𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷 |Jikook <tamamlandı>

~12~

Jungkook'un ağzından:

     Oturduğum koltukta rahatsızca kıpırdanarak kaşlarımı iyice çattm.

     İçimde tarif edilemez bir huzursuzluk vardı. Nedenini anlayamıyordum.

  "Neyin var tatlım?"

     Annem gülümseyerek sorduğunda bende ona gülümsedim. Annem kırmızı gözleriyle yanıma gelip elimi tuttu.

  "Bilmiyorum anne. İçimde bir huzursuzluk var."

  "6.hislerin gerçekten oldukça kuvvetli Jungkook. Bir şey olmadığına emin misin?"

  "Değilim, Jimin'e bir şey olmuş olabilir mi?"

     Annem gülümseyerek saçlarımı okşadı.

  "Bende merak ettim. Hadi git ve kontrol et. Ama dikkatli ol."

     Anneme tamam anlamında başımı salladım. Hızla oturduğum koltuktan fırlayıp kapıya doğru koştum.

  "Jeon Jungkook! Yavaş ol. Ne zaman sözümü dinleyeceksin?!"

     Babamın söylediklerine gözlerimi devirip hızımı biraz yavaşlatıp babama gülümsedim.

     Ailenin en hızlısı bendim. Ayrıca safkanlık özelliklerimden birisi hızlı olmam olduğu için vampirler arasında hızlı ve güçlü olmam ile bilinirdim.

     Jimin'in balkonundan odasına girdiğimde karanlık odada Jimin'e doğru ilerledim. Karanlık olmasına rağmen oldukça iyi görebiliyordum.

     Ancak Jimin'in iç çekişlerini ve titremesini gördüğümde baş ucundaki abajuru açıp yüzüne daha dikkatli baktım.

     Terliyordu.

     Odadaki çekmeceleri karıştırıp bulduğum dereceyi Jimin'in alnına tuttum.

      38°C

     Hızla dereceyi kenara bırakıp Jimin'in üzerindeki yorganı kaldırarak tamamen açınmasını sağladım.

     Daha sonra banyoya gidip ıslak havluyu Jimin'in alnına koydum. Uyanmıyordu ama hala şiddetle titreyip soğuk soğuk terliyordu.

     Biraz zaman sonra havluyu kaldırıp tekrar dereceyle ateşini ölçtüm.

     39°C

     Başka çarem kalmamıştı. Bir an önce düşmesi için elimi çabuk tutmalıydım.

  "Jimin?"

     Kollarından tutarak uyanması için sarsmaya başladım.

  "Jimin uyan."

     En sonunda yavaşça gözlerini aralayıp bana baktı.

  "J-Jungkook. Üşüyorum. Üzerimi ö-ört. Lü-lütfen."

   "Jimin ateşin var. Üzerini çıkaracağım."

     Cevap vermediğinde kazağının eteklerinden tutup yavaşça kazağını çıkardım. Pürüzsüz ve beyaz tenine kısaca göz gezdirip eşofmanınıda çıkarıp kenara koydum.

     Ardından banyoya gidip suyu ılık olarak ayarlayıp geri odaya döndüm.

     Jimin'i kucağıma aldığımda daha da titreyip gözlerini açtı.

  "Ç-çok soğuk-sun."

  "Üzgünüm."

     Kıyafetlerimin olmasını umursamadan kucağımdaki Jimin ile birlikte duşakabindeki suyun altına girdim.