12┊"If you say 'LuHan' one more time, I will kill you."

130 15 1
                                    

Medya :: Irene.

SEHUN's POW ::

"Ne bakıyorsun öyle?"

"Hiç."

"Niye sessizsiniz? Normalde şuan üçüncü dünya savaşı çıkması lazım değil miydi mutfakta?"

Ailem, yasa gömülmüş bir halde yemek yerine çatallarını boş boş tabaklarına sürterek biraz da olsa sessizliği bozmaya çalıştığında, nefesimi seslice vererek elimdeki kupayı sertçe masanın üzerine bırakıp hepsinin dikkatini üzerime çektim.

"Tamam. Anlatın. Kim öldü?"

"Kim mi öldü?"

"Böyle davranmanıza başka bir anlam yükleyemiyorum baba. Şimdi bana da söyleyin, ben de üzüleyim."

"Bence-"

Konuşmak adına aralanan dudaklarının yarattığı boşluktan içeriye giren ekmek ile susturulan BaekHyun'u kimin susturduğuna bakabilmek için bakışlarımı ChanYeol'e çevirdiğimde, ruhsuz bir biçimde masayı izlemeye devam etti.

"Sinirleniyorum."

"Bir şey olmadı abi."

"Başlayacağım ama artık size de bir şeyinize de.."

Merkeze gidip ne olduğunu öğrenebilmek için ayaklandığımı gören Bom beni kolumdan tutarak yerime yeniden oturmama neden olduğunda, derin bir nefes alarak hafifçe gülümsedi.

"Bebeğimi kaybettim. Bu yüzden üzülüyorlar."

"Ne?"

Herkes, en az benim kadar bilmiyormuş gibi davranarak benimle beraber aynı soruyu sorduklarında, Seunghyun başını salladı usulca.

"Birkaç gün önce olsa da sizden saklamak için kararlıydık ama Taeyong duyduğu ve anons ettiği için.. önleyemedik. En azından senin üzülmemen için bir şey söylemedik ama.. sevgilim acısını oğluyla paylaşmak istiyorsa, benim için sorun değil."

"Sen.. ciddi misin?"

Bom gözlerini benim haricimde herkesin üzerinde teker teker gezdirip başını sallarken bu duruma inanasım gelmemişti ama bunu dile getirerek Bom'u daha fazla üzemezdim.

"Ben.. ne diyeceğimi bilemiyorum.."

"Boş ver. Bu da geçecek. Bizimkilerin üzerine gitme yeter, bana bakamadıkları ve bu durumu senden sakladıkları için."

Bu dediğine de gram inanmazken hafifçe gülümseyerek masanın üzerindeki elini kavradım.

"Nasıl istersen."

"Artık öğrendiğine göre.. geç kalacaksınız. Hadi. Gidin."

"Sen bu halde iken.."

"İyiyim ben oğluşum. Hem olayın üzerinden neredeyse bir hafta geçti. Alıştım. Sorun yok, inan bana."

Üstelemek yerine ayaklandığımda, benimle beraber ayağa kalkan aileme hazırlanmaları için acele etmemelerini söyleyerek Bom'un yanağına bir öpücük kondurdum, inanmasam bile.

Nasıl olsa öğrenecektim ne olduğunu.

"Eminsin değil mi?"

"Ben ne güne duruyorum eşek sıpası? Karımın yanındayım işte, sen git işine odaklan."

Yediğim azarla somurtarak mutfaktan çıktığımda, merdivenleri yavaş yavaş bir biçimde aşarak odama girdim. Saat, Yuan ile buluşmamız için henüz erken iken duş alabilecek zamanımın olduğunu bilerek adımlarımı banyoya yönlendirdim. Üzerimdekileri rahat bir biçimde çıkararak bedenimi kaplayan ılık su ile kendime geldiğimde, antreman yapmam gerektiğini fark etmiştim, kaslarımın sertliğini kaybetmeye başladığım için.

⊹ TEAM 88┊AVENGERS - [osh+lhn]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin