KENT HİKAYESİ

🖤-13-🖤

Hızla o ruh hastasına doğru yürürken, birden kolumdan tutuldum. Büyük ihtimalle Atakan, Ela veya Ecem'den biri beni durdurmaya çalışıyordu. Kolumu kurtarıp yoluma devam etmeye çalıştım ama başarılı olamadım. Sinirle "Bıraksana kolumu!" diye bağırarak arkama dönünce Kayra ile burun buruna kaldım. Bir kaç saniye o şekilde kalakaldık, ne durumda olduğumuzu fark edince hemen bir adım gerilemeye çalıştım. Kolumu bırakmadan yürümeye başladı. Doğal olarak ben de onunla gittim yani daha doğrusu bileğimden çekilerek götürüldüm. Sakin ve pek kimsenin olmadığı bir yerde durdu ve kolumu bıraktı. "Neden beni buraya getirdin?" diye sordum. "Eğer ben seni durdurmasaydım ne yapacaktın?" diye sordu sordu bana. "Bilmiyorum. Eğer bana engel olmasaydın ikimizde öğrenecektik neler olacağını!" dedim sinirle. "Anlaşıldı, hiç bir şey düşünmeden sadece sinirine yenik düşerek gidiyordun oraya. Eğer ben engel olmasaydım gidip kavga çıkartacaktın, sonrasında da ceza alacaktın, belki de üniversiteden atılacaktın." dedi. Haklıydı, sonrasında neler olabilceğini kendime nasıl zarar verebileceğimi düşünmeden harekete geçmiştim. Eğer üniversiteden atılırsam ablamın yüzüne nasıl bakacaktım? "Ya onun yaptıkları yanına kâr mı kalacak? Zaten üniversitenin tüm hesapları fotoğraflarımı, videolarımı paylaşmış. Her elinde telefon olan da yorum yapmış. Ben bunlarla uzun süre gündemde kalırım zaten!" dedim. "Sana bir sorun olursa çözebileceğimi söylemiştim." dedi. "Eğer beni durdurmasan ben halletmiştim zaten." dedim. Zihinsel bir engelim olup olmadığını anlamaya çalışırcasına bana baktı. "Kendine zararı dokunacak bir şey yaptığında sorunu çözmüş olmuyorsun. Başka bir sorun yaratmış oluyorsun." dedi. "Bu arada sen neden benim ceza alma ihtimalimi bu kadar düşündün ki? Yani ben ceza almışım, üniversiteden atılmışım bunların senle bir alakası yok ki. Neden beni durdurup, ceza almamı engelledin peki? Ne geçti eline?" diye sordum. Bu soruyu beklemiyormuşçasına afalladı. "Şu fotoğraf, video olaylarını ben halledeceğim." dedi ve arkasını dönüp gitti.

Tam peşinden gidecektim ki Ela'nın, Kayra'nın tersi yönünden, yani bana doğru geldiğini fark ettim. Gelirken bir Kayra'ya bir bana bakıyordu. Yanıma gelip "Burada mıydın? Biz de seni arıyorduk. Sen öyle birden kalkıp gidince biz peşinden geldik ama sana yetişemedik. Sonra Kayra'yla gittiniz. Aradık ama açmadın." dedi. Telefonumu sessizde unuttuğum aklıma geldi. "Telefonum sessizde kalmış." diye açıklama yaptım. Kafasını onaylarcasına salladı. Kayra hakkında hiçbir şey sormamıştı. "Ecem'le Atakan nerede?" diye sordum. Ela telefonunu çıkartıp Ecem'i aradı. "Ben Hayal'i buldum nerede buluşalım?", "Tamam geliyoruz." telefonu kapatırken bir yandan ya yürümeye başladı bende onunla gittim. Bahçede pek kimsenin olmadığı bir kenarda ağaçlardan birinin altında oturan Ecem ve Atakan'ın yanına gittik ve oturduk. Atakan "Kızım sen niye kafana göre birden fırlayıp gidiyorsun? Peşinden koştur koştur öldük. En son gördüğümde kırmızı gören boğa gibi Çağla'ya doğru gidiyordun." dedi. Ecem "Kayra Kandemir seni kolundan tutup nereye götürdü? Ne konuştunuz?" dedi. Ela "Ecem'ciğim ne konuştukları bizi ilgilendirmez." dedi uyarıcı bir ses tonuyla. "Ne var ya? Arkadaşıyız sonuçta, ne olacak ki anlatsa?" dedi. "Ben gidip o ruh hastasını gebertmeyeyim diye beni engelledi. Sonra da sakinleşmem için uzak bir yere götürdü bu kadar." dedim. Ecem "Sadece bu kadar mı? Bir şeyler konuşmadınız mı?" diye sordu imalı imalı sırıtarak. Ela "Ecem yeter artık sıkıştırma kızı!" dedi. Ecem "Off tamam ya." dedi. Atakan "Kızlar dersler başlıyor artık dağılsak iyi olur." dedi. Ela ve Atakan'dan ayrıldıktan sonra, Ecem ve ben sınıfımıza gittik.

Günün geri kalanı sakin geçmişti. Ecem arada imalı konuşmuştu ama ben ona açık ve sertçe Kayra ile aramada bir şey olmadığını söyleyince ikna olmuş ve ima yapmayı bırakmıştı. Son derse girmeden önceki aradaydık. Ecem "Hayal bütün hesaplar senin videolarını silmiş." dedi. Telefonumdan instagrama girdim. Evet kendi adıma bir hesap açamamıştım ama bu da fake bir hesap açıp medyayı takip edemeyeceğim anlamıma gelmez. Hesaplara tek tek baktım gerçekten de silinmişti fotoğraf ve videolarım. Birden bire neden silindi ki şimdi bunlar? Tabi ya! Kayra bana ben halledeceğim demişti. O sildirmiş olmalı. Şu an ne tepki vereceğime şaşırmıştım. Videolarımın silinmesine sevinsem mi? Yoksa Kayra bu işe karıştı diye üzülsem mi? En iyisi sinirlenmek! Bir dakika ya sinirlenmek seçeneklerde yoktu ki! Aman şu an gerçekten oturup düşündüğüm şeylere bak ya. Gerçekten saçmalamada zirvedeyim. Ecem birden kolumdan tutup beni sertçe sarsınca kendime geldim. "Ne oluyor ya? Sen yine transa geçmişsin yanında bas bas bağırıyorum duyduğun yok." dedi. "Ya görüyorsun dalmış gitmişim işte, niye kolumu çıkartırcasına sarsıyorsun? Dalmış gitmiş insana bu yapılır mı?" dedim. "Malesef seni bu dünyaya geri getirmenin tek yolu bu Hayal'cim!" dedi. "Acaba ne oldu da kaldırdılar videoları?" diye sordu."Bilmem ben de anlamadım." dedim. Zaten Kayra ile aramızda bir şey olmadığını zar zor anlattım, birde bunu söylersem tekrar aynı durumu yaşardım. Ecem şu video meselesini düşünürken çoktan ders saati gelmişti.