~16~

9.9K 930 455
                                    

    Lauv ~ Who (ft. JİKOOK by BTS)

10 gün sonra:

  "Bana 5 gün sonra gelecek demiştin? Ama 10 gün geçti. Neden gelmiyor?"

     Yoongi sıkıntıyla nefesini bıraktı.

     Belki biraz hesap soruyor olabilirdim ama gerçekten onu çok özlemiştim.

  "Jimin bende bilmiyorum. 5 gün önce gelmesi gerekiyordu. Ama yakında gelecektir."

     Gözlerim dolmaya başlıyordu.

  "Lanet kurul toplantınız yüzünden ona bir şey olmuş olabilir!".

     Bağırarak söylediğim şeyle Yoongi yüzünü buruşturdu.

  "Jimin, yakında gelecektir."

     Sinirle gözlerimi kapattım.

  "Jimin, yikindi giliciktir!"

     Bunu hem alayla hemde bağırarak söylemiştim.

     Sinirle sınıftan çıkıp çantamı alarak eve doğru adımladım.

     Onu gerçekten çok özlemiştim.

     Bu kadar kısa zamanda ne olmuştu bilmiyorum. Daha önce hiç bu kadar garip hissetmemiştim.

     O yanımdayken mutlu ve güvende hissediyordum.

     Tamam tuhaftı ve biraz... sanki biraz doğaüstü bir özelliği vardı ama bu bir şeylere engel değildi ki.

     Evin kapısından içeri girdiğimde direk odama çıktım.

     Sarı pijamalarımı giyip aynanın karşısına geçtim.

     Bu pijamalarla sarı bir dolmaya benziyordum sanki. Çünkü pijamalarım kalın ve polarlıydı.

      Bu düşüncemi kenara itip saçlarımı taradım ve yatağıma yattım.

     Son 1 haftadır oldukça halsiz hissediyordum. Sanki enerjim yok olmuş yerini nedenini bilmediğim bir hüzne bırakmıştı.

      Uykumun geldiğini farkederek gözlerimi kapattım.

           ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

     Dudaklarıma ıslak ve soğuk bir şeyin değmesi uykudan çekip çıkarmıştı beni.

     Gözlerimi açmakta zorlanıyordum. Ama yinede boynumda hissettiğim kıpırtıları algılayabiliyordum.

     Bir şey dudağımı ve boynumu öpüyordu!

     Gözlerimi hızlıca açıp karşımda duran kişiye baktım.

     Bana kenetlenmiş kırmızı gözleri, oldukça yakışıklı ve pürüzsüz beyaz soluk yüzü, ince ama kırmızı dudaklarıyla özlediğim kişi karşımdaydı.

     Yanımdaki abajuru açıp gözlerimi ovuşturarak ona baktım. Bana gülümsüyordu.

  "Rüyadaysam eğer, söyle. Çünkü seni bu kadar çok özlemişken rüyayı gerçek sanarak üzülmek istemiyorum."

     O ise gülümsemesini genişletiyor.

     İlk kez gördüğüm köpek dişleri diğer dişlerine göre uzun ve divri görünmesine rağmen beni korkutmayıp ona karşı bir kez daha hayran bırakıyordu.

     Bir süre öyle bakıştıktan sonra oturduğu yerde biraz daha bana doğru hareket etti ve ellerini yanaklarıma koydu.

     Hala ısrarla konuşmuyordu.

     Bir süre daha ona yakından bakmam ona karşı özlemimi gün yüzüne çıkarmıştı.

     Gerçekten onu özlemiştim.

  "Bende...bende seni çok özledim. Ve hayır rüya görmüyorsun. Artık döndüm."

     Aniden gelen bir dürtüyle kollarımı boynuna sardım ve hızla Jungkook'a sarıldım.

     Çok geçmeden o da kollarını belime sarmıştı.

     Boynunu öptüm.

     Tanrım, boynunu öpmüştüm!

     Sarılmayı kestiğimizde ilk konuşan ben olmuştum.

  "Yoongi'nin dediğine göre 5 gün önce gelmen gerekiyordu. Neden bu kadar geçiktin?"

  "Sen beni merak mı ettin yoksa?"

     Tabiki etmiştim!

     Ayrıca çok fazlada özlemiştim.

  "Birazcık. Çok az."

     Tabiki onu inandıramamıştım. Ama bunu görmezden gelerek soruma odaklandım.

  "Bir kaç aksilik çıktı ama sonuçta buradayım."

      Aklımı meşgul eden soruyu sorma vaktim gelmişti.

  "İyi misin?"

  "Evet, iyiyim."

     İçimdeki rahatlama hissi beni mutlu ederken bende gülümsedim.

     Hala bir eli yanağımda diğer elide belimdeydi.

     Yatakta yana kayıp onun için yer açtım. O ise kendisi için açılan yere bakıp gülümsedi.

  "Seni özledim. Yanıma yatar mısın?"

     Cevap vermeden yanıma yatıp beni kendisine çekti.

     Başımı onun başının hizasına getirdim ve eşit olmamızı sağladım.

  "Dişlerin gerçekten çok güzel ve çekici."

     Gözlerinden bir an olsun şaşkınlık ifadesinin geçtiğine yemin edebilirdim. Ama sonra toparlanıp konuştu.

  "Gerçekten mi?"

  "Evet. Neden bunca zaman benden sakladın bilmiyorum. Çok yakışıyor sana. Dokunabilir miyim?"

     Söylediğim şeyle kaşlarını çattı.

  "Hayır. Çok keskin zehirliler."

  "Zehir mi?"

  "Vampirleri zehirlemek için kullandığımız zehirler. Bu zehir sana zarar verebilir."

     Dediklerinden sonra omuzlarımı düşürdüm.

  "Ağzını açsana bakacağım."

     Kıkırdadı.

     Bunlara alışkın değildim ama şikayetçi hiç değildim.

     Ağzını açtığında biraz daha yaklaşıp dişlerine baktım. Elim istemsizce oraya doğru giderken Jungkook elimi tutarak beni durdurdu.

  "Dokunmak yok."

     Elimi geri çektim.

     Başımı Jungkook'un göğsüne koyup gözlerimi kapattım.

  "Seni seviyorum."

     Duyduğum şey beni tekrar şaşırtmıştı. Ama gülümsemedende edememiştim.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Merhabaaa. Biliyorum yine kısa oldu ama başım çok ağrıyor. Bu kadar yazabildim. Ve Jungkook döndüü...

Çok hastayım. Gerçekten felaket hastayım ve burunumu silmekten burnum yanmaya başladı.

Nasılsınız?

Umarım bölümü beğenirsiniz.

Sizi seviyorum... 💜💙💚💛🧡❤️

𝘋𝘌𝘈𝘙 𝘝𝘈𝘔𝘗İ𝘙𝘌🍷    |Jikook   <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin