Sarı saçlı bir adam acilden giren bir sedyenin arkasından koşuyor, ağlıyordu. Her yeri kana bulanmıştı. Hemşireler ise onu kollarından tutmaya çalışıyorlardı.
"Hayır! Bırakın, onun yanında olmam lazım! Hayeon! Hayeon, hayır! Lütfen, lütfen! Onun yanında olmalıyım! Hayeo-
Sarı saçlının feryatları bir anda yere yığılmasıyla kesilmişti.
Hemen yanına koştum ve yerde yatan bedeni sırtüstü çevirdim.
İlk dikkatimi çeken şey karın bölgesinde üzerindeki mavi kazağına geçen kandı. Hızlıca kazağı kaldırdığımda ise karşılaştığım şeyle içimden küfrettim.
Tahmin ettiğimce bir demir parçası tamamen sindirim sistemine saplanmıştı. Kanaması hayal bile edebileceğimden daha çoktu.
Hemşirelere döndüm ve
"Sedye! Derhal sedye getirin, direkt ameliyata alacağım."
Hemşirelerden biri baktı ve
"Doktor şu an hastanede boş sedyemiz yok."
Yüzüne atabileceğim en kötü bakışı attım. Gerçekten mi? Burası bir hastane ve yeterince sedyemiz yok mu? Gerçekten harika.
Hemşireler yüzüme boş boş, ne yapacaklarını şaşmış halde bakarken önümdeki bedeni kaldırdım ve hızlıca ameliyathaneye koşmaya başladım.
"Derhal ameliyathaneyi hazırlayın, Doktor Jooe'yi yanıma gönderin!"
Her ne kadar Jooe'ye sinir olsam da şu an bu ameliyatta bana en çok yardım edebilecek Doktor oydu.
Koşarken kollarımdaki bedene baktım. Bir erkeğe göre hafifti. Sarı saçlarının telleri kandan birbirlerine yapışmışlardı. O an kafasının kanadığını fark ettim.
-
-
-Ameliyathane hazırlandığında hemen üzerimi değiştim ve ameliyathaneye girdim.
Jooe gelmişti, bu beni rahatlattı. Hassas ameliyatlarda gerçekten çok iyiydi.
"Jooe, yaralının içine demir bir maddenin saplandığını düşünüyorum-
"Sindirim sistemi tamamen hasar almış. Demir olduğu çok açık. Bakteri kapmaması için çok temiz bir iş yapmalıyız yoksa organlarını bile kaybedebilir."
Bunun gerçekten sabahki Jooe olması beni şaşırtıyordu.
"Aferin Jooe. Başlayalım."
Öncelikle hasar alan organları kontrol etmiştim. Demir beklediğimden daha uzun olmalıydı çünkü hasar neredeyse pilon'a kadar devam ediyordu. Ama şükürler olsun ki pilon'a varmamıştı.
İnce bağırsakta tamamen hasar vardı. Duodenum tüpe demir daha çok saplansaydı kesinlikle sıkıntı büyük olurdu çünkü mide ile jejunumu birleştiren o.
"Duodenum'a hasar gelmiş, kötü değil ama her ihtimale karşı oraya koruyucu bir tüp takalım." Dedim.
Jooe onayladı ve işe koyuldu. O an ben hastanın diğer organlarını kontrol etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heartache || woosan
Fanfiction"Hastanın adı nedir?" "Choi San" Duyduğu adla kalbi hızlandı Wooyoung'ın. Nefessiz kaldı sanki bir anda. Bayılacak gibi hissettiğinden hastane yatağının ucuna tutundu. Hayatını karartan kişinin hayatı ellerindeydi şu an. - - - başlangıç~29/01/2020