15

4 4 0
                                    

tanri Oğlu’nun anlamı, “Tanrı’nın özünden cereyan eden” demektir.
“Tanrı’nın diri Sözü” ve “Tanrı’nın Oğlu” kavramlarına getirdiğim bu açıklamalar, kendi icadımız değildir. Tanrı’ya, kafamızın ürünü olan garip kavramlar eş koşmuyoruz. Böyle bir şeye zaten aklımız yetmezdi. Ama “Tanrı’nın canlı Sözü” ve “Oğlu” gibi ifadeleri seçen Kendisidir! Bunları reddedersek, bu sefer Kendisine karşı gelmiş bulunuruz.
Bu anlamda Tanrısal Söz ezelden Oğul’dur. “Oğul” kavramı Mesih’in doğumuyla ilgili değildir. İnsan olarak doğunca, Tanrı’nın eseri olan bu insana “İsa Mesih”, “İnsanoğlu” ve “Kurtarıcı” denir. Ama Tanrı’nın özünden gelen içindeki Kutsal Ruh’a ve Söz’e “Tanrı’nın Oğlu” denir. İsa Mesih 2000 yıl önce doğdu. Tanrı Oğlu ise, ezelden beri vardır!
Süleyman’ın Meselleri 8:22-31 arasında (Zebur’da), Oğul Kendisinden Tanrı ‘bilgeliği’ ya da ‘ hikmeti’ olarak bahsederken şöyle yazıyor:
“Rab, başlangıçta, kadim işlerinden evvel bana (Sözü’ne) sahipti. Dünya var olmadan evvel, başlangıçta, ezelden beri beni teşkil etti…” “(Dünyayı yarattığı zaman) yapıcı olarak O’nun yanındaydım (…) ve sevincim insanoğulları içindi…”
Bu ayette görüldüğü gibi, bu Söz, kendi kendini anlatacak, sevinecek ve yaradılışın mimarı olacak kadar diri bir Söz’dür. Tanrı dünyayı canlı Sözü aracılığıyla yarattı: Allah “ol dedi ve oldu”21(Bkz. Tevrat’ta: Tekvin 1:1-3; Zebur’da: Mezmur 33:6; İncil’de: Yuhanna 1:1-3). “Ol” buyruğu, Tanrı’nın isteğini gerçekleştiren yaratıcı güçtür. Tanrı’nın ta kendisidir. Tanrı’nın, sırf düşüncesiyle değil de, sözünü kullanarak yaratması bunu kanıtlamıyor mu? Yaratırken, özü olmayan, Kendisinden farklı bir araç kullanamazdı. Çünkü O, YOKTAN yarattı! “Ol” buyruğu O’ndan ayrı bir parça değildir. Çünkü Tanrı parçalara bölünmez. Hz. İsa, “O’ndan bir kelam” olarak tanımlanır22. Ama Tanrı’nın Sözü’nü Tanrı’dan ayıramayız. “O’ndan bir kelamdır” dediğimizde, Söz’ün, Tanrısal erişilmezlikten gelip dünyaya Mesih’te konut kurarak girdiğini ifade ediyoruz23. Aynı “ol” buyruğu Meryem’in rahminde İsa’ya yüklendi!24.
Yarıca, Süleyman’ın Meselleri’ndeki ayette, Tanrısal Söz’ün bizi yaratıp sevgisini ve sevincini bizimle paylaşmak istediğini okuyoruz. Demek ki, hiçbir şey yaratılmadan önce Tanrı’nın bize söyleyecekleri vardı. Ancak biz bu göksel haberleri öğrenebilelim diye, Tanrı bu sefer görülecek, işitilecek, anlaşılacak araçlar kullandı. Kimi zaman Sözü’nü sesli olarak duyurmuş (ki ses de fiziksel bir araçtır), kimi zaman ise, peygamberlere Sözü’nü söyletmişti ya da yazdırmıştı.
Aynı şekilde bu son çağda, Tanrı en etkili aracı kullandı. Tanrı’nın Kitabı bize gerçeği öğretir. Ama bizi sevemez, sevinç ya da sıkıntı anlarında bizi anlayamaz, dinleyemez. Bizi günahlarımızdan arındıramaz, yerimize geçip bağışlatan kurban olamaz. Tanrı’yla aramızda ara bulucu olamaz… Fakat Tanrısal Söz insan olarak bu dünyaya geldiği zaman, sadece Tanrı’ya ve O’na giden yolu açıklamakla kalmadı, üstelik bizi seviyor ve yanımızda ömür boyunca dost olarak kalmak üzere kendini veriyor. Tanrısal Söz dünyamıza İsa Mesih olarak geldi. Fiziksel bir araç olan İsa’nın bedeninde Tanrı, Kendisinden ayıramayacağımız Söz olarak bulunuyor! Ama endişelenmeyin. Çünkü, daha önce gördüğümüz gibi,                                          

                                                                                 

TANRININ TELEFON NUMARASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin