AKIL HASTANESİ

128 9 0
                                    

Evren'in göz bebeği arabası eski bir binanın önünde durdu. Binanın etrafı çitlerle çevriliydi. İki kapılı binanın üstünde yarısı silinmiş şekilde "Dr. Uysal'ın Akıl Hastanesi" yazıyordu. Camların birkaçı kırılmıştı. Camların önünde demir parmaklıklar vardı. Binanın beyaz rengi griye dönmüştü.

Evren eski binaya bakıp, "Dr. Uysal demek, tanıdık geliyor. Aklı hastası olsam en son böyle bir hastanede olmak isterdim," diyerek hafif bir kahkaha attı.

Cem kısık sesle, "Zaten hastasın," diyerek sırıttı. Evren birden anlamayıp ağzını açıp 'ne' dermiş gibi yaptı.

Cem'de pis bir sırıtma ile, "Zaten tanıdık. Adam tam bir deli dahiymiş, bahsedilene göre," dedi Cem.

"İçerde bizi ne bekliyor?" diye sordu Evren.

"Vampir! Teorik olarak."

Evren Cem'in konuşmasını taklit edip, "Vampir, teorik olarak," sonra kendi ses tonuyla "Ahbap hangi tür, demek istemiştim. Dahi çocuk, vampir olduğunu bende biliyorum," diyerek karşısındaki binaya bir kez daha alıcı gözüyle baktı.

Cem kucağında açık olan dizüstü bilgisayarından birkaç şey okuyup, "Peki, iki teorim var. 1. Nora, 2. Ching Shih," diyerek açıklaması gerekip gerekmediğini anlamak için Evren'ın yüz şekline baktı.

Evren Cem'in bakışını görünce, "Şu Çin kökenli olan değil mi o?" diye sordu.

"Aynen. Biliyor musun?" diyerek sırıttı.

Evren küçümsercesine Cem'e bakıp, "Evet biliyordum, Kütüphaneci Aysel. Ama ne yazık ki onlardan hiç görmedim. Söylenene göre, güneş gibi kızıl ışık saçan bir küre olarak görünürlermiş ama yakına gidince ruh formunu alıp, senin kanını emermiş, öyle söylerler. Evet, galiba buradaki kıdemli avcı benim," dedi, kendini parmağı ile işaret edip.

Cem dizüstü bilgisayarda bir şeyler okurken, "Düşük cümle kurdun," diyerek göz ucuyla Evren'e baktı.

Evren sinirlendiğini belli etmemek için alaycı bir şekilde, "Ne o, şimdi de edebiyat hocası mı olacaksın, bay bilmiş," diyerek sırıttı.

"Şu iddaa olayı iyi oluyordu. Gene mi girsek acaba? Bari ad takmak yasaktı. Güzel oluyordu, değil mi ama ?" diyerek Evren'i biraz daha kızdırmak istedi.

Evren birden ciddileşip, "Nina'nın dahi fikirleri," diyerek direksiyondaki bir noktaya daldı.

"Onu özledin mi?" diye sordu Cem.

Evren birden telaşlanıp, "Yo,yo, neden özleyeyim ki?" diyerek zorla gülümsedi.

Cem, Evren'in Nina'yı özlediğine adı kadar emindi. Bu yüzden bir kez de ondan duymak için, "Yapma, gideli iki ay oldu," dedi.

Evren iyi bir pokerci olarak çekilmesi gereken yeri bilerek "Artık girsek bence iyi olacak. Hadi, boşuna zaman kaybetmeyelim," dedi ve arabanın gıcırdayan kapısını açıp dışarı çıktı.

Cemde dizüstü bilgisayarının ekranını kapayıp onun arkasından dışarı çıktı.

Evren bagajdan silahları ve siyah çantayı alırken, Cem'de ona dizüstü bilgisayarı uzattı ve binaya doğru yürümeye başladı. Evren bagajdaki gizli silah bölmesini kapadığından emin olunca bagajı kapadı. Arabanın arkasındaki yaklaşık 3 metrelik çitlerin üzerine hızlı bir şekilde tırmanıp diğer tarafa, hastanenin bahçesine atladı.

Cem ise onu kapının yanında bekliyordu.

Evren şaşkınca, "Sen nasıl? Yani, nasıl bu kadar çabuk içeri girdin?" diye sordu.

GÖLGELER SERİSİ - 2 - KURTADAM GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin