6

8 3 0
                                    

Romalılar 3:3-4). Tanrı, kutsal kitapları İbraniler aracılığıyla BÜTÜN İNSANLAR ve ÇAĞLAR İÇİN gönderdi. 6 İbrahim’e açıkladığı gibi: “Dünyanın bütün kavimlerini senin [soyun] aracılığıyla mübarek kılacağım” (Tevrat; Tekvin 12:3). Ve yine İbrahim’in soyundan gelecek olan Mesih hakkında da “Seni Milletlere de ışık olarak vereceğim ki, yerin uçlarına kadar benim kurtarışım olasın” dedi (Yeşaya 49:6). Bu doğrultuda Tanrı, gelen bütün kitaplar ve sözcülerle bir plan çiziyor ve hepsi de bu plana uymaktadırlar. Neden mi böyle? İnsanların ta Adem’den beri Tanrı’dan uzaklaştıkları bir dünyadayız. Tanrı’yla aramızda bir uçurum açtık. Ruhsal gerçekleri inkar ettik ve kendimize göre bir dünya kurmaya çalıştık. Kendimizi O’na teslim ederek O’nu dinlemeyi istemedikten sonra, eski çağların insanı, gözle görülemeyen Tanrı yerine görülen putları yeğledi. Herkes de kafasına göre bir din uydurdu… Günümüzün insanı ise, her türlü doğaüstülüğü saf dışı eden bir sürü felsefe ve düşünce sistemini geliştirdi. Bu kargaşanın ortasında Tanrı’yı ve isteğini öğrenebileceğimiz somut ve yanılgı götürmez bir yol var mı? Tanrı, bölümleriyle birbirini doğrulayan bir “vahiyler dizisi” ni oluşturmuştur. Böylece Mesih’in gelişine de bir zemin hazırlamıştır. Bu zincirin her halkası önemlidir. Öyle ki, bir tek halkası çürük ise, zincirin faydası kalmaz. Halbuki Tevrat, Zebur ve İncil arasında olağanüstü bir uyum vardır. Tevrat çağdaşlarına seslendiği kadar, Benden sonra başka kitaplar gelecek” der gibi gelecek vahiylerden de haber veriyor. Zebur, Tevrat’ın bildirilerine dayandığı kadar, aynı şekilde gelecek Mesih’ten söz ediyor. Peygamber’lerin Yazıları’nda da böyledir. Mesih, geldiği zaman İncil’de “İşte haber verilen benim; eski yazılardaki bütün ön bildiriler uyarınca ben geldim” der. Tanrı bu şekilde planını açıklamış, kitapların doğruluğunu test edebileceğimiz kolay bir yol saptamıştır. Bu vahiyler zincirinin özeti de şöyledir: “Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığıyla birçok kez ve çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. Bu son çağda da her şeyin mirasçısı olarak belirlediği ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğlu’yla 7 (yani bedende gönderdiği
yaşayan Sözü’yle) bize seslenmiştir.” “Başlangıçta Rab tarafından bildirilen bu kurtuluş, Rab’bi dinlemiş olanlarca (yani havarilerce ) bize doğrulandı. Tanrı da buna belirtiler, harikalar, çeşitli mucizeler ve kendi isteğine göre dağıttığı Kutsal Ruh armağanlarıyla tanıklık etti.” (İbraniler 1:1,2; 2:3,4) Kutsal Kitap’tan yapılan bu alıntıda, kendi sözünü açıklamak ve onun gerçek olduğunu göstermek için Tanrı’nın izlediği yöntem açıkça görülüyor. “Gerçi Rab Allah, peygamber kullarına sırrını [önceden] açıklamadıkça hiçbir şey yapmaz .” (Amos 3:7) Tanrı ilk önce atalar ve peygamberler aracılığıyla insana seslendi. Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. İbrahim ile Hz. Musa’dan Vaftizci Yahya’ya kadar asırlarca bunu yaptı. Başlangıçtan beri onların aracılığıyla sonradan olacak olayları açıkladı. Öyle ki, Tanrı’dan haber getirenleri önceden tetkik edebilelim. Bir olayın ya da haberin Tanrı’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığını kontrol etmek için , önceki Kutsal Yazılar’a uyup uymadığına bakmamız yeter. Çünkü Rab haber vermeden bir şey yapmaz. “Rab şöyle diyor: Yolda yürürken durun ve bakın, ve iyi yol nerededir diye eski yolları sorun.” (Yeremya 6:16) En çok ön-bildiri ile müjdelenen olay, İsa Mesih’in gelişi ve görevidir. Çünkü Mesih, Tanrısal açıklamanın doruğu olacaktı. Kutsal Kitap, İsa Mesih’ten Tanrı’nın son çağdaki son

TANRININ TELEFON NUMARASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin