🖤-6-🖤

52 7 9
                                    

Karşımda o çocuk duruyordu. Anneme anne diyen çocuk. O da bana şaşkınca bakıyordu. "Sizi hatırlıyorum geçen gün bizim evimize gelmiştiniz. Neden gelmiştiniz? Kimsiniz siz?" diye sordu. Ne cevap verecektim ben. Defne'ye baktım şaşkınca bir bana bir de o çocuğa bakıyordu. Kendimi toparladım ve aklıma ilk gelenleri söyledim: "Ben o gün İstanbul'a yeni gelmiştim. Tabi ilk defa buradayım, tekim, ablamların oturduğu yeri ararken yanlışlıkla sizin evinize geldim. Tanımıyorum sizi yani." dedim. Çocuk bu sefer "Ben yanınıza gelene kadar annemle kapıda ne konuştunuz?" diye sordu. Soruları bitmeyecek galiba. "Ya işte kapıda yabancı birini görünce sordum ablamlar burada mı falan diye, annen de kimsiniz nereye gidecektiniz falan sordu bunları konuştuk yani. Başka ne olabilir ki?" diye yalanlara devam ettim. Kararsızlıkla bana bakıyordu. Defne'ye doğru bakıp "Sanırım ablanızı buldunuz." dedi. "Evet evet buldum şimdi de yolları öğreniyorum yeni yeni." dedim. Kafasını salladı ve "Peki iyi günler." dedi. Bende "İyi günler." diye karşılık verdim. Arkasını döndü ve gitti. Defne "O kimdi?" diye sordu. "Anlattım ya Defne." dedim. "Hani otobüsten indiğinde ablanlara ulaşamadığın için ilk club'a gidip ordan da Volkan'ı arayıp seni gelip almasını beklemiştin?" dedi. Evet onlara bazı olayları atlayarak anlattığım için karışıklık olmuştu.

Konuyu dağıtmak için "Kim bu Harun Kandemir?" diye sordum. Defne "Konuyu dağıtma!" dedi. "Konuyu dağıtmak mı? Adam resmen bizi tehdit etti ve kim olduğunu ben bilmiyorum!" dedim. "Adaların babası." dedi. "Ne! Bizi neden tehdit etti şimdi o?" diye sordum. "Pislik herifin teki işte kimse sevmez onu zaten." dedi. Defne "Peki o çocuk kimdi? Ne işin vardı evinde ve annesiyle?" siye sordu. Birden bir korna sesi duyuldu dönüp baktığımızda yolun ortasında olduğumuzu fark ettik ve hemen kaldırıma çıktık. Defne'ye "Bir an önce eve gitsek iyi olur, ne konuşcaksak evde konuşuruz." dedim. "Tamam." dedi ve eve doğru yola koyulduk.

**

Eve gelip, üstümüzü başımızı değiştirip, elimizi yüzümüzü yıkayıp kendimize gelmiştik. Ablamın iş çıkış saatine daha vardı Ada da henüz gelmemişti. Ben koltukta otururken Defne de gelip yanıma oturdu. "Anlat artık, kimdi o?" diye sordu. Defne'ye dönüp "Bu sefer de sormasan olur mu Defne? Hiç olmamış gibi kapatsak bu konuyu, bu da bana kalsa olmaz mı?" dedim. Kesin bir şekilde "Olmaz." dedi. "Ama neden? Bu tamamen özel bir konu!" dedim. "Konu her neyse özel falan olamaz, sana kalmasında izin veremem iyi veya kötü ne varsa paylaşmamız lazım çünkü aile olmak bunu gerektirir." dedi. Aile olmak! Biz şimdi bir aile miydik? Ne tuhaf, öz annem ve babam benim ailem olmamıştı hiç ama sadece birkaç gün önce tanıştığım insanlar ailem olmuştu. Gerçi bu iş tam öyle gerçekleşmemişti onları zaten biliyordum ablam hep anlatırdı bir kaç kere de telefonda denk gelmiştik ama gerçek anlamda sadece birkaç gün önceydi.

Defne "Hayal!" diyince kendime geldim. "Efendim, dalmışım." dedim. "İyi misin?" diye sordu. "İyiyim ama anlatmak istemiyorum. Sen nasıl Volkan ile olan meseleni hazır olmadığın için anlatamıyorsan ben de bunu anlatmak için hazır değilim." dedim ve kalkıp odama gittim. Kapımı kapatıp, yatağıma oturdum. Zor geliyordu annemin bizden kurtulup sonradan doğurduğu oğluna güzel güzel annelik yapması... Sanki bunu söylersem annesinin bile sevmediği kızlarız biz diyecekmişim gibi geliyor. Gerçi zaten olan durum bu. Sevilmez biriyiz diyeceğim resmen.

Peki ya bizi terk eden annemin peşinden gittiğimi öğrenince ne tepki verecekler? Nasıl söyleceğim ben onun kapısına dayandım ailesine kara bela gibi bulaştım diye? Kızmazlar mı? Hiç mı gururun yoktu da gittin demezler mi? Senin orda ne işin vardı demezler mi? Derler! Peki ben bu sorulara ne cevap vereceğim? Oysaki sadece görmek istedim bizi ne uğruna terk ettiğini. 'Neden?' diye sormak istedim. 'Nasıl yaptın?' diye sormak istedim. Ondan hesap sormak istedim. İçimdeki nefreti onun üzerine kusmak istedim. İstedim, istedim ama hiçbir şey yapamadım, hiçbir şey soramadım. Ben gittim ama yapamadım. Gözümden yaşlar çoktan akmaya başlamıştı bile. İçimdekileri gözyaşlarım ile atıp kurtulmak istedim. Ağlamam şiddetlendi. Bir süre hiçbir şey düşünmeden ağladım.

KENT HİKAYESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin