BÜYÜK KARŞILAŞMA

101 7 0
                                    

Evren'in göz bebeği siyah arabası, beyaz iki katlı bir evin önünde durdu. Evin girişindeki, sundurmadaki sallanan sandalye rüzgârdan gıcırdayarak sallanıyordu. Evin yanındaki kavak ağacıda rüzgârla birlikte ötüyordu.

Evren'le Cem birbirlerine baktılar ve Evren kafa sallayıp arabadan indi. Arkasından inen Cem, tahta merdivenleri çıkan Evren'i omzundan tutup durdurdu, "Hey, ya yanılmışsa, ya o değilse?"

Evren Şimal'den adı kadar emin olarak, " Şimal yanılmaz. Ve bu evde bir Seçilmiş var, eminim onun tatlı kokusunu daha caddenin başında aldım," dedi.

"Tamam, ama ona nasıl açıklayacağız?" diye sordu Cem. Evren sırıttı, "Nasıl olacak, direk."

Bir basamak daha çıkmıştı ki, Cem onu yine durdurdu. Evren sinirle arkasında duran uzun boylu çocuğa bakıp, "Yine ne var?" diye sordu.

"Ya bize deli gibi bakarsa?" diye sordu.

"Bu kıza neden bu kadar taktın?"

"Belki onu bulmazlar."

"Korkuyorsun, ama neden?" dedi Evren, Cem'in neden korktuğunu anlamaya çalışırken.

"Onun da bu lanet dünyaya girmesinden."

"Merak etme. Yaşı daha küçük bir şey olmaz, onu imam efendiye veririz. O sahip çıkacaktır."

"Tamam, başına bir şey gelmez değil mi?" diye yine bir soru daha sordu Cem korkulu gözlerle.

Evren derin bir nefes alıp, "Hayır, şimdi lütfen içeri girelim," dedi.

Evren ahşap evin kapısını çaldı. Evden bir koşturma sesi ile kahkaha sesi geldi. Kapıyı uzun sarı saçlı 10 yaşlarında bir kız açtı. Kızın bal rengi gözleri vardı.

Evren'in yüzündeki huysuz ciddilik yerini hafif bir gülümsemeye bırakmıştı.

"Evet, kime bakmıştınız?" diye sordu kız ince ve sevimli ses tonuyla.

Evren gülümseyip, "Biz Sena'ya bakmıştık," diyerek kızı inceledi.

Kız gülümseyip, "Benim," dedi.

"Ailen evde mi?" diye sordu Cem.

Kız ufacık başını 'evet' anlamında sallayınca Evren içeriye bakmaya çalışıp, "Girebilir miyiz?" diye sordu.

O anda koridorun diğer ucunda küçük kıza benzeyen 30 yaşlarında bir kadın belirdi ve hızlı adımlarla kapıya yaklaştı. Evren ve Cem'i kapıda gördüğüne hem şaşırmış, hem de korkmuştu. Kapısında tanımadığı iki adam duruyordu. "Sena?"

"Merhaba!" dedi Cem insanların içine huzur veren ses tonuyla.

Kadın kapıyı biraz örterek, "Sizde kimsiniz?" diye sordu.

Evren öksürüp sesini açtı, "Biz eski bir dostun dostlarıyız."

"Ben Cem, bu da kuzenim Evren."

Fit görünümlü kadın, "Ben Sertap. Sena'nın teyzesiyim. Lütfen içeri girin. Sizi tanımıyorum ama garip bir elektrik aldım. Sena sen odana çık!" diye emir verdi küçük kıza.

Sertap bir adım arkadan yürüyordu. Ev büyüktü, başta bir koridor yürüyecekler sandı Evren ama ikinci kapıdan salona girdiler, Sena'nın oda kapısının kapandığını duyan Sertap Evren ve Cem'i durdurdu. Ve arkalarını döndüklerinde ikisini de boynundan tutup, havaya kaldırdı.

Sertap Evren'e bakıp, "Sen bir lanetlisin," diyerek Cem'e döndü, "Sen de bir kutsanmış. Ne istiyorsunuz?" diye sordu.

Evren nefes almaya çalışırken, "Dedik ya dost..." diyebildi, çünkü Sertap sözünü kesip, "Benim hiç dostum olmadı. Ancak düşmanımın düşmanı, düşmanımı yenene kadar benim dostumdur. Sizi kim yolladı ve neden?" diye kükreyerek sordu.

GÖLGELER SERİSİ - 2 - KURTADAM GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin