~5~

13.6K 1K 1.4K
                                    

  "Kimsin sen Jungkook?"

     Sorumu bekliyormuş gibiydi. Hiç şaşırmamıştı ve yüzündeki bakış bir an bile değişmemişti.

    Ben dikkatle yüzüne bakarken sonunda gözlerinin odağı haline gelebilmiştim.

  "Sonra, Jimin..."

    Sinirle doğruldum. Şaka mı yapıyordu bu?

  "Ne demek sonra? Ne zamana kadar geçiştireceksin beni? İçinde bulunduğum durumun neden kaynaklandığını bile bilmiyorum ben. Beni etkileyecek şeyin ne olduğunu bile bilmiyorum...-"

    Oturduğu yere yaklaşıp aramızdaki mesafeyi azalttım. O sırada gözümden yaş düşmüştü.

     Olaylar beni oldukça yormuş duygusal ruhumu harekete geçirmişti.

   "-... Ben şuan karşımda duran kişinin aslında kim olduğunu bilmiyorum...-"

     İşaret parmağımla göğsüne bastırdım.

  "-...Ben senin kim olduğunu bile bilmiyorum Jungkook..."

    Göz yaşlarımın artmasıyla Jungkook bir elini belime diğer elini enseme koyup başımı göğsüne yatırdı. Bir yandan da saçmı ve belimi okşuyordu.

     Karşı koymadım.

     İyi hissettiriyordu.

     Hıçkırıklarımın iç çekmeye dönüşmesinden sonra Jungkook konuşmaya başlamıştı.

  "Şimdi değil Jimin. Bugün yeterince yoruldun. Beni dinlerken yorgun olmanı istemiyorum. Uyu ve dinlen. Uyandığında anlatacağım."

  "Söz mü?"

    Güldü. Bu duyduğum en güzel gülme tınısıydı.

  "Söz."

    Gülümsedim...

  "Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim... Hiç bir şey seni etkileyemeyecek. İnan bana..."

   

          ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

    Uyandığımda hava aydınlanmıştı. Yattığım yerden doğrulup çadırdan dışarı çıktım.

    Gözüme çarpan ilk şey Yoongi'nin ve Jungkook'un ormanın girişinde konuşuyor olduklarıydı.

    Yanlarına doğru yürümeye başladım.

    Benim yanlarına gitmemle ikiside susup bana bakmıştı. Ardından Yoongi hafifçe öksürüp toparlandı.

  "Ben gideyim. Sonra konuşuruz Jungkook."

    Jungkook kafasını salladı.

    Yoongi gittikten sonra Jungkook bana döndü.

  "Daha iyi misin?"

     Gülümsedim. Şimdi beni başından savmak için bir bahanesi yoktu.

  "Evet, iyiyim. Seni dinleyebilecek kadar iyiyim."

    Başını tamam anlamında salladı.

  "O zaman bu gece saat 12 de."

    Ofladım.

  "Yine mi beklemem gerekiyor."

  "Gece olması sana açıklamam için daha iyi olur."

    Teslim olmuşcasına başımı salladım. En azından söz vermişti. Neden olduğunu bilmiyordum ama ona güvenebilecekmişim gibi geliyordu.

𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷    |Jikook   <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin