1.3

2.1K 253 197
                                    

Hoseok'a döndüm ve
"Biz tam olarak hangi sanat dalından mezun olmuştuk ve mesleğimiz nedir?" Dedim.

Ne olduğunu söylememişti. Sadece dans ettiğimizi anlamıştım. Hip-hop falan mı yapıyorduk acaba.

Bana dolu gözleriyle döndü. Ve her ne kadar bağırarak ağlamak istese de zoraki bir gülüş yarattı yüzünde.

"San...sen mükemmel bir balettin."

Balet mi? Ben ve balet olmak...Gerçi kendimi ne kadar tanıyordum ki?

Bunu söylerken sesindeki acıyı hissetmem kalbimi kırmıştı. Çok şey kaçırmıştım. Bu aynı uzun bir komadan uyanmak gibiydi. Hepsini nasıl telafi edecektim? Bu çok uzun sürecekti.

Her ne kadar geçmişimi hatırlayamasam da, benim geride bıraktığım düzenli bir hayatım vardı, değil mi? Yani bunu bir kenara atamazdım. Çabalamam lazımdı.

Artık gözyaşlarını tutamadan, sessizce ağlayan Hoseok'a döndüm.

"Yani ben bir balettim." Dedim kırgın bir sesle.

Bir balet olacağımı düşünmemiştim. Hatırlamıyordum...

"Sen sadece bir baletten fazlasıydın San. Sen bir yıldızdın. Grubumuzun en iyilerindendin, hatta en iyisi!"

Elleriyle yüzünü ovdu.

"Daha Bay Park'a senin ne yaşadığını söylemedim...Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum! Çok kızacak ahhh!" Dedi ve saçlarını karıştırdı.

"Bay Park mı? O da kim?" Dedim kaşlarımı çatarak.

"Bay Park bizim önemli bale eğitmenlerimizden. Hocamız gibi. Ve ona senin, yani yıldız baletin, böyle bir kaza geçirdiğini söylersem beni öldürür! Ahh San keşke bende seninle gelseydim, inanamıyorum!"

Bay Park...
Aslında unuttuğum her şeyi geri hatırlatabilecek bir sürü insan vardı. Belki de Bay Park bana en çok yardım edebileceklerdendi.

Elini alnına koydu ve fısıldayarak
"Gösteride ne yapacağız şimdi.." dedi Hoseok iç çekerek.

Benim bunu duymuş olduğumu anlamış olacak ki, ben daha neler döndüğünü sormadan bana döndü ve
"Yaklaşık 1 ay sonra büyük bir bale performans gösterimiz olacak. Ama şimdi sensiz...o gösteriye bile çıkamayız." Dedi.

Ben gerçekten o kadar yetenekli miydim? Bunlar bana masal gibi gelirken Hoseok odada dört dönüyor, kendi kendine konuşuyordu.

Gerçekten inanması güçtü. Bir kaza geçirmiş olmam, hafızamı kaybetmem, bir balet olmam ve düşündüğümden daha önemli olmam anlaması zor ve garipti.

Her şey bir anda olmuştu ve bu kadar bilgi bir anda bana fazla gelmişti.

Sular gibi ter döken Hoseok'a baktım.

Her ne kadar onu sadece bir kaç dakikadır tanısam ve varlığından haberdar olsam da, anlattığı kadarıyla yaşanmışlığımız çoktu ve şimdi ben çabalamazsam umutsuz bir durumda olacaktık.

heartache || woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin