! Tek bırakmayalım." dedi. Ablam "Doktor çok kalabalık olmayın demiş. Hem Kerem zaten yanında kalacak, sizin gelmenize gerek yok dedi." diye Defne'yi sakinleştirmeye çalıştı. Defne "Ama biz de gitseydik belki bize ihtiyaç duyarlar." dedi. Ablam "İhtiyaç duyarlarsa ararlar zaten bizi." dedi. Ada "Ben abimi arayacağım." dedi tefonu alarak. "Alo abi! Nasılsın? Nasıl oldu da çarptın kafanı? Ne oldu abi? Çok merak ettim seni." dedi. Bir süre telefonu dinledikten sonra "Tamam çok geçmiş olsun, bir ihtiyacın olursa ara mutlaka." dedi. Sonra bize dönüp "Yürürken düşüp kafasını çarpmış, dikiş atmışlar, önemli bir şey yok sabah geleceğim dedi. Başı ağrıyor diye çok konuşamadım." dedi.

1 SAAT ÖNCE

Volkan ve Kerem depoya gidip Kayra'dan imza alabilmek için şirketten erken çıkmışlardı. Kerem'in morali çok bozuktu, bu yeni iş çok canını sıkmıştı. Kayra'nın bu işi onaylamayıp imzayı atmayacağını düşünüyordu, bu biraz içini rahatlatıyordu. Volkan ise Kayra'yı ikna edip imzayı nasıl alacağını düşünüyordu. Depoya vardıklarında ikisi de arabadan indi ve içeriye geldiler. Depo iki katlıydı, alt katı normal bir depoydu üst katında ise ofis şeklindeydi. Depoyla ilgilenen adamları Mustafa yanlarına geldi ve "Hoşgeldiniz efendim." dedi. Volkan "Kayra burada mı?" diye sordu. "Hayır, Kayra bey gelmedi." dedi. Volkan şaşırmıştı Kayra genelde kendini buraya kapatırdı. Mustafa'ya "Tamam sen ve tüm adamlar dışarıda bekleyin." dedi. Kerem "Biz sizi çağırmadığım sürece de ne olursa olsun gelmeyin içeri." dedi. Volkan ve Kerem içeri geçtiler. Volkan "Sence bu Kayra ne yapmaya çalışıyor?" dedi. Etrafı inceleyerek.

Volkan tam yukarı çıkacakken Kerem sinirle "Asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun Volkan?" dedi. Volkan şaşırarak Kerem'e döndü "Pardon ne yapmaya çalışıyor muşum?" diye sordu. Kerem sinirle gülerek "Şu saçma sapan yeni işin, sırf inadından dolayı istiyorsun." dedi. Volkan "Saçmalama bu çok büyük bir iş! İş yapacağımız kişilerde büyük işler yapan insanlar!" dedi. Kerem sinrile "Ya büyük insan dediğin kim?! Kim bu büyük insan?! Mafyanın teki! Sana da şirkete de beladan başka hiç bir şey getirmiyecek! Şirketi de kendini de ateşe atıyorsun yapma! Her işi pis olan kirli insanları şirketine sokma!" diye bağırdı. Volkan "Sen benim kararlarımı, işimi sorgulayamazsın!" diye bağırdı. Kerem "Ben bu şirketin Ceo'suyum şirket hakkında karar vermeye benim de hakkım var ve ben şirketi belaya batırmana izin vermiyorum!" diye bağırdı. Volkan birden sıktığı yumruğunu Kerem'in yüzüne vurdu. "Ben de bu şirketin sahibiyim, patronuyum her şeyiyim! Bu iş için de kimseden izin almıyorum!" diye bağırdı. Kerem sinirle Volkan'a yumruğunu vurdu. "Kayra istemiyor diye istiyorsun sen! Kayra senden küçük daha üniversiteye başlamadı bile sen ise diplomanı aldın ama buna rağmen Kayra'nın daha çok sözü geçiyor işlerin başında hep o var diye kıskanıyorsun. Bu işi sen tek başına yapıp Kayra'dan daha yukarıda olmak istiyorsun. Evet belki kendince haklısın ama bu yaptığın şirketi dibe çekmek." dedi. Volkan "Lan ben ne diye kıskanacakmışım Kayra'yı! Ağzıdan çıkanı duy!" dedi Kerem'e yumruklarını vurmaya devam ederken. Kerem düşmüştü ağzında biriken kanı tükürdü yere ve geri ayağa kalktı. "Duymak zor geldi değil mi?" dedi. "Kendine gel Volkan kendine gel!" diyerek çok sert bir yumruk attı Volkan'a, Volkan yere düştü. Kerem kendini yere attı ve Volkan'ın kalkmasını bekledi ama Volkan kalkmadı. "Volkan?" dedi korkuyla. Hemen yanına gitti ve kafasını tutup kaldırdı. Volkan düşerken kafasını bir demirin köşesine çarpmıştı ve kafasından kanlar akıyordu. Kerem "Mustafa!" diye bağırarak bir yandan da Volkan'ın kafasına bulduğu bir bezi bastırıyordu. Mustafa koşarak yanlarına geldi, Kerem "Çabuk diğer adamları da çağır Volkan'ı arabaya bildirelim." dedi. Dediği gibi Volkan'ı arabaya bindirdiler ve Kerem hastaneye hızla sürdü.